Önceki bölüm
Li Wu, inanılmaz derecede sinirlenmişti. Güçlü bir enerji vücudunun her yerinde dolaşıyordu. ayağını yere vurarak tüm arenanın sallanmasına neden oldu, ardından son derece güçlü enerji girdapları etrafında dönmeye başladı. Bir kez daha önünde bir enerji kalkanı oluşturdu ve Nian Zhen'e doğru koşmaya başladı. Daha önce Mo Han'a karşı kullandığı beceriyi kullanıyordu.
.
.
.
.
.
.
.
Ruan Ji Lijuan ve Dong Nan Chao, yarışmadan uzakta oldukça sakin bir yere geçtiler. Bir restoranda oturuyorlardı.Dong Nan Chao, restoranda ki az sayıda insanı da kovmuş ve tüm restoranı kapatmıştı. Sadece garsonlar vardı. Onlar da aşağı kattaydılar. Birer çay sipariş edilmişti.
Ruan Ji Lijuan, soğuk bir şekilde Dong Nan Chao'ya baktı ve konuştu.
-Neden buraya geldin?
Dong Nan Chao, çayından bir yudum aldı ve beğenmeyip bıraktıktan sonra konuştu.
-Uzun zamandır beni görmediğin halde ilk söylediğin bu mu oldu? Cevabını az çok biliyorsun zaten.
Ruan Ji Lijuan, kaşlarını çattı ve mutsuz bir sesle konuştu.
-Haklısın, biliyorum. Söylesene, gerçek vücudun da buralarda mı?
Dong Nan Chao, hafif bir gülümseme ile konuştu.
-Benim değerli bedenim, neden yeryüzünde olsun ki? Buraya sadece tekniğimi geliştirmek için klon gönderdim.
Ruan Ji Lijuan, keskin bir kılıç oluşturdu. Siyah ve zehirli kılıç şeklinde ki yaprakları birleştirerek oluşturmuştu.
-O zaman klonu'nu öldürürsem bana darılmazsın değil mi?
Dong Nan Chao, alay eder gibi Ruan Ji Lijuan'a bakıp konuştu.
-Görmeyeli fazlasıyla vahşileşmişsin. Fakat bunu yapmayacağını ikimiz de biliyoruz. Asıl sen neden buraya geldin? O çocuğun yanında ne işi var?
Ruan Ji Lijuan, bir iç çekip kılıcı yok ettikten sonra geriye yaslandı ve konuştu.
-Sevgilim. Bir sorun mu var?
Dong Nan Chao, ciddileşti ve ellerini birleştirip konuştu.
-Komik. Bir an sevgilim dediğini sandım. Neden teklifimi bir kez daha değerlendirmiyorsun? Ondan daha üstünüm. Yakışıklıyım ve zenginim. Yetenekliyim. Ben kaderin çocuğuyum.
Ruan Ji Lijuan, sahte bir kahkaha attı ve konuştu.
-***** kaderi! Saçmalık! Seninle evlenmeyeceğim. Zhen-gege, senden daha iyi!
Dong Nan Chao, sinirli bir şekilde Ruan Ji Lijuan'a baktı ve konuştu.
-Kırıcı oluyorsun çiçek! Seni istiyorum ve sen hayır diyorsun! Buraya gerçek bedenimle gelirsem, bana ne yapabilirsiniz!?
Ruan Ji Lijuan, derin bir iç çekti ve üzgün bir sesle konuştu..
-Dong dong. Seninle olamam. Sen bu değilsin. Benim tanıdığım tatlı çocuk nereye gitti?
Dong Nan Chao, duygusuz bir sesle yanıtladı.
-O çocuk öldü! Geriye ben kaldım. Benimle olmak istemediğini göre Nian Zhen ile de olmana izin veremem.
Ruan ji Lijuan, kalkıp gitmeye yeltenen Dong Nan Chao'nun sırtını tuttu ve kendisine çevirip konuştu.
-Buna izin vermeyeceğim! Sen, bu değilsin! Arkadaşlığımızı bitirmek istemiyorum!
![](https://img.wattpad.com/cover/275075022-288-k272332.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Flower [BL] [Tamamlandı]
FantasyRuan Ji Lijuan, kitap okumayı seven genç bir adamdı. İsmi her ne kadar kadınsı olsa da görünüşü değildi. Buna rağmen karakteri, ismi ile uyuşuyordu. Ruan Ji Lijuan, okumayı abarttığı bir zamanda yorgunluk yüzünden ölür ve kendisini bir çiçek olarak...