Önceki bölüm
-Bir gün, bu çocuğa bir fırsat verilmiş. Eğer ki, değerli bir şeyi çalarsa, ona gitme özgürlüğünü vereceklermiş. Eğer ki 3 gün içinde çalamazsa da o çocuğu hapsedecekler ve sonsuza kadar da acı çektireceklermiş.
Son..
.
.
.
.
.
.
.
Ruan Ji Lijuan, ağlayarak anlatılan masalı sonuna kadar dinledi. Bunun masal olduğunu hiç sanmıyordu. Bu masal Rong Yun'un hayatı olmalıydı. Oldukça da üzgün hissetti.Ruan Ji Lijuan, yarım bir gülümseme ile Rong Yun'u sakinleştirmek için omzunu sıvazladıktan sonra konuştu.
-Sana makyaj çok yakışırdı. Üzülme. Seninle geleceğim. Fakat beni korumak zorundasın. Bir de Nian Zhen'e bir not bırakalım.
Rong Yun'un akan göz yaşlarını sildikten sonra konuştu.
-Pekala, ne tür bir not bırakalım. Sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim. Bak ne güzel oldun.
Rong Yun, Ruan Ji Lijuan'ın uzun beyaz saçlarını örmüştü. O da saçlarını örmek ve güzel şekillerde ve renklerde boyamak istiyordu fakat yapamazdı.
Ruan Ji Lijuan, gülümsedikten sonra konuştu.
-Seninle geleceğim ama başka bir şartım daha var. Bana yalan söyleyip söylemediğini bilmiyorum bu yüzden de saklanacağım ve duruma göre davranacağım.
Ruan Ji Lijuan, doğa tanrıçası nedeniyle 100 farklı hayat yaşamıştı ve Rong Yun'a üzülse de kendisini sağlama alması gerektiğini çok iyi öğrenmişti.. Onlardan daha güçlü olabilirdi fakat kan dökmekten zevk almıyordu. Farklı bir yolla halletmek istiyordu.
Ruan Ji Lijuan'ın aslında Rong Yun ile gelmek istemesinin bir diğer sebebi de Nian Zhen'e sinirlenmiş olmasıydı.
Rong Yun'un gözleri parladı ve mutlu bir şekilde konuştu.
-Tamam, kabul ediyorum. Bu gün son günüm. Seni götürmezsem....
Ruan Ji Lijuan, cümlenin devamını biliyordu. Kim bilir ne kadar da acı çekmişti. Böyle insanlara üzülüyor ve dayanamıyordu.
Bir hikaye vardı. Bir adam, sürekli sokak hayvanlarına yemek ve su verirdi. Bir gün insanlar bu adama,"Neden onlar için bu kadar uğraşıyorsun ki?! Elbette ölecekler ve onları kurtarman sana bir şey kazandırmayacak." Adam, gülümsemiş ve şöyle bir cevap vermiş;" En azından birini çektiği acı ben olmayacağım. Bu bana çok şey katacak".
YN: Biri de demiyor ki sonradan ekleme yaptığını unutup neden yayınladın?! 😂
Ruan Ji Lijuan, hızla uçtu ve Nian zhen'in odasına gidip bir kağıdı yazı yazdı.
-Küçük Canavarını Biz Rong Ailesi aldı!. Sıkıyorsa gel de al! Yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz!
Ruan Ji Lijuan, yazdıklarına bir kez daha baktıktan sonra Avluya girdi girdi ve Kağıdı top hale getirip camı da kırıp odaya attı.
Eğer kağıdı odaya normal bir şekilde bıraksaydı kaçmış gibi görünürdü. Bu bir kaçırılma olmazdı. Bu şekilde duruma daha uygun olmuştu.
Bu kadar gürültüye aslında Nian zhen'in uyanması lazımdı fakat Uykusunda bile gelişim yaptığı için sabaha kadar uyanmazdı.
Ruan Ji Lijuan, üzgün bir şekilde kırık camdan Nian Zhen'e baktı ve arkasını dönüp Rong Yun'un yanına geri döndükten sonra konuştu.
- Hadi gidelim.
Ruan Ji Lijuan'ın kafasından başka bir çiçek çıktı ve tüm vücudunu kapladı. Kısa süre içinde ortadan tamamen kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Flower [BL] [Tamamlandı]
FantasyRuan Ji Lijuan, kitap okumayı seven genç bir adamdı. İsmi her ne kadar kadınsı olsa da görünüşü değildi. Buna rağmen karakteri, ismi ile uyuşuyordu. Ruan Ji Lijuan, okumayı abarttığı bir zamanda yorgunluk yüzünden ölür ve kendisini bir çiçek olarak...