17.06.2007
"Alice , buraya gel. Bununla oynayalım. " Hoseokun bebekleri giydirmesine yardım eden Alice elimdeki maket uçak parçalarına bakarak " Bir saniye geliyorum. " Diyip işine devam etmişti.
Elimdeki parçaları masaya koyarak Alice'i beklerken bir kaç tane bulduğum parçayı birleştirmeye başladım. Risellenin lavabodan çıkması ile Alice elindeki giydirilmemiş bebekleri ona bırakarak yanıma geldi.
Birleştirdiğim bir kaç parçayı masanın ortaya kısmına yerleştirerek parçaları tane tane masaya dizdi. Bende ona yardım ederek parçaların hepsini tek tek masaya dizdiğimde Bayan Sophia (canım aşkim bir tanem sophiam) elinde iki tabak kek ve meyve suları ile yanımıza geldi. Bizim tabaklarımızı ve meyve sularımızı masaya bıraktıktan sonra hoseok ve Riselle için olanları da onların yanına bıraktı.
" Benim yarına yetiştirmem gereken önemli işlerim var çocuklar. Siz oyununuza devam edin. " Diyerek yukarı çıkan bayan Sophianın ardından " İyi çalışmalar anne. " Diyerek el salladı Alice.
Sonrasında önüne dönerek dizdiğimiz parçları yavaş yavaş birleştirmeye başladı. Ben de ona uyarak elime aldığım parçaları takmak için yer arıyordum.
Dakikalar birbirini kovalarken uçağın yarısına çoktan gelmiştik bile.
Bakışlarımı Hoseoka çevirdiğimde giydirdikleri bebekleri konuşturarak tuhaf şeyler yaptıklarını gördüm. Omuzlarımıza silkerek önüme döndüm.
Biz Alice ile kafa kafaya vermiş, gerçekten kafa kafaya vermiş, düşünürken hoseok " Çok sıkıldım hadi başka bir şeyler yapalım. " Diyerek elini ikimizin omzuna koydu.
Onu umursamadan bitmek üzere olan maketin parçalarını birleştirmeye devam ettiğimde beni dürterek " Hadi hyung çok sıkıldım. " Dedi.
" Biraz bekleyebilir misin acaba? Maket bitmek üzere zaten. " Alice sevimli bir surat ifadesi ile konuştuğunda " Senin için kara kışta bile beklerim. " Diyerek yanımıza oturdu.
Gözlerimi kısarak ona baktığımda dil çıkararak çenemden tutup önüme döndürdü.
Sabırlı bir nefes alarak önüme dönüp maketin son iki parçasını da yerleştirdiğimde Alice " Çok güzel oldu . Ellerine sağlık. " Diyerek yanağıma öpücük kondurdu.
Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken ona dönüp mavi gözlerine bakarak " Sende yardım ettin seninde ellerine sağlık " Diyip dudaklarımı yanağına bastırdım.
Geri çekildiğimde tatlı gülümsemesi beni karşılarken hoseok beni kenara iterek Alice'in karşısına geçti.
İşaret parmağını yanağına koyarak " Beni de öp banane . Hep onu öpüyorsun. Ben senin oppanım beni de öp "diye beklemeye başladı.
Alice şaşkınca ona bakarken gerçekten onu bekleyen hoseoku görerek dudaklarını yanağına bastırdı.
Sinirle hoseoku iterek " Seni niye öpüyormuş. Git seni Riselle öpsün. " Diye kızdığımda hoseok kıkırdayarak ellerini kaldırdı .
"Yoongi hyung çok kıskanç oldun. Ve tabi bir de benimle aynı boyda. "
Boy meselesini tekrar yüzüme vurduğunda sinirle gözlerimi kapattım.
Artık aynı boyda olduğumuz için sürekli bunu yüzüme vurup duruyordu.
" Hoseok-ah dalga geçme lütfen. " Alice yumuşak sesi ile onu uyardığında gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırdım.