18

543 41 13
                                        


"Güzel bir akşam oluyor ha? "

Elimdeki şarap kadehinden bir yudum daha alıp gökyüzüne bakmayı sürdürdüm. Açıkçası Henry ile sadece huzur doluyordum ve bu hissi tatmayalı oldukça uzun bir zaman olmuştu.

Öylesine bahçesindeki çimenlerde pervasızca uzanıp dümdüz yıldızları, ayın parlak ışığını izlemek bile sıradışı geliyordu.

"Seninle sessizce bir şeyler izlemek güzel bir hobi oldu." dedim başımı usulca ona çevirirken. Yüzünde aydınlık bir ifade hakimdi. Diğer yandan da anlamlandıramadığım bir bakış.

Elini usulca yanağıma dokundurdu. Ona tebessüm ettim. "Bir sonraki sefer ne izleyeceğimizi buldum ama sana söylemeyeceğim." dedi.

"Sabırlı biriyimdir."

"Çok sabretmen gerekmeyecek. Yani öyle umuyorum."dedikten hemen sonra içkisini yudumladı.

Nihayetinde uzandığım yerden doğrulup titrek bir nefes verdim. Ona hızlı gitmek istemediğimi ya da hemen bir ilişkiye adapte olabileceğimi sanmadığmı söylemek istiyordum. Ancak Henry tebessüm ettiğinde dünyanın en masum adamına dönüşüyordu ve onu incitmekten korkuyordum elimde olmadan. Eğer karşımdaki Zayn olsaydı, işler değişirdi tabi. Derin bir nefes alarak bu düşünceden hemen uzaklaşmayı denedim. Karşındaki Zayn değil, asla da olmayacak.

"Üşüdün mü?" diye sordu bir elini koluma sarıp usulca okşayarak.

"Hayır, eve dönmeliyim. Sabah işe gitmem gerek."

"Seni bırakmamı ister misin? Saat biraz geç oldu."

Tebessüm ederek ayağa kalktım. "Evden çıkıp eve gireceğim Henry." 

Benimle beraber kadehleri alarak o da doğrulmuştu.

"Biliyorum. Ancak hem biraz fazla içtik hem de son olaylardan sonra dikkatli olmalısın." dedi soğukkanlı bir tavırla.

"Sadece iki kadeh." diyerek homurdandım.

"Giselle'e bunu da belirtmelisin, işi kolaylaşır."

Sözlerinde kinaye barındırmasına rağmen ciddiyetle bakıyordu bana. Yine de söylediklerine göz devirmeden edemedim.

"Burada kalmamı sağlamaya çalışıyorsan, o iş biraz zor görünüyor." dedim konuyu değiştirebilmek adına. Düşündüğüm gibi yüzünde güzel bir tebessüm belirdi ve ciddi tavrından hızla uzaklaştı.

"Tüh."

"Seni yakaladım."

Üzerime ceketimi geçirip saçlarımı düzeltirken söylediklerime güldü. Ona aynı şekilde gülerek karşılık verdikten sonra kadehleri masaya bırakmasını izlemiştim.

Bazen, Zayn'le eskiden bu şekilde olduğumuzu ve onunlayken diken üstünde hiçbir zaman hissetmediğimi anımsıyordum. Bu içimde bir yerlerde Henry'e haksızlık ettiğimi, bunu yapmayı bırakmam gerektiğini hissettirse de, onunla olmak yanlış gelmiyordu. Aksine doğruydu belki de. Sadece aceleye geliyordu ve hızlı gidip herşeyi en başından tüketmek istemiyordum.

"Geldiğin için teşekkür ederim. Seninleyken düşüncelerimden uzaklaşabiliyorum Betty. Bu benim için çok özel."

Ellerini ceplerine yerleştirip karşımda öylece durduğunda söylediği şeylere sadece tebessüm edebildim. Oysa ben onunlayken düşünceler zihnimi istila ediyordu.

"Hala bazen o köprüde, zihnimden binlerce aptal düşünce geçerken tanrının beni kurtarmak için gönderdiği biri olduğunu düşünüyorum." dedi sözlerine devam ederek.

betty•malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin