°5°

254 24 20
                                    

Felix tüm cesaretini topladı ve anlatmaya başladı.

"Çok küçük yaşımdan beri aile sevgisi görmedim zaten istenmeyen bir çocuktum. Annem doğumumda ölmüş babam dediğim şahıs karısını annem ile aldatıyormuş.

Doğumumda annemin ölmesi ile ben ortada kalmışım. Babam denecek adam istemeyerek de olsa beni evine almış. Tabi o evde bir gün bile gün yüzü görmedim ya neyse.

Doğumundan beri evdeki hizmetlilerin itip kakması ile en azından belli bir yaşa geldim. Büyüdüğümde ki büyüdüğüm dediğim 7-8 yaşlarımda yani. Babam denecek adamın asıl karısı yani annemle aldattığı kadın sürekli beni çalıştırırdı.

Kendi çocuğu ile oturur her şeylerini bana yaptırırlardı bir nevi külkedisi misali. Ama en azından orada babası kızı seviyordu ama bende o bile yoktu...

Babam benden nefret ediyordu ne zaman sinirlense kemerini çıkarır beni döverdi.

Oysa hiç suçum olmazdı, eşine mi sinirlendi beni döverdi, çocuğuna mı yine beni, işte mi sıkıntı çıktı umursamadı dövdü.

Yemek yeme iznim yoktu o gün ne arttıysa o tabaklardan yemek zorundaydım yoksa aç kalırdım. İnsan değildim onların gözünde.

Jensoo yani üvey kardeşim -kardeş demek doğru değil ama- en kötülerinden biriydi. Eğitim almam gerekiyordu evdekiler istemese de cezai yaptırım uygulanır diye beni okula göndermişlerdi.

Tabi saçlarımı düzelten bir annem bile yoktu. Pis üniformalar ile okula gider geri eve gelirdim. O zamanlar Jensoo herkese benim annesiz olduğumu, babamın beni sevmediğini, iğrenç biri olduğunu söyler dururdu. Kimse benimle arkadaş olmak istemezdi kokuyordum çünkü...

O zamanlar yanımda bir kişi oldu Jisung şimdi o da anksiyete sorunları yaşıyor...

Benim yaşadıklarıma şahit olan o yani...

Bana yardımcı olmak istese de o da küçüktü ve aklı ermediği için bir yardımı dokunamıyordu ama en azından yanımdaydı.

Her gün yüzüm okula mor gelir, saçlarım dağılmış olurdu. Jisung üşenmeden her gün yanında küçük yara bantları ve tarak falan taşırdı.

Okul başlamadan saçımı ıslatır tarar yüzümdeki yaraları yara bantları ile kapatırdı. Evinden küçük kolonya tarzı şeyler getirir üstüme serperdi. Ona kokuyorum diye ağladığımda çözüm yolunu böyle bulmuştu.

Yıllarım böyle geçerken şiddet gün geçtikçe artmıştı. Kemerin yanı sıra çeşitli başka şeyler ile vurmaya başlamışlardı.

Liseye geçtiğim dönemlerdi o zaman sürekli devamsızlık yapıyordum Jensoo'nun tehditleri yüzünden Jisung'dan uzaklaşmıştım.

Arkadaşım yalnız hissediyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Eğer yanına gitseydim ona eziyet edecekleri ve onun yerine bana eziyet etmelerine göz yumdum.

Lise sona geldiğimde Jisung ile hala gizlice konuşuyorduk. O benden asla kopmamıştı benim ondan kopmadığım gibi. Sınav zamanı daha dayanılmaz hale gelmişlerdi.

Bileklerimi iple bağlayıp beni sandalyeye bağlıyordu Jensoo. Sınavda bileklerimin zayıf düşmesini ve kötü sonuçlar elde etmemi istiyordu.

Bazen ipi jilet ile keserdi ve keserken bilerek elime değdirirdi."

Felix bileklerini onlara gösterdi kapanmaya yüz tutmuş yaralarla doluydu...

PhosphenesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin