Bir anda kendimi yüzüstü yerde bulmamla sıçrayarak ayağa kalktım. Abim yatağın ucunda kendini sıkmış gülmemeye çalışıyordu. Yine beni yataktan düşürmüştü.
" gül gül, şimdi ne keyiflenmişsindir beni yataktan fırlattığın için!"
Yeni uyandığım için sesim boğuk boğuk çıkıyordu. Abim gülerek mutfağa doğru ilerledi.
" Abartma sadece yataktan düştün"
Son dediğini anlamamıştım. kafam acayip dönüyordu. Bütün gece Alpay'la pc girmiştik.
Cefasını şimdi çekiyordum tabi.
O piçte muhtemelen mışıl mışıl uyuyordu.Aniden gelen şerefsizlik yapma isteğiyle, telefonumu da alarak banyoya ilerledim. Olağanüstü derecede yakışıklı yüzümü iyice yıkayıp kuruladıktan sonra telefondan Alpayın ismini buldum.
'Dayısının doğurduğu'
Gerçektende doğduğundan beri dayısıyla yaşıyordu. Ne annesi ne de babası sahip çıkmıştı. Bir dayısı vardı yanında. Bir de biz.
Telefondan aramaya tıklayıp hoparlöre aldım. Bir yandan dişimi fırçalıyordum. Aklıma gelen şeyle sırıttım.
Geçen gece telefonunun alarm sesini değiştirip Beşiktaş'ın fon müziklerinden yapmıştım. sesini de sona kadar açmıştım ki iyice sinir olsun. Alpay Beşiktaş'tan nefret ederdi.
Amınokoduğumun gslisi.
Dişlerimi iyice çalkalayıp lavaboya tükürdüm. O salağın şimdiye kadar uyanmış olması lazımdı. Kesin sinir krizi geçiriyordu. Bir süre sonra telefonum kapandı. Çok geçmeden bu sefer o beni arayınca açmakla açmamak arasında kaldım.
Yeni uyandığında sesi çok fazla çıkıyordu. Zaten sinirliydi. İyice kudursun, diyerek meşgule attım.
Telefonu da uçak moduna alıp. Mutfağa adımladım. Resmen her taraf mis gibi sucuk kokuyordu.
Off şimdi bu şerefsizliğin üstüne sucuk ne güzel gider he.
Mutfağa girince annem elindeki on lirayı direkt elime tutuşturdu.
"Yavrum ekmek kalmamış bir koşu Ömer amcandan iki tane ekmek kapta gel annesinin birtanesi hadi!"
Ya anne ben daha yeni yataktan kalkmışım. Bana bu yapılır mı be?!
"Anne lütfen bir kerede karbonhidrat tüketmeyin ne olur?"
"Çok konuşma hadi sucuklar soğuyor "
Sucuk lafını duyunca bana bir aydınlanma geldi tabiki. Direkt kapıya koşup ayakkabıları ayağıma geçirdim.
" iki dakikaya geliyorum evlatlarıma iyi bak!"
Kapıyı kapatmadan önce göz devirdiğini gördüm.
Evlatlarım derken sucuklardan bahsediyordum. Onlar benim göz bebeklerimdi! Onlar olmadan sabahları ayılamıyordum.
Merdivenleri ikişer ikişer hızlı hızlı inerken az kalsın Nebahat teyzeye çarpıyordum. Beni lafa tutacağını bildiğim için durmadan kapıya koştum.
" üzgünüm Nebahat teyze ama evde sucuklar bekliyor!"
Bakkal Ömer amcaya doğru hızlı hızlı yürümeye başladım.
Mahalle yine her zamanki formundaydı. 90 yaş üstü teyzeler balkonlara tünemiş mahallenin gençlerini dikizliyorlardı.
Hayır siz yaşlı başlı insanlarsınız, utanmanız da mı yok?
Mahallenin teyzelerinden acayip tırsıyordum. Hele de Aynur teyzeden. Kadına teyze diyordum amk. Heryerde üstüme atlayacakmış gibi bakıyordu.
Sokağın başında mahallenin çocukları toplanmış muhtemelen top kavgası yapıyorlardı. Topları kimin oynayacağını sürekli kerhaneci ibrahim amca seçerdi. ama kendisi geçen hafta bir aylık iş gezisine çıkmıştı.
Adamın kerhaneci olmasından başka bir sorun yoktu.
Her neyse, mahallemizin ezeli düşmanları Nihat abiyle Asım abi yine kavga ediyorlar.
Bu mahallenin de kavgası hiç bitmiyor aq, bu kavgalar yüzünden mahallede yangın bile çıkartmışlardı. Amk her gün mahalleye ambulans geliyor.
Mahalle, mahalle değil call of duty advanced warfare.
Nihat abinin yakasına yapışmış olan Asım Abi elindeki aşırı büyüklükteki taşı ona atmakla tehtid ediyordu. Nihat abiyse sakin sakin konuşarak Asım abiyi daha da kızdırıyordu.
Adam birde sinir hastasıydı, fazla bile dayanmıştı şu an.
Yanlarından geçerken başımla selam verdim. Nihat abide bana dönüp başıyla selam verirken ne olduysa o an oldu.
Asım abi Nihat abinin selam vermesini yanlış anlamış olacak ki elindeki taşı sinirle havaya kaldırıp bizim olduğumuz tarafa fırlattı.
Nihat abi taşı son anda farkedip yere eğilirken, ben kafamın arka kısmında çok derin bir acı hissettim.
Şu an havada uçuşan yıldızları sayabiliyorum.
Etraf tamamen kararmadan önce Asım abinin büyük bir hassiktir çektiğini duydum.
Sucukları yemeden ölmek istemiyorum lan!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Bey Gay +18
Storie breviEsmer bir ten, gömleğinden taşan kol kasları, hafif kısılmış ciddiyetle bakan ela gözler, kirli sakal, siyah ve kahve arası saçlar. Allahım galiba harbiden cennete geldim ben! Gözlerim bugün ikinci defa kararırken, bu sefer aldığım darbe kafama de...