9

827 64 22
                                    


Onu ardımda bırakmak bu kez diğerlerine göre daha ağırdı benim için. Sözleri, hareketleri ve dokunuşu kafamın karışması için yeterli olmuştu. Ondan nefret ediyorum. Aynı zamanda kalbimin tamamı da ona ait.

Belki, bu aidiyetlik hissinden sıyrılmam, onsuz bir hayat kurmamı daha da kolaylaştıracaktı. Yanlışlar yapmadan ilerlemek için, ondan ve üzerimde bıraktığı etkiden tamamen uzaklaşmalıydım.

Neden aradığımı bilmiyorum, sadece oradan çıkınca birileriyle hislerimi paylaşmak istemiştim ve bu kişi Henry olmuştu. Zayn'in zihnime soktuğu fikirleri, kafamdan atmayı denedim. Tüm bunlar zırvalıktan öteye geçemez. Ancak Zayn'in beni tanıyor olması, ruhumu bile ilmek ilmek işlemiş gibi bilmesi, Henry konusunda kafamı karıştırıyordu.

Çok saçma olduğunu bilmeme rağmen, ya haklı çıkarsa diye korkuyor, korkularıma rağmen bir bar taburesinde düşüncelerimle boğuşurken onu bekliyordum.

Titrek bir nefes verdim. Bu saatlerde pek kalabalık sayılmazdı bar, bir kaç kişi dışında barmen ve ben vardım. Bu işime gelirdi çünkü gürültü çekebileceğim son şey bile değil.

Hafif baslı bir şarkı çalıyordu. Kafa ağrıtmayacak türden. Buna rağmen, kafamın içi çok gürültülüydü.
Önümdeki içecek bardağına tırnaklarımı bir iki kere tıkırdattıktan sonra, omzumda hissettiğim el ile birlikte omzum üzerinden dokunuşun sahibine baktım.

Bana gülümseyerek yanımdaki bardeske yerleştiğinde bende gülümsemeyi deneyerek yeniden önüme dönmüştüm.

"Selam." dedi.

Ne söyleyeceğimi bilmediğimden, aklıma gelen ilk kelimeleri öylece söyleyerek lafı geveledim.

"Geldiğin için teşekkür ederim. Neden seni aradığımı bile bilmiyorum."

"Hayatın bu sıralar çok karışık bu yüzden, hayatına dahil olmayan birisiyle konuşmanın iyi gelebileceğini hissetmişsindir." dedi.

Bakışlarımı bardaktan çekerek ona yeniden baktığımda bir şey söyleyememiştim. Barmene siparişini verdikten hemen sonra o da bana baktı.

"Söyle bakalım, canını sıkan ne? Kocan mı?"

"O benim canımı sıkamaz." dedim.

"Tam şuan bu söylediğine inandım."

Konuşmayı bitirir bitirmez güldüğünde, sanki bulaşıcı bir şey yapmış gibi bu bana da geçti ve bende gülmemi bastıramamıştım. Gözleri sanki bugün daha berraktı.

"Haklısın. Zayn hakkında." dedim içeceğimi yudumladıktan hemen sonra. Meraklı bakışlarının üzerimde gezindiğini hissedebiliyordum. "Ve yine haklıydın, seni kıskanıyor. Seni kıskandığı için de boşanma konusunu yokuşa sürüyor."

"Beni kıskanması için bir sebep yok. Bence kendine bahane arıyor Betty." dedi.

"Beni kolayca aldattıktan sonra boşanmamak için bahane de üretmemeli." dedim.

Siparişi geldiğinde, içkisinden büyük bir yudum alarak bakışlarını az önce yaptığım gibi bardağına sabitlemişti. Ona bakmaya devam ettim. Üzerinde, daha önce gördüğüm haline göre daha ciddi bir tavır vardı ancak gizlemeyi deniyordu sanki.

Dudaklarını bir şeyler söylemek için araladı, daha sonra bundan vazgeçip içkisinden bir yudum daha aldı. Tuhaf göründüğü konusunda, ona bir şeyler söylemek için hazırlanmıştım ki, bardağı dudağına bir kere daha götürdükten sonra konuşmuştu.

"Zayn gibi erkekleri az çok anlayabiliyorum. Seni de o kadını da kaybetmek istemiyor, çok eşlilik konusunda bir zaafı var ve net bir tavır koymazsan seni hayatına henüz farkında bile değilken geri alabilir."

betty•malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin