15.10.2003
Kapıdan içeri giren bedenle sınıftan fısıldaşmalar yükseldiğinde karşımdaki kız hafif korku, hafif endişe ile bakışlarını öğretmenimiz ve bizim aramızda gezdirdi. Bayan Narmi onun gergin olduğunu anlamış olacak ki elini sırtına yerleştirerek onu önüne aldı ve sınıfa sessiz olması adına bir kaç uyarıda bulundu.
" Kendini tanıtır mısın Alice? " Bayan Narmi ellerini omuzlarına koyarak hafifçe önüne eğildiğinde kızıl kafasını sallayarak onu onayladı.
" Merhaba ben Alice. Buraya beş ay önce Amerika' dan geldim. O yüzden Korecem pek iyi değil. Altı yaşındayım ve kedileri çok severim. " Ellerini önünde kavuşturun gerginlikle bize baktığı sırada " Evet tanışma faslı geçtiğine göre yerine geçebilirsin Alice. " Diyen öğretmenimizle karşımdaki kızılın oturabileceği tek yerin benim yanım olduğunu fark ettim. Gözlerimi devirerek sinirle çantamı sıradan çekip arkama yaslandım.
Adının Alice olduğunu öğrendiğim kız yavaş adımlarla yanıma gelip " Oturabilir miyim? " Dediğinde gözlerimi kısarak ona döndüm. " Etrafına baksana başka oturabileceğin yer mi var, neden soruyorsun? "
Gözlerini kaçırarak dudaklarını büzüp " Ben .... Şey.... Sadece..... " Dediğinde " Herneyse oturabilirsin. " Diyerek açıkça onu umursamadığımı belli ettim.
Usulca yanıma oturarak defterini çıkardığında Hoseok heyecanla arkasına döndü. " Merhaba ben Hoseok. " Elini uzatarak Alice ile açıkça tanışmak istediğini belli ettiğinde, Alice hafif çekingen bir şekilde elini uzattı. " Alice. "
" Tanıştığımıza memnun oldum Alice . " Hoseok gülümseyerek elini geri çektiğinde Alice de ona ayak uydurdu . " Bende tanıştığımıza memnun oldum Hoseok. "
Yabancı olduğu için telaffuzu komik geldiğinde dudaklarımdan istemsizce kıkırtı döküldü. Kaşlarını kaldırarak maviş gözlerini bana çevirdiğinde elimin tersini dudaklarıma bastırdım.
" Gülmek kötü bir şey değil ki, bunu saklamamalısın. " Masum bakışları ile kurduğu cümle elimin istemsiz aşağı inmesine sebep olduğunda yüzüne çok güzel bir gülümseme yayıldı.
" Evet çocuklar herkes buraya odaklansın. " Öğretmenimizin sesi ile hepimiz ona döndük.
.........................................
Öğle arasını belli eden zil çaldığında sınıftaki herkes deli gibi bağırarak koşmaya başladı. Sınıf kapısında neredeyse birbirlerinin üzerine çıkmak üzere olan sınıf arkadaşlarıma bakarak gözlerimi devirdiğim esnada Hoseok masasının üzerini güzelce toplayarak Risellanın geçmesi için ona yer verdi.
Hoseok neredeyse her gün ondan bahsediyordu ve bu durum çok sıkıcı olmaya başlamıştı. Sürekli ona aşık olduğunu söyleyip duruyordu. Bir gün teyzem ona bunun imkansız olduğunu, daha küçük yaşta böyle bir şeyin imkanının olmadığını söylediğinde ise " Her şey için küçük olamam ama. " Diyerek odasına kapanıp ağlamıştı. Ertesi gün ise hiçbir şey olmamış gibi bana onu anlatmaya devam etmişti.
" Sen gelmeyecek misin? " Düşüncelerimden ayrılarak sesin sahibine döndüğümde merakla bana baktığını gördüm. " Geliyorum diyerek ayağa kalkarak masamın üstündeki defterimi kapatıp sıramdan çıktım.
Hoseok neşeyle ikimizin de koluna girerek sürüklemeye başladığında bıkkın bir nefes verdim. " Artık sende bizim arkadaşımız olduğuna göre, bizimle beraber yemek yemek zorundasın Alice " Dediğinde " O benim değil senin arkadaşın. " Diyerek Hoseoka göz devirdim.
" Siz ikiniz yiyin Hoseok ben tek başıma yiyebilirim. " Diyerek yüzündeki masum ifade ile hoseoka bakan kızıl yüzünden kalbimin birazcık üzüldüğünü hissettim.
