21.ci bölüm

289 19 32
                                    

Merhaba,  uzun süredir bu hikayemi yazamıyorum, üzgünüm. Dersler izin vermiyor maalesef. Okunmadada düşük zaten. Nereye kadar yaza bilirsem yazacağım. İyi okumalar.





Güneşin batmasını kahvemi yavaşça yudumlayarak izliyordum. Uzun süre odamda düşüncelerimle savaşmıştım. İyice iyleşmem lazım bir an önce. Acaba Jin'nin annesi ya da büyük annesi bir şeyler biliyormuydular? Eğer biliyorlarsa bunu öğrenmem gerek. Ama nasıl? Bana kimsin diye sorasalar? Ne cevap vereceğim? Cidden kafam allak bullak. Ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Neden böyle olmak zorunda? Yoongi tek anahtar. Ama bir şey anlatmayacağı kesin. Çok ilginç. Yoongi geçmişi hatırlıyorsa, Jin neden hatırlamıyor? İşte burası karanlık. Hava karalmaya başlıyordu. Hafif rüzgar esince üşüdüğümü fark ettim. Ama hava çok güzeldi, gitmek istemiyordum. Omuzlarıma atılan şeyle irkilmiş, arkama dönmüştüm. Jungkook elindeki ince battaniyeyi omuzlarıma atmış yanımdaki koltuğa oturmuştu. Yemekten sonra odasından hiç çıkmamıştı. Ve onu görmem şaşırtıcı bir durumdu. Genelde uzun süre bedende kalamazdı. O da benim gibi sıkılmışa beziyor.

"Uyuyamadın mı?"

Sorduğum soruyla bana bakmış, kafasını iki yana sallamıştı hayır dercesine. Gündüzleri bile uyuyamıyordu. Onun için üzülüyordum.

"Sen neden bahçedesin saatlerdir? Daha iyleşmedin. Üşütürsen bu kez ölürsün" bana sahte kızgınlıkla söylemiş, ardından bakışlarını kaçırmıştı. "Hava çok güzeldi, ayrıca ben de uyuyamadım" söyleyip ona bakmıştım.

"Sende mi uyuyamadın? Buna sevinmelimiyim? Yoksa üzülmeli mi?"diye sormuş sinsice gülümsemişti. "Senin kararın. Bence sevinmelisin. Nede olsa uyuduğum için beni kıskanıyorsun" alayla söylemiş battaniyeni iyice kendime sarmıştım.

"Kıskanmak mı? Kim ben mi? Seni mi? Ahhaah. Çok aptalsın Sen beni kıskanıyorsun bi kere ezik!"

Tepkisine bakarsak gerçekten kıskanıyordu. Haksızda değildi gerçi. Uyuyan her kesi kıskanıyordu. Kendisi uyuyamadığı için.

" ne düşünüyorsun?" Diye sormuştu bana. Omuzlarımı çekip konuştum. " Beni neden sevmediğini, bana hala neden ezik dediğini" bu kez ben sinsice gülmüştüm ona bakarak.

"Ezik olduğun için ezik söylüyorum, ayrıca seni sevmem için bir nedenim yok" ellerini göğüsünde bağlayıp geri yaslanmıştı. "Beni sevmemen içim de nedinin yok" diye eklemiştim. Bakışlarını yüzüme  döndürüp güldü. "Var, çok gıcıksın. Ve her şeye karışıyorsun."

"Ne ben mi? Asıl sen gıcıksın şapşal. İlk sen başlattın hatırlatırım."gözlerimi pörtleterek ona  bakmıştım. Kıkırdayıp gözlerini kapattı, başını arkaya yaslayıp konuştu.

"İyi yaptım. Evimde başka birini görmek beni sinir ediyor"

Gözlerimi devirip yavaşça ayağa kalktım. Yanına yaklaşıp yüzüne doğru eğildim. Çok masumdu. Çocuk gibi. Aslında çocuktu. Jin'nin çocukluğu.

"Beni daha ne kadar dikizleyecsksin?" aniden açılan gözleriyle irkilerek geriye çekilmiştim. Ödüm kopmuştu. "Seni dikizledğimi kim söyledi?"somurtarak söylemiş, bakışlarımı kaçırmıştım. "Ayrıca merak etme, bende meraklı değilim burada kalmaya" söyleyip yanından geçiyordum ki bileğime sarılan parmaklarla durmuştum. Koluma baktığımda bileğimi sımsıkı tutup gözlerini kapamıştı. "Ne yapıyorsun?"-diye sorduğumda gözlerini tekrar açıp bana baktı. "Bu gece uyumak istiyorum. Lütfen bu gece yanımda uyur musun?"diye sormuş, merakla cevabımı beklemişti. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı diye bilirim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

7 gölgeli 1 adam...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin