8

12.8K 870 79
                                    

Sarılmamız sürerken çalan zille irkilmiş ve kafamı zemine çarpmıştım. Acıyla inlediğimde Buğra korkuyla geri çekilerek elini saçıma atıp bir sorun var mı diye bakmış, olmadığına karar verince de rahatlamaya nefesini salmıştı.

"İyi misin Eymen?" diye endişeyle doğrulduğunda ben de dirseklerimin üzerinde durarak baktım ona.

"İyiyim iyi merak etme" dediğim anda çalan zille yine yerimde zıplamış ve ayağa kalkmaya karar vermiştim.

Kalpten gidecektim anam yoksa.

Kapının deliğine gözümü dayadığımda gördüğüm bedenlerle rahatlayıp dikkatle açtım kapıyı.

"Ya Eymen abi nerede kaldın? İki saattir bekliyoruz seni burada" diyen canavar kollarını önünde birleştirip içeriye girmiş ve Buğra'yı gördüğü anda koşarak kucağına atlamıştı.

"Kuzum gerçekten tutamadım, elini kolunu bağlasam kemirerek kaçardı o derece" diyerek hüzünlü hüzünlü elindeki koca tepsiyi kendine çekerek içeri girdi Durdu abla da.

"Önemli değil abla hoşgeldin" dediğimde bana dönüp yanaklarımı öpmüştü boyayı fark etmeden.

Elindeki tepsiyi mutfağa koyduktan sonra yeni dank etmiş gibi heyecanla yanıma gelip ellerini birbirine vurarak konuşmaya başladı.

"Vah yavrum bu yüzünün hali ne? Kovaya mı battın sen?"

Elini yüzüme atmış bir o tarafa bir diğer tarafa çeviriyordu.

"Abla bir düşmüşüz ama nasıl bir düşüş" diyen Buğra ile yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile.

İyi ki boya olmuştu yüzüm yoksa domates domates gezecektim ortalıkta.

"Yavrum dikkatli olunsana ya şu halinize bak nasıl çıkacak bu boyalar" diye sitem etmeye başladığında gülmemek için dudaklarımı ısırmaya başlamıştım.

"Bir şey olmaz abla hallederiz biz"

Konuşurken Efe'yi omzuna çıkaran adamı gülümseyerek izlemeye başladım.

"Bak oğlum omzuma çıkarıyorum ama tokat falan atarsan alırım bu sefer ayağımın altına" dediğinde yan tarafındaki kadından bir 'hii' sesi çıkmıştı.

"Ne tokadı kuzum?" Diye endişeyle Buğra'yı doğru yürüdüğünde olayı bilmediğini fark edip bu de sefer endişeyle dudağımı dişlemeye başladım.

En iyisi konuyu dağıtmaktı.

"Aa Efe hadi in de boyamamıza yardım et" diye hızla Buğra'yı doğru adımlayıp omzundaki Efe'yi kucağıma alarak küçük fırçalardan birini eline tutuşturmuştum.

"Hadi bakalım başla boyaya canavar" diyerek saçlarını karıştırıp bizi şefkatle izleyen Buğra'yı çevirdim bakışlarımı.

"Eh hadi ne duruyorsun boyayalım da hemen bitsin" diyerek omuzlarından tutup büyük fırçayı da onun eline verdim.

Kendime de yedek olanlardan bir tane çıkarıp boyamaya başlamıştım.

"İyi hadi ben de börekleri ısıtayım, bir de çay demlerim yeriz birlikte" diyerek mutfağa giden kadına arkasından bakarak gülümsedim.

Ben buradaki her bir bireyi ayrı ayrı seviyordum.

~~~~~~~~~~~~

"Sonunda bitti" diyerek kendimizi yere attığımızda hava kararmaya başlamıştı bile.

Efe ve Durdu abla eve geç kalmamak için erkenden ayrılmışlardı. Biz de bugün bitsin işimiz diyerek canla başla boyamayı bitirmiş ve artık yorgunluktan bayılma durumuna gelmiştik.

İŞÇİ / GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin