betty•malik

8

"İnan bana tatlım, onunla ergen bir çocuğa sahipken boşanıyor olsaydın kendine daha çok acırdın."

Marah teyzem, elindeki likörü içerken tam üç kere evlenmiş birisine göre oldukça fit ve zinde görünüyordu. İlk ve muhtemelen son evliliğimin beni bir kaç haftada ne hale getirdiğini düşününce bu canımı sıktı.

" Zayn anlayışlı bir baba olurdu. Evet berbat bir eş belki ama çocuklarla arası tuhaf bir şekilde hep iyi olmuştur." dedim.

İçten bir kahkaha attı.

"Yapma Betty, o esmer oğlanın o işlerde bezi yoktur."

Ona, Zayn hakkında başka bir açıklama yapmak için dudaklarımı araladığım sırada, beyaz çikolataya batırdığı çileği ağzıma tıktı ve sırıttı. "Aptal kocan hakkında daha fazla yorum yapma, mutluluğa giden yolda daha fazla penise ihtiyacın var."

Gözlerim faltaşı gibi açılırken annem de tıpkı benim gibi teyzemin sözlerine şiddetli bir şekilde "Marah!" diyerek şokla tepki verdi. Ancak, teyzem bunu pekte önemsemeden içkisini yudumlamaya devam etmişti.

Çileği yemeyi sürdürürken, aklımdan bu edepsiz sözleri kovmayı deneyerek ayağa kalktım. Burada, kırk yaşını geçmiş gibi oturup karalar bağlayamazdım çünkü.

"Gitmem gerekiyor hanımlar."

Çantamı ve kabanımı alırken annem ayaklandı. Teyzem ise parmaklarını salladıktan sonra "İyi düşün, çevrendeki her erkekte güzel bir seks potansiyeli yatıyor olabilir canım." dedi.

Ona göz devirdikten sonra vedalaşarak annemin, beni yolcu etmesine izin verdim.

Evin giriş kapısına vardık. Ona doğru dönerek sıkıca sarıldım ve ona sarıldığım gibi bana karşılık verdikten sonra yüzüme düşen saçları geriye atarak tebessüm etti.

"Marah'ı dinleme, bu işi bilseydi üçüncü kocasından da ayrılmazdı."

"Üçüncü evliliği yapmasına ya da başka bir şeye gerek yok anne. Teyzemin dediği gibi bir kadın olamam." dedim.

Yüzünde daha büyük bir tebessüm oluştuğunda onu son bir kere daha öpüp evden çıktım ve arabama yürümeye başladım.

Etrafımdaki erkeklere potansiyel üç kağıtçı gözüyle bakıyordum artık, seks yapmak düşündüğüm son şey bile değildi.

Arabaya bindikten sonra, halletmem gereken ilk şeyin Zayn'den boşanma evraklarını almak olduğunu hatırlayınca stresli bir nefes aldım.

İşleri yokuşa sürmeye, hatta baltalamaya bayılıyordu. Bu huyu, evliliğimiz normalken de böyleydi zaten. İşine gelmeyen ne varsa kaçar, görmezden gelir ya da geciktirirdi ama bu kez bunu yapmasına izin vermeyecektim.

Doğruca, restorana sürdüm arabamı. Bu esnada, dün geceden bu yana yağan yağmur biraz hızlanmıştı.

Kısa bir yolculuk sonrası, arabayı arka kapının önüne park ederek, indim. Adımlarımı bir kaç basamak ötede duran mutfak girişine attığım sırada Zayn'in zaten dışarıda, sundurmanın altında duvara karşı sigara içtiğini görmüş, yönümü değiştirerek yanına adımlamıştım.
Beni fark ettiğinde, buna şaşırdı.

"Betty." dedi sigarayı hızla yere atıp, izmariti ezerken. Bir kaç adım atarak yağmurdan korunabilmek adına bende sundurmanın altına geçmiştim.

"Zayn."diyerek taklit ettim onu. Bakışları beni süzdükten hemen sonra, ellerini cebine yerleştirdi.

"Aramalarıma dönmedin, bu yüzden seni burada görmeyi beklemiyordum."