°16°

170 17 10
                                    

Hyunjin'den
Aniden yükselen çığlık sesi ile yatağımdan sıçrayarak uyandım.

İlk ne olduğunu anlayamasam da sesin Seungmin'den geldiğini anladığım an yataktan fırlayıp yanına gittim.

Seungmin çok kötü bağırıyordu. Derin nefesler alıp kendine gelmeye çalışan Seungmin'in alnındaki sacları geriye atıp minik bir öpücük kondurduğumda Seungmin daha kötü bağırmaya başlamıştı.

Ne olduğunu anlayamayıp korkarken hemşireyi çağırma butonuna bastım. Seungmin'in acıdan olan bağırmalarına dayanamıyordum. Onun acı çekme durumu beni mahvediyordu.

Hemşire ve doktor geldiğinde bir sakinleştirici ve ağrı kesici serum yapıp gittiler. Daha sonra sesi azalan ve uykuya dalan Seungmin ile derin nefes aldım. Huzura kavuşmuştuk ikimizde.

Uzun süre dibinden ayrılmadan huzurlu nefes alışverişlerini dinledim ve oracıkta uykuya yenik düşüp uyuyakaldım.

Sabah Olduğunda Seungmin'den
Dizimdeki ağırlıkla gözümü açtığımda ne olduğuna anlam verememiştim. En son hatırladığım gözümün kapanışı ve Hyunjin'in minik öpücüğüydü.

Dizimdeki ağırlığa bakmak aklıma gelince hafif başımı dikleştirdim ve baktım.

Hyunjin dizimin dibinde yatmıştı, eli elimin dibinde duruyordu. Yüzünde gülüşü ile masumca uyuyordu.

Arada kaşlarını çatması ile bir rüya gördüğünü anlamıştım. Uyandırmam gerektiğini düşünerek adını söylemeye başladım.  

Sonunda irkilerek uyanan Hyunjin ile gülmek istemesem de o anki bakışları ve ağzının şaşkınlık ile aralanmasına kahkaha atmıştım.

Daha sonra kendisi de kendi haline gülmeye başlamıştı. Sabah sabah mutlu olurken gece gördüklerimin aklıma gelmesi ile gülüşüm solmuştu.

Hyunjin ters bir şeyler olduğunu anladığında o da susmuştu.

"Ne oldu Seung? Neden sustun?"

"Hyunjin dün bir şeyler gördüm. Küçük Min ve küçük Hyun hakkında yani küçüklüğümüz hakkında..."

Bana anlamsız bakışlar atan Hyunjin ile devam etmem gerektiğini düşündüm.

"Bir sürü anı gördüm, ilk benim uyuduğum bir anda senin geldiğin ve beni uyandırdığın bir gündü."

"Ah bu neredeyse her gün oluyordu..."

"Anladım...

Daha sonra bir sürü kesit gördüm. Okulda birçok anımızı falan. Küçüklüğüme dair bir çok şeyi hatırladım Hyun...

Annemi ve babamı bile...

Onları görmek istiyorum Hyun. Sana sarılmak istiyorum."

Gözlerimin dolmasına engel olamazken Hyun'un da gözleri dolmuştu. Hızlıca bana sarıldığında kollarımı ona doladım.

Küçükken her şeyim olan bu bedeni çok özlemiştim.  Ona sarıldığımda eski duygularım birden beni sarmış gibiydi, sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım.

"Hy-Hyun... Eski anılarımı hatırlıyorum ama ama kazadan sonrası yok Hyun ne yapacağım?" fısıltıdan farksız sesimi duyurup duyuramadığımdan emin değildim.

"Her şey yoluna girecek Min, sakin ol. Hep yanında olacağım, hepimiz yanında olacağız."

"Hyun annemi, babamı, Hwang Amca ve Hwang Teyzeyi çok özledim. Onları görmek istiyorum, bu hastanede daha fazla kalmak istemiyorum!"

PhosphenesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin