Önceki bölüm
Leng Xing, kenarda duran Nian Zhen’e ve dün gece gördüğü beyaz saçlı gence baktı ve konuştu.
-Fei ailesinden adamlar burada!
.
.
.
.
.
.
.
Bir adam, şaşkınlık ve sinir ile konuştu.-Fei ailesi mi? Onlarla çok tartışsak da, gerçekten savaş ilan etmedik... Nasıl olur da Buzlu Kulenin girişine gelip sorun çıkarmaya cüret ederler?! Fei Yue'nin amacı ne?!
Ruan Ji Lijuan, bu olanları biliyordu. Sessiz kalıp gösteriyi izlemeyi seçti.
Leng Xing, hızlıca konuştu
-Fei Yue, Kardeş Nian Zhen için geldi! Adamlarını getirdi ve şimdi girişi kapatıyorlar ve Lider’in Kardeş Nian Zhen’i teslim etmesini istiyorlar. Orada ne olduğunu görmek isteyen birçok insan toplandı.
Ruan Ji Lijuan'ın yanında duran Nian zhen, kaşlarını çattı ve sinirle konuştu.
-Fei Yue, benim için geldi. Buraya geldiğimi nasıl öğrendi?!
Leng Zhan, soğukluk ve sinirli bir sesle konuştu.
-Kimse Kardeş Nian Zhen’in burada olduğunu bilmiyor, o halde Fei Yue bunu nasıl öğrendi?! Leng Xing, git Fei Yue’ye Nian Zhen’in Leng ailesinin önemli bir misafiri olduğunu söyle. Nian Zhen’i incitmek istiyorsa, bu bana savaş ilan etmekle aynı şey!
Leng Xingji, aceleyle konuştu.
-Lider, Fei Yue, Wang Ping’i ve diğer üç adamı yakaladı, o gün kervanımızı takip edenlerdi. Kardeş Nian Zhen gelmezse onları Buzlu Kulenin önünde öldüreceğini söyledi!
Leng Xing, Daha önce Wang Ping ve diğerlerinin yanında savaşmıştı. Şimdi Fei Yue tarafından yakalanmışlardı ve bu da onu endişelendirmişti. Nian Zhen dışarı çıkmak istemezse, o zaman Fei Yue onları öldürecekti çünkü bu onun yapacağı bir şeydi.
Leng Xing konuştuktan hemen sonra Nian Zhen, önce Ruan Ji Lijuan'a bakmış ve onun onaylaması ile dışarıya doğru yürümeye başladı.
Leng Zhan, Nian Zhen’in arkasından konuştu.
-Kardeş Nian Zhen!
Herkes hemen onu takip etmeye başladı. Hiç kimse Nian zhen'in kimliğini saklamamıştı fakat bu şekilde de sorun çıkartacaklarını beklemiyorlardı. Biri dışında. Aslında bu anlaşılır bir durumdu. Dağların arasında ki ıssız bölgede, bir çok Fei ailesinin adamı öldürülmüştü. Tabi ki Fei ailesi bunu kimin yaptığını kesinlikle öğrenmek istemişti. Nian Zhen’in suçlu olduğunu öğrenmeleri fazla da zamanlarını almamıştı. Şimdide ellerinde Wang Ping ve üç adam vardı.
Nian Zhen diğerlerinin önünde yürüdü. Sakin görünüyordu ama gözlerinde öldürme niyeti görülebiliyordu. Neredeyse hiç kimse onu tehdit etmeye cesaret edememişti; bunu yapanların çoğunun sonu oldukça sefil olmuştu.
Nian zhen için her şey de tek istisna Ruan Ji Lijuan idi. Onun için her şeyi yapardı. Bu hayat felsefesini bozsa da....
Fei Yue onu Wan ping ve diğer üç adamla tehdit etmeye nasıl cüret ederdi, bu Nian Zhen’i gerçekten sinirlendirmişti. Şimdi çok öfkeliydi. Wang Ping ve diğer üç adamı az çok tanıyordu ve onlarla gerçek bir dostluk geliştirmemişti, fakat masum birinin onun yüzünden acı çekmesinden hoşlanmıyordu.
Nian zhen, zaten pişmanlık içindeydi ve başka kimsenin kendisi yüzünde acı çekmesini istemiyordu. Bu hayat değerliydi ve Ruan Ji Lijuan da çok değerliydi.
Buzlı Kule’nin girişinde kalabalık toplanmıştı. Fei ailesinden yedi- sekiz erkek vardı ve liderleri Fei ailesinin Lideri Fei Yue’ydi. Arkasında iki Başlangıç kaynak savaşçısı daha vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Flower [BL] [Tamamlandı]
FantasíaRuan Ji Lijuan, kitap okumayı seven genç bir adamdı. İsmi her ne kadar kadınsı olsa da görünüşü değildi. Buna rağmen karakteri, ismi ile uyuşuyordu. Ruan Ji Lijuan, okumayı abarttığı bir zamanda yorgunluk yüzünden ölür ve kendisini bir çiçek olarak...