°30. WHO AM I? / GEÇMİŞE DÖNÜŞ°

143 8 2
                                    

Multi; Sia - Unstoppable 

Bu bölümü beni hep destekleyen kimi zaman hatalar yapsam da, kimi zaman ona gerekli desteği gösterememiş olsam da yanımda olan biriciğime ifade ediyorum. Canım kardeşim İyi ki varsın. Özür dilerim, seni seviyorum. Lütfen yeni yayımlayacağı ve yayımlamış olduğu kitaplara bakın seveceğinizi düşünüyorum. Teşekkür ederim İyi ki varsın...  


İyi okumalar...

Arabada ilerlerken küçük kız camdan dışarı izliyor. Ardından sevinçle dönüp annesinin karnına sarılıyor "Seni çok..." devamını getiremeden annesi tarafından itiliyor. "Dokunma! Ona da zarar vermene izin vermeyeceğim!" Kız hüzünle önüne dönerken kızın annesinin dediklerini duyan şoför kıza üzülerek "Küçük Hanım..." diye sesleniyor, küçük kız şoförün aynadan yansıyan gözlerine bakıyor. Adam gülümseyerek torpidoya uzanıyor "Bu neşenizi yerinize getirir belki..." diyerek aldığı çikolatayı küçük kıza uzatacakken kadının çığlığı ve ardından arabanın tıra çarpmasıyla birlikte otobanda büyük bir ses duyuluyor, küçük kızın ruhu ikiye bölünüyor...

******

"Dolunay Gece..." diye sesleniyor sevecen tatlı bir ses "Uyan artık!" küçük kız gözlerini aralıyor, bu neşeli sesin sahibinin kim olduğunu merak ediyor.

Siyah çizgili beyaz bir yatakta yattığını fark ediyor. Kız yatakta bağdaş kurarak oturuyor, etrafındaki beyaz duvarlara bakarken soruyor. "Neredeyim ben?" Bir tane bile pencereye sahip olmayan odada bulunan yatak ve boşluktaymışçasına onu yutan duvarlar içini ürpertiyor. Kırmızı pijamalı ona benzeyen küçük bir kız "Burası senin asıl evin..." diye bilmiş bir şekilde konuşmaya başlıyor. "Burası senin zihnin." Ardından sol tarafında aniden beliren siyah pijamalı ona benzeyen bir diğer kızı işaret edip "Biz de senin ikizlerin olarak bu evde yaşıyoruz." diyerek cümlesini tamamlıyor. Bulunduğu yerin evi olduğunu öğrenen küçük kız tanıdık bir yerde bulunmanın mutluluğu içerisinde "Seksek oynayalım mı?" diye soruyor. Kırmızı pijamalı kız "Kitap okumalıyım." diyerek beyaz zemin üstüne bağdaş kurarak oturup elindeki kitabı okumaya koyuluyor.

Siyah pijamalı kız eline küçük bir kömür parçası alıp beyaz zemine seksek basamaklarını ve üzerine rakamları çizdikten sonra bağdaş kurarak hemen seksek alanının kenarına, beyaz zemine oturuyor. Elinde bulunan siyah bir bıçakla oynamaya başlıyor. "Teşekkür ederim." diyor küçük kız, siyah pijamalı kız sesini çıkartmayıp bıçakla ilgilenmeye devam ediyor. Kırmızı pijamalı kız, göz ucuyla siyah pijamalı kıza bakıyor. Siyah pijamalı kız, kafasını bıçaktan kaldırıp kırmızı pijamalı kıza gülümsüyor, bir çocuğun suratında oluşturamayacağı, hüzünle karışık korkunç bir gülümsemeyle. Küçük kız yerden bulduğu bir taşı ilk basamağa atıyor.

İkinci basamaktayken siyah pijamalı kız konuşmaya başlıyor, sesi öfkeli olduğu gibi sevecenlikten uzak bir tonda.

"Seni hep üzüyorlar..." kız üçüncü basamağa basıyor. "Haksızlık ediyorlar." Siyah pijamalı kız konuşmaya devam ediyor. Küçük kız aynı anda 4. ve 5. basamağa basıyor. "SENİ SEVMİYORLAR!" kız altıncı basamağa basıyor. "Kırılıyorsun..." kız aynı anda 7. ve 8. basamağa basıp duruyor. "NASIL HALA ONLARI SEVEBİLİYORSUN?!" kırmızı pijamalı kız ağlamaya başlıyor. Siyah pijamalı kızın öfkeyle karışık sorusuna küçük kız "Çünkü onlar benim ailem." diyerek cevap veriyor. Halbuki siyah pijamalı kız zaten bunu diyeceğini biliyordu. Bu bir soru değildi aslında, bu küçük kızın sona yaklaştığına dair atılan ilk adımlardı.

Küçük kız arkasına dönüp aynı anda aynı iki basamağa basacakken gözleri irileşiyor. "Çünkü güçsüzsün!" diyor siyah pijamalı kız ve küçük kızın karnına sapladığı bıçağı ilerletiyor. "Neden bana zarar veriyorsun?" diyor küçük kız güçlükle. Siyah pijamalı kız, kırmızı pijamalı kıza baktığında kızın ağlaması şiddetleniyor. Siyah pijamalı kız soğuk ve sert bir tonda konuşuyor "Ben seni koruyorum, biz seni koruyoruz ve sana zarar vermemin en önemli sebebi seni koruyabilmemiz için bizim yaşamamız gerektiği." Bıçağı küçük kızın karnından çekip çıkarıyor. Küçük kız yere çöküyor, onunla birlikte siyah pijamalı kız da gözlerinden yaşlar süzülerek yere çöküp bıçağı fırlatıyor. "Üzgünüm..." diyor fısıltıyla "Keşke seni koruyabilmemiz için ölmen gerekmeseydi." güçlükle nefes alıyor. "Ama ölmelisin, bizim de yaşayabilmemiz için sen... Ölmelisin." başını küçük kızdan farklı bir yöne çevirerek son kez "Üzgünüm..." diyor fısıltıyla, küçük kız gülümsüyor.

KIZLAR ÇETESİ (Gözü Kararmışlar)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin