Uykuyla uyanıklık arasındaki ince çizginin üzerinde yalpalaya yalpaya ilerlemeye çalışan ruhum burnuma dolan kokuyla birlikte aniden ipin üzerinden uyanıklık bölgesine atlarken kapalı tutmaya çalıştığım gözlerimi yavaşça aralayıp göz bebeklerimi odanın kapısına doğru çevirdim. Göz bebeklerim kapı yerine Efkan'ın göz bebekleriyle buluştuğundaysa aldığım kokunun hayal olmadığını algılayarak neden yaptığımı bilmeden tek kişilik yatağın kenarına kayıp Efkan'a yer açtım. Efkan ona yer açmamla beni şaşırtacak bir şekilde hiç tepki vermeden yanıma gelip açtığım yere uzandığındaysa kirpiklerimi bir kaç kere kırpıştırarak rüyada olup olmadığımı anlamaya çalıştım. Olaylar sadece bir rüyada olabilecek kadar imkansızdı fakat burnuma dolan koku rüya olmayacak kadar güzeldi.
"Paramın kalanını getirmeye geldin değil mi?" rüyada olup olmadığıma hala tam olarak emin olamadığım için oldukça rahat bir şekilde büyük bir alayla Efkan'a yönelik konuşurken Efkan bana doğru dönüp kolunun üstüne yatarak gözlerini gözlerime dikti.
"Neden söylemedin?" ona sorduğum soruyu yanıtlamayı reddeden Efkan bana başka bir soru yöneltirken kaşlarımı derince çatıp kirpiklerimi bir kere daha birbirine vurdum. Neyi neden söylememiştim? Efkan tam olarak şu an Alisa'nın evine gelmiş yanıma yatmışken neden bahsediyordu?
"Hamile kaldığını bana neden söylemedin Ada?" gözlerimden kafamda gezinen soruları anlayan Efkan tüm sorularımı susturup beynimin içinin ölüm sessizliğine bürünmesini sağlayan bir soruyu daha ban yöneltti. Ancak bu öyle bir soruydu ki ne net bir cevabı vardı ne de yanıtsız kalacak kadar cevabı imkansız bir soruydu.
"Hallederim sandım. Derslerde anlatıldığı kadar basit bir şeydir sandım." Efkan'ın bunu nereden öğrendiğini bilmeme rağmen olan her şeyi bildiğini gözlerinden anlayıp çokta uzatmadan doğrudan altı yıl önce hissettiğim şeyleri dillendirirken Efkan sağ avucunu sol yanağıma koyup parmak uçlarıyla hafifçe yanağımı okşadı. "Bana söylemeliydin."
"Neden? Doğurmamı mı isteyecektin?" asla ama asla Efkan'ın benden böyle bir şey istemeyeceğini bilmeme rağmen bunu duymaya ihtiyacım olduğu için neredeyse yalvaran gözlerle Efkan'a baktım. Efkan ona bakmamla birlikte kafasını hızlıca iki yana salladığındaysa belki de altı yıldır ilk defa gerçekten nefes aldığımı hissederek derin bir şekilde soludum. Haksızlık yapmamıştım. Efkan'a haksızlık yapmamıştım. Zaten yapmadığımı biliyordum gerçi ama duymak iyi gelmişti.
"Daha kendin çocukken, okuyorken, evlilikten bile korkuyorken tabii ki senden böyle bir şeyi istemeyecektim. İstemeye hakkımda yoktu Ada ama bana söylemliydin. En azından o odada yanında olmama izin vermeliydin. O zaman böyle olmazdı. O zaman birbirimizden bu kadar kopmazdık. O zaman acıyı bölüşüp bir şekilde devam edebilirdik." Efkan yanağımı okşamaya devam edip şefkatini tenime kazımasına rağmen gözleriyle adeta bana sitem ederken sertçe yutkunup sebepsiz yere gözümden akan bir damla yaş eşliğinde dilimle kurumuş dudaklarımı ıslattım.
"Boşa acı çekme istedim. Kürtaja onay vereceğini zaten biliyordum. Kendim halledeyim hiçbir şey olmamış gibi devam edelim istedim ama yapamadım. Başta iyiydim. O odadan çıktığımda hiçbir şey hissetmedim ama seni görünce... Seni görmek bana o dönemde hiç iyi gelmedi. O yüzden saçma bir kavga çıkardım. Çocukluk olarak gördüğünü biliyorum ama çocukluk değildi. Acı veriyordun bana." altı yıl önce Efkan'a söylemiş olmam gereken sözler dudaklarımdan bir bir döküldü. Bunun üzerine Efkan'da söylediğim her şeyi anlayışla dinleyip başını sallayarak bana aslında öfkeli olmadığını sadece kırgın olduğunu görmemi sağladı. Tek başıma acı çektiğim için bana kırgındı. Ona acı çektirmek istemedim diye bana kırgındı. Hatta belki de doğmamış bebeğiyle kurabileceği tek ilişkiyi ki bu ilişki bebeğinin ölümü olsa da görmesine izin vermediğim için bana kırgındı. Kırgın olmakta da çok haklıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıcırık&Bacaksız (Texting)
ChickLit"Karar verdiğimiz kişiyi üç ay içinde etkileyeceksin o zaman. Eğer etkileyemezsen...." gözlerime büyük bir parıltıyla bakan Bilge iddianın ödülünü bulmakta kararsız kalmış gibi Alisa'ya dönerken Alisa hafifçe kıkırdayıp gülen gözlerini bana çevirdi...