Çok zor benim için kaçarak gittiğim toparaklardan şimdi kendi isteğimle geliyordum. "Anne ne zaman eve gidicez çok acıktım." Umudun sesiyle dalıp gittiğim yerden geri gelmiştim. "az kaldı bebeğim ama dayanamayacak gibiysen bir şeyler isteyebiliriz" "hayır" deyip dizimde yatmaya devam etmişti. Tek merak ettiğim şey nasıl bakacaklardı umudun yüzüne nasıl seveceklerdi onu.
Umud beni annesi olarak bildiği için annemi uçağa binmeden arayıp ikaz etmiştim. Onun bu yaşta piskolojisini bozmak istemiyordum. Gerçekleri öğrenecek yaşta değildi.
Pilotun anonsuyla Umudun gözleri işildamıştı ne kadarda mutluydu. Olan şeylerden habersiz.
Uçaktan zorda olsa inmiştik. Çantamızı bekliyorduk, o sırdada arkamdan bir sesleniş geldi. "Helin" arkamı dönüğümde Hejarı görmüştüm. Koşarak yanımıza geliyordu ve biranda belimden tutul cevirmeye başladı. "Çok özledim kızım çok" "hejaaa" deli gibi çığlık atıyordum herkes bize bakıyordu bundan emindim. En sonda dönmeyi durup halen belime sarılı bir şekilde duruyordu. "hejaa geldiğime pişman ettin yaa" "asla pişman olma dilovanımm" "lan bir şeyide unut ya" gülerken bir anda gözleri umuda kaydı.
Ablamın çok yakın arkadaşıydı. Heja aynı zamanda bizim kuzenimizdi. Başımızda ondan başka erkek olmadığı için hep bize abilik yapmıştı. Umuda bakarken bir anda gözleri doldu ve elini umuda uzattı.
"Selam ufaklık ben heja sen kimsin" umud ilk başta çekinip gözlerimin içine baksada onayımı görünce elini aynı Heja şekilde uzatıp "umud" dedi. Heja bir anda umuda öyle bir sarıldıki umud şaşkın bir şekilde sadece duruyordu. Görüyordum hejanın gözleri dolmuştu. Gözlerini silip umudu bıraktı ve tekrardan ayağa kalktı yanıma.
"Çok benziyor Helin kokusu bile benziyor" ona onaylıyormuş gibi kafamı sallayıp umudun elini sıkıca tuttum. Yavaş yavaş Havalimanından çıkmıştık. Mardinin havasını içime çektiğimde geçmiş gelmişti aklıma. Ablamın yanına gelmek çok istemiştim hatta bir kaç kez buna teşebbüs bile etmiştik demirle ama hep yarı yoldan geri döndük.
"eee gençler açmısınız" umud heycanlı bir ses tonuyla "evettt" diye cığlık attı sonrada bana bakıp güldü " kızım açmı bırakıyorsun sen bu çocuğu" "aniden çıktık bir şey yemedi" Gülerek arabaya geçmiştik. "İlk olarak nereye gidelim" düşündüm ama hayır hiç bir yere gitmeden eve gitmek istiyordum.
"Konağa" heja hiç bir şey demeden devam etti.
Konağa yaklaştığımız da bana bir şeyler oluyordu. Sanki o kaçışımı her şeyi tekrardan yaşıyormuş gibiydim. "İyimisin dilovanım" değilidim. Şimdiden pişman olmuştum geldiğime umarım umarım her şey yoldunda gider.
Konağın kapısına geldiğimde. O kocaman demir kapılar bana açılmıştı. Artık inmemiz gerekiyordu. Derin bir nefes aldım ve arabadan inip umudu indirdim. Arabadan inerken bir kaç tembih etmiştim Umuduma elimi asla bırakmaması gerektiğini ve demirle yaşadığımızı kimseye söylemesini söylemiştim oda tamam deyip kapıya Hejanın yanına doğru gelmiştik.
Kapıdan içeri girdiğimde herkesin kapıda bizi beklediğini gördüm. Aralarında sadece evdal ağa yoktu. Annem babam amcamlar yengemler herkes bekliyordu.
Annem beni görünce koşup yanıma gelmeye calışmıştı ama babam onun kolundan tutmuştu.
Ben kötü bir şey yapmadım. Ben sizin gibi kötü olmadım...
Git gide yaklaşınca önce babamın önünde durdum. Elini öpüp anneme geçtim. Anneminde öpmüştüm. Herkes yengemleri amcamlarıda öpmemi istiyorlardı galiba ama o kadarda değildi.
Ortamın sesizliğini umud bozdu. "merhaba ben umud siz kimsiniz" annemin gözleri bir anda dolmasıyla babam umuda yaklaşmak için eğilmişti.
O günkü gibi yanağını sevmişti kaçtığım günkü gibi. Hiç bir şey demeden tekrar doğruldu ve konağın içine girdi o sırada Heja "umud abicim acıkmıştın sen demi gel hadi mutfağa gidelim senle" umud gözümün içine bakmıştı. "Sağ ol Heja ben ayarlarım birazdan bir şeyler ona" Heja kulağıma eğilip "kızım banada mı güvenmiyorsun" bende onnun ses tonuyula "farkındamısın ben babama bile güvenmiyorum. "
Heja benden uzaklaşırken en büyük yengem bana doğru gelip. "ne kadar güzelleşmissin yavrum" o yengemi severdim. Amcam öldükten sonra hiç gitmedi bizim konaktan. Oysaki amcam öldüğünde daha çok küçükmüş başka adamlar gelip evdal ağadan bile istemişler. Ama o kimseye varmamış
Onunda aynı şekilde elini öpüp "sağ ol yenge " dedim.
Annem dibime kadar gelip "Evdal ağam sizi bekliyordu kızım bekletme hadi" kafamı tamam anlamında salladığımda. Konağa doğru girmiştim. Konağın kapısının orda bir sürü kız duruyordu. Hiç kimse beni tanımıyordu ki o yüzden çok şaşkın bakışlar atıyorlardı ne kadarda yere baksalarda.
"HELİN" gelen tanıdık sesle önünde durduğum odanın içerisine girdim. "Hoş gelmişsen kızım" kafamı sadece salamamla birlikte gözüm arkamıza carpmıştı. Herkes merakla bize bakıyordu. Evdal ağa da bunu fark etmiş olacakki. "HERKES İŞİNİN BAŞINA" demesiyle herkes panikle uzaklaşması bir oldu.
"Otur kızım" onun kalın tok çıkan sesiyle bulunduğum yerdeki koltuğa oturmuştuk. Umud şaşkın gözlerle bir Evdal ağaya bir bana bakıyordu.
"Kızım bu zamana kadar yaptığım her şeyden özür dilerim ablanı.." derken cümlesini kesip "ben geçmişi konuşmaya gelmedim Evdal ağa ben torununu gör diye geldim. Çok durmayacağız zaten 2-3 güne geri döneceğiz."
"Nasıl yavrum daha yeni kavuşmuşuz hemen nereye" sorduğu soruya cevap vermezken gözleri umuda kaydı. Normalde çocukları hiç sevmezdi. Ben bile ilk defa duyuyordum kızım ve yavrum sözlerini ondan. "Genç adam gel öp bakıyım elimi anan öpmedi bari sen öp" umud bana bakıp onay isterken ona onay verip bir bakış attım. Umud gidip elini öpüp geri gelmişti. Anlına koymadığı için evdal ağada bende gülmüştük.
"Anne ben çok acıktım" "aah annem unuttum ben seni hemen bir şeyler hazırlıyım sana ben" "Helin kızlara söyle onlar ayarlar" "yok evdal ağa ben hallederim" umuda dönüp "sen burda uslu uslu otur tamammı evdal ağanın yanından ayrılma" "tamam"
"Helin sen merak etme burda durur ama bu kafasındaki beyaz şey ney" "dikişi var 5 güne çıkacak inşallah" "önemli bir şey yok demi doktoru cağıralım hemen" "yok evdal ağa bir şey geçecek ben gidiyim"
kapıyı açıp mutfağa doğru ilerlerken gelen seslere kulak kabartım.
"Kızım küçük varis o ondan herkes telaşlı" "nasıl yani kızım" "Evdal ağam tüm malını o bebeye bırakacakmış dün akşam apar topar avukat geldi ya ona gelmiş duy.." öksürük sesimle kızın cümlesi yarıda bitmişti.
Onlara doğru ilerlerken "Bir daha dedikodu yaptığınızı görürsem kendinizi kapıda bulursunuz duydunuzmu beni" ikiside korku dolu sesleriyle tamam derken oğluma bir şeyler hazırlamaya başlamıştım.
Herkese merhabalar arkadaşlar..
karakterlerimizin instagramları mevcuttur kitabımızın kendi hesap sayfasıda vardır.
Helin= (helinatalayyy)
Zahir= (zahirdinçerrr)
Demir= (demir_simsekkkk)
Kitabın Kendi Hesabı= (agabozuntusu0)
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin sizi seviyoruz ❤🖤
Bölüm Günleri= Pazartesi , Çarşamba , Cuma, Pazar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA BOZUNTUSU
Storie d'amore"Karılar ne zamandır hükme karışıyor Evdal ağa bu mu senin ağalığın" Evdal ağanın gözleri kana bulanmışken. Gene söze ben girdim. "Karşınızda sadece bir kadın değil Hanım AĞA duruyor ona göre konuşun".......