25.03.2011
"Yoongi, silgiyi verir misin? " Alice'in sesini duymamla daldığım düşüncelerimden kurtularak ona döndüm.
Gözleri ile işaret ettiği yere baktığımda her zamanki gibi arielli silgisini istediğini anlayarak ona uzattım . Teşekkür ederek eline aldığı silgi ile son yaptığı soruyu silmeye başladı.
Okula erken gelmiştik ve her zamanki gibi Alice yine boş durmak yerine test çözüyordu. Kütüphane sabah olduğu için çok sessizdi ve kimse yoktu fakat yine de içim rahat etmeyeceği için Alice ile beraber gelmiştim.
" Bence sende çalışmalısın Yoongi. " Mırıldanarak bana bakmadan söylediği şey ile kafamı masaya yasladım .
" Üşeniyorum...... " Çenem masada olacak şekilde ona baktığımda bakışlarını bana çevirip gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
Alttan ona bakarken bakışları kısa bir süre arkama kaydı ardından tekrar bana döndü.
" Eğer matematik öğretmeninin favori öğrencisi kalmaya devam etmek istiyorsan en azından çözüyormuş gibi yap. " Kısa bir süre dediklerini anlamaya çalıştım. Kafamda yanan ampulle alice'in yanındaki matematik kitabını yavaşça önüme çekip rastgele bir sayfa açtım.
Tam da bu sırada matematik öğretmenimiz bay Jason gelmişti. Bakışlarını önce masamızda sonra da bizim üzerimizde gezdirdi.
" Günaydın çocuklar. " Usulca karşımıza oturduğunda Alice ile aynı anda ona karşılık verdik.
" Test mi çözüyordunuz? " Kaşlarını kaldırarak sorduğu soru ile onu onayladım.
Yüzünde gururlu ve memnun bir gülümseme oluşurken sanki çok önemli bir şey söyleyecek gibi bize doğru eğildi.
" Siz ikiniz kesinlikle okulun en iyi derecelerini yapacaksınız. Size bu konuda çok güveniyorum. İkinizin de zekası çok ayrı bir seviyede. " Hafif fısıltı ile kurduğu cümle biraz şaşırmama sebep olmuştu açıkçası.
" Teşekkür ederiz öğretmenim. Umarım dediğiniz gibi olur. " Alice benden önce karşılık verdiğinde öğretmenimiz babacan bir tavırla saçlarını okşayarak ayağa kalkmıştı.
" Size kolay gelsin çocuklar. " Diyerek yanımızdan uzaklaştığında arkasından şaşkın şaşkın bakıyordum.
Bu da neydi böyle.
Alice'e döndüğümde hafiften gözlerinin nemlendiğini gördüm.
Tam ne olduğunu soracağım sırada aklıma gelenler ile derince yutkundum.
O şerefsiz babası aklına gelmişti kesinlikle.
Piç herif neler yaptıysa artık alice'in gözlerinde hep bir korku ve güvensizlik vardı.
Derin bir nefes alarak aklımdaki düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.
" Sınıfa çıkalım mı? " Bakışlarını bana çevirerek usulca onayladı.
Kitaplarını ve kalemliğini toplayarak kırmızı desenli siyah çantasına koydu. Tek kolunu omzundan geçirerek ayağa kalktı.