°•23. ÖZÜR•°

1.4K 104 36
                                        



İyi okumalar...

Dolunay Gece ÇETİN

"Kes" diyerek devam etmesini engelliyorum. Soğukkanlı olmalıyım. Bana ait olan tek şey ideallerim şu anda bunun vakit kaybedemem.

"Ama-" tekrar bölüyorum. "Dinlemek istemiyorum, şu an olmaz." çok şükür ki susuyor. İçimdeki cinnet geçirmek üzere olan yaratık da duruyor ve rahatça nefes alıyorum. Bundan nefret ediyordum, insanlardan da öyle. Anka'ya dönüyorum. Ah! Şu an ona Anka demekten bile tiksiniyordum. "Bitirmemiz gereken bir plan var. Alara işini bitirdi ve sıra bizde." sesim sert ve itiraz istemeyen bir tondaydı. Bazen ne kadar bu maskeyle yaşayacağımı düşünüyorum da sanırım artık bir parçam olmuştu.

"Pekala." diyerek ellerini birbirine geçirip bıraktı ve belinden silahını çıkardı. Uz-imi daha sıkı kavrayıp hızla ilerliyorum en alt kata inecektik, önceden belirlediğim merdivenleri arıyordum. Alt kat ne alemdeydi tam bilmiyordum. Diğer kızlar belirlediğimiz bir diğer merdivenden alt kata ineceklerdi. Sadece yol temizliğini yapacaklardı, önümüze çıkıp bize engel olmamaları için. Biz direkt en alt kata inecektik ve sadece o katı temizleyip belgelere ulaşacaktık, fazla kolay görünse de aslında zordu.

Ama her zorlukta da kolay ve zayıf bir nokta bulunurdu. Koridorları hızla geçiyoruz, çift kanatlı bir kapının önünde dururken nabzım hızlanıyor. İçimde patlayan adrenalin ile tek kapıyı açıp Anka'ya işareti veriyorum çok hızlı ve sessiz olmalıydım, olmalıydık. Alt kata inerken silah sesleri Batı tarafından geliyordu. Bu demek oluyordu ki kızlar çoktan alt kata inmişti.

O zaman Doğu tarafı boştu. ses geçirmez mi karargahta olmamızın en büyük avantajı alt katın her şeyden habersiz olmasıydı. Neyse ki kulaklıkları bozmuştuk. Kumsal kamera odasında olmalıydı şu an.

Kulaklıktan konuşuyorum, kodları umursamadan. "Doğu kanadı boş mu?" Cevap gecikmiyor "Evet, boş. Gideceğiniz kapının önüde öyle." geri cevap vermeyerek Doğu kanadına yöneliyorum. Koridor bomboş ve sessizdi aynı zamanda karanlık. Suratımı buruşturuyorum. Sanki korku filmi sahnesindeydim; hani bir yerlerden Bloody Mary çıksa şaşırmazdm, o derece. Şu anda ne kadar saçmaladığımı fark ediyorum. Anka dışında her şeyi düşünmeyi serbest kılmıştım, Saçmalamak da buna dahildi.

Koridorda yürümeye devam ederken geçtiğimiz odaları kontrol ediyorum. Yatakhaneler bomboştu, silah sesleri ise azalmıştı. Şu iş bir bitsin kendimi jakuziden çıkarmayacaktım. Sonra aklıma geldi de bu sadece başlangıçtı. Sanırım bütün plan bitene kadar hiç bir işe karışmamalıydım. Jakuzi iptal, somurtuyorum.

Kendine gel gece, planın ortasındasın! Sağa dönüyorum, çift kanatlı bir başka kapı ile karşılaşıyorum. Ya Allah Bismillah! Kapıyı yavaşça açıyorum, adımlarım sessiz ama tereddüt ediyorum. Kafamı onaylamaz anlamda sallıyorum. Merdivenleri inmeye başlarken bu işte korkunun olmaması gerektiğini kendime hatırlatıyorum, bir kez daha. Bir koridor daha, ofluyorum. Anka'ya dönüp bakıyorum. Tetikte bir hal ile indiğimiz merdivenleri kontrol ediyor. Yavaşça yürüyorum, gideceğimiz yer koridorun sonunda.

Anlayamıyorum cidden nasıl olabilirdi? İkizim yaşıyordu, şaka gibi! Ofluyorum. Sola döndüğümde birinin omzumu dürtmesiyle ani bir şekilde irkiliyorum. Görev başında düşünmenin hazin sonu. Kafama dayanan silahla burun buruna gelmek hiç de iç açıcı olmamıştı şahsen. Kulaklıktan Kumsal'ın sesini duyuyorum "Gece..." sinirleniyorum. Ne halt ediyordum ben, Tanrım ne halt ediyorduk biz? Kumsal'a da plana da başlayacağım artık! İçimden sövüyorum.

Demir DEREN

Alara'nın sorusuna gülümsüyorum. Yataktan doğrulup ona bakmaya devam ederken "Bir plan vardı ortada" diyorum. Alara kaşlarını kaldırıyor. Kuzgun karası saçlarımı geriye atıyorum. "Ne planı?" diyen Alara devam ediyor. "Anlat çabuk!" sarılı koluna bakıyorum vurulmuştu. "-Geçmiş olsun- deme gereği duymuyorum" dediğimde afallıyor, benim durumum onunkinden daha kötüydü.

KIZLAR ÇETESİ (Gözü Kararmışlar)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin