°10°

195 21 8
                                    

Hyunjin'den

İçeri girdiğimde Seungmin ile Jeongin'i yatakta uzanırken buldum. Yavaşça toparlanıyorlardı. Arkamdan Kim Teyze ve Kim Amca gelip onları bu şekilde görünce biraz şaşırmış sonra hemen normale dönmüşlerdi.

"Ah hoşgeldiniz, Hyunjin, Bayan Kim ve Bay Kim." Jeongin saygı ile eğilmişti, yataktan inip.

Min şaşkınca bize bakıyordu ve gözleri ile sorguluyordu beni. Ona tebessüm edip geriye çekildim. Yanıma Kim Teyze ve Kim Amca gelmiş ona gülümsemişlerdi.

Kim Teyze'nin elini sıkıca tuttum, ona güç verircesine. Min ellerimize şaşkınca baksa da sesini çıkarmadı.

"Merhaba Min! Kim Teyze ve Kim Amca seni görmek istediler bende kıramadım."

"Ah şey anladım ama beni neden görmek istediler?" Diye fısıldadı kulağıma doğru. Bende bir şey demeden gülümsedim sadece.

"Mer-haba tatlım, nasılsın?" dedi Kim Teyze.

"İyiyim efendim, siz?"

"Bizde iyiyiz çocuğum, bizi yanlış anlamanı istemeyiz Hyunjin seninle yakınmış bizde bir tanışalım dedik." Kim Amca sesini düz tutmaya çalışarak konuşmuştu.

İkisi de çok zorlanıyordu, Min ise şaşkındı. Biraz daha öylesine edilen sohbetten sonra Kim Teyze ve Kim Amca, Jeongin ile dışarı çıktı. Min benimle bir şey konuşmak isteyince çıkamamıştım.

Jeongin onları Chan Hyungun yanına götürüp biraz sohbet edeceklerini söylemişti, daha sonra biz bırakırız evlerine diyince ses çıkarmamıştım.

Sonuçta hepsi en az benim kadar yakındı onlara, çok sevecen insanlar olunca hepimizi evlatları gibi görmekten geri durmuyorlardı.

Aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakıp Min'in yanına oturdum.

"Seni dinliyorum Min."

"Neden herkes birden Min demeye başladı bana? Hepiniz Sangmin demekten vazgeçmiş gibisiniz."

"Daha samimi olmaya başladık ya ondandır. Bana da Hyun ya da Jin diyorlar genelde."

"Peki? Her neyse şey diyecektim ben."

"Evet. Dinliyorum."

Sangmin'den (Seungmin'den)
İçeri giren kişilerle şaşırıp kalmıştım bir anda. Biraz sohbet ettikten sonra Jeongin gelen misafirler ile gitmişti.

Gerilmiş ve şaşırmıştım, birden birilerinin geleceğini tahmin etmiyordum sonuçta.

Uzun süre şaşkınlığı üstümden atamamıştım. Karşımda duran kadın rüyamda olan kadındı... Daha sonra kendimi düzeltip selamlamıştım. Sonuçta rüyamı ve kadını rüyamda gördüğümü Hyunjin Hyunga söyleyince bir şeyler öğrenirdim. Sanırım?

Hyunjin Hyung ile yalnız kaldığımda geçen gece gördüğüm rüyayı anlatmam gerektiğini hatırladım.

"Şey ben yine bir rüya gördüm..."

"Ah öyle mi o zaman sen uzan, rüyanı anlatırken zorlanabilirsin sonuçta. Bende şu sandalyeye oturayım." Kenarda duran deri sandalyeyi çekip oturdu.

Onun dediğine uyarak yatakta rahat bir pozisyona geçtim. Zaten hareketlerim kısıtlı olduğu için çok yerimden oynamış sayılmazdım, her neyse...

"Çok tuhaf bir rüyaydı. İki kadın ve iki çocuk vardı. Çocuklar annelerine veda edip parka gitmişlerdi, parkta oyun oynarken geçen rüyamda gördüğüm olay yaşandı." Ona rüyamda oynayan çocuklardan birinin isminin Hyunjin olduğunu nedensizce söylemek istememiştim.

PhosphenesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin