Önceki bölüm
İkisinin de içine kötü bir his doğdu. Kendilerini izleyen bir çift gözün sahibi...
.
.
.
.
.
.
.
Nian zhen hemen arkasına döndü ve sol yanından çok da uzak olmayan bir yerde çömelmiş bir şey olduğunu keşfetti. Bir çift parlak göz ona doğru bakıyordu. Gerçekten de onu izleyen bir şey vardı.Ruan Ji Lijuan da korkarak arkasını döndü ve gözün sahibi ile göz göze geldi. Bir titreme tüm vücudunu kapladı. Nasıl bu kadar şanssız olabilirdi ki?!
Ruan Ji Lijuan'ın kaçınmak için her şeyi yaptığı kuşa doğru kendi ayakları ile yürümüştü. Ağlamak istiyordu fakat tek bir göz yaşı damlası bile çıkmıyordu.
Nian zhen, kendisine bakan şeyin, renkli ve parlak tüylere sahip olduğunu gördü. Hem bir papağana hem de bir şahine benziyordu. Sıradan bir kuştan daha büyük ve iriydi.
Nian zhen şaşırdı ve bu büyük renkli ve tuhaf kuşa karşı ihtiyatlı davrandı. Yetenekleriyle, İlahi Hissi olmasa bile, bu kadar yakınında saklanabilmesi garipti.
Nian zhen'i daha da şoke eden şey, bu büyük Kuşun gerçek seviyesinin ne olduğunu anlayamamasıydı.
Tam Nian zhen kendi kendine düşünürken, büyük renkli Kuş aniden hareket etti. Kocaman ağzını açtı ve Nian zhen'i ısırdı! Sert gagasının içinden ki tuhaf keskin dişleri ile ısırmıştı!
Ruan Ji Lijuan'a dokunmak yerine Nian zhen'i ısırması...Kesinlikle Tuhaf olduğunu gösteriyordu! Bunun nedeni ise kuş türü canlıların daha parlak şeylere yönelme arzuları olmasından kaynaklıydı.
Bu çok hızlı olnuştu. Nian zhen bir kez daha şok oldu ve aceleyle ısırmadan kaçınmaya çalıştı... Fakat büyük renkli Kuşun tepkisi çok daha hızlıydı. Bir ısırıkla Nian zhen'in kıçının yarısını tutmayı başarmıştı.
Nian zhen yüksek sesle küfretti.
-Ne sikim oluyor.....!
-Bir zamanlar bu dünyadaki en büyük kişilerden biriydim ama az önce bir Kuş tarafından ısırıldım ve pislik kıçımı ısırdı...
-Aptal Kuş, kaybol buradan!
Nian zhen'in poposu acıyla zonkluyordu. Arkasını döndü ve avucuyla vurdu. Hızı harikaydı ama Kuşun hızı daha harikaydı. Hızla yana doğru hareket etti ve Nian zhen'in kıçını serbest bıraktıktan sonra sinirle bağırdı.
-Püü! Kıçın neden bu kadar sert?! Kahretsin, dişlerim ağrıyor!!
Büyük renkli Kuş etrafa tükürüyordu. Kuşun karşısında duran Nian zhen şok olmuş ve donmuştu. Kuş konuşmayı biliyor muydu? Bir Kuş konuşmayı nasıl bilirdi?
Ruan Ji Lijuan, hızla geriye çekilmiş ve yüzünde tuhaf bir ifade ile olayları izliyordu. Ağlasa mı yoksa gülse mi bilemiyordu. Aklı karışmıştı. Fakat daha çok şaşırdığı şey ise...
Bu lanet, tuhaf kuş, onun tanıdığı iğrenç ve sapık olan değildi!! Fakat bu nasıl olurdu?! Görünüşü birazcık benzese de onun tanıdığı kuş, bilgiçlik taslamayı seven ama aslında kadınlar vb türevlerine yapışan hatta tüyü olan her şeye tecavüz edebilecek bir potansiyeli olan iğrenç bir kuştu! Yani nefret etmesi boşuna değildi!
Ruan Ji Lijuan'ın anılarına göre, bu kuş Nian zhen'e değil kendisine saldırıyordu.
Ruan Ji Lijuan, kaderin değiştiğine mi yoksa bu kuşun farklı olmasına mı sevinse bilemiyordu. Fakat içi az da olsa rahatlamıştı. Bunun için tanrılara minnettar hissetti.
Göklerde durumu izleyen Tanrı ve Tanrıçalar ve tabi ki de Nian Lei Tai, ağzı açık olanları izliyorlardı.
Nian Lei Tai, itibarının gittiğini hissetti ve utançla yüzünü saklamak istedi. Oğlu, bir kuşun tacizine uğruyordu. Utanç gözyaşları yüzünde bir yol izliyordu. Sanki bir kaç yüzyıl yaşlanmış gibiydi. Eskiden simsiyah olan saçlarına aklar düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Flower [BL] [Tamamlandı]
FantasyRuan Ji Lijuan, kitap okumayı seven genç bir adamdı. İsmi her ne kadar kadınsı olsa da görünüşü değildi. Buna rağmen karakteri, ismi ile uyuşuyordu. Ruan Ji Lijuan, okumayı abarttığı bir zamanda yorgunluk yüzünden ölür ve kendisini bir çiçek olarak...