7 gölgeli 1 adam...

14. bölüm.

Yaa meyaya bakın.. yerim lan seni... nasılsınız? Umarım iyisiniz.. yeni bölüm geldi. Emeğimin karşılığını almıyorum gerçekten. Ama yazmayı seviyorum. Eğer emeğe saygı duyuyorsanız yıldıza dokunmak zor olmamalı sizin için...

İyi okumalar=)

~~~~~
"Abi ver şunu... ya versene...
O benim için çok değerli..."
....

"Yaa ver dedim sana.. bak döverim..lan versene... "

....

"Anneme söyliyimmi? Akşam sana  yemek vermesin... ya ver şunu...."

Rüyada abimi görüyodum. Koskoca adam olmasına bakmayarak hala çocuk gibi ve beni sinir etmeyi çok sever. Yine tartışıyoduk. Ama rüyamda. Ne kadar sinir olsamda onu çok seviyorum. Özledim. Bunun için rüyamda görüyorum galiba. Ama neden bu kadar rahatsızım? Üzerimde sanki tonlarca yük var.  Nefes almam zorlanıyor. Sıkılıyorum.
Gözlerimi yavaşca araladım. Galiba gerçekten üzerimde bir şey var. Çünki nefes alamıyorum. Üzerime baktığımda bir çift kol ve ayak gördüm. Ahtabot gibi bana sarılmıştılar. Ama bir dakika bu kimi-...

Yüzümü yana çevirdim. B-bu gerçekmi? Jungkook? Alnına düşen siyah tutamları... kiprikleri.. açık kalmış ağzı.. ve o tavşan dişleri..
Bu çok tatlı manzara.  Ben onun böyle tatlı ve masum halini görememişdim. Yani fark etmemişdim. Çok masum uyuyor.

Bi dakka yastıklar neden aramızda yok? Ve şu anda bana sarılıb uyuyor. Tatlılığına düşmeden önce sana yapmam gereken şey var Bay Tavşan.

Kollarını üzerimden atdım. Pis ayaklarınıda. Bide sarılıyor ya..
Mutfağa gidib bir sürahi su aldım ve sırıtarak odama yöneldim. İntikam zamanı Jeon Jungkook...

Hala uyuyordu. Yavaşca yaklaşdım. Ama çok tatlı uyuyor. Kıyamam..

Acıma yok.. o sana acımamıştı. İntikam....
Evet...intikamm.

Sürahideki suyu suratına döktüm... dökmemle yerinden atıldı.

Bense surat ifadesine bakım karnımı tutarak gülüyordum. Pardon anırıyodum...çok komikti lan...

Hala şaşkınca kendine gelmeye çalışıyodu. Gözlerini kırpıştırıb bana baktı...

" Napıyorsun sen ya?"

Parmağımla kendimi göstererek "ben mi??"
"Ben İntikam alıyorum Jungkook.. nasıl?? Güzel hiss değilmi? Ayrıca o yastıklar aramızda kalıcaktı... sana seni gebertirim demişdim. Ama sen ağaca yapışmış koala gibi uyuyordun."

Dedim ve gülmeye başladım. Bana bakıb" ne çok mu komik?? "

"Evet.. hemde nasıl. Suratını görmen gerekirdi.. "

"Gerçekten çürüksün. Onları ben yapa bilirim sadece.. sen değil."

"Hahaha çok komiksin.."

Sürahide kalan son suyuda dökücem. O bana yapanda iyiydi. Belkide beni öldürmüş ola bilir ama buna değer.

Yanından geçerken suyu suratına fırlattım...
Kapıya koşub "içimden geldi" deyib kaçtım.. arkamdan kükrediğini duyuyodum.

Kaç Ro..kaç .. ecelim geldi. Öldürcek beni... koşub bahçeye gittim..

"ÇÜRÜKKK... BURAYA GEL. KAÇAMAZSIN ÖDETİCEM SANA BUNU".
 
Ya çok hızlı bu..ne çabuk yet-...

Ahhh yeri boyladım... ayağım...off.. çok acıttı.. kalkmaya çalıştım... olmadı..

"Demek burdasın... gel burya..."

Bir bu eksikti...
"Ya ayağım.. düştüm.. koşacak halim yok".