Bir mahalle düşünün öyle bir mahalle ki o eski sıcacık mahalleler gibi. aile sıcaklığını bırakmamış mahalle. Dedii koducu teyzeler, oğluna ve kızına kısmet arıyan teyzeler, çapkın erkekler, deli kanlı adamlar, küçük çocuklar, neşeli ev hanımları, ma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Belki... Belki bir nefes kadar yakındır bana.*
Gözlerimi bir kez daha açıp kapattım. Ortam da ki ses baş ağrımı arttırırken usulca nefes alıp verdim.
"Bakın." Dedi Kurt. Sakin ve yatıştırıcı olmaya çalışıyordu. Olabildiğince...
"Kurt anlaşmaya uymak zorundasınız aksi taktirde olacaklara karışmam." Ajans sahibinin alttan alttan verdiği tehdide karşı ellerim sinirle yumruk oldu. Bu adam her seferin de beni tehdit etmekten sıkılmıyor usanmıyordu.
"Bakın Cihan bey." Dedi Kurt. Derin nefes alıp kravatını çekiştirdi. "Siz de biliyorsunuz ki anlaşmada üç ay da bir diyordu ama siz sürekli bizim işimize karışıyorsunuz."
"Anlaşma koşullarını gayette iyi hatırlıyorum Kurt. Şimdi konuya gelirsek bir daha ki hafta şarkı sözleri elimde olmazsa anlaşma fes edilir." Sinirle ne zamandır kapattığımı bilmediğim gözlerimi açıp elimi masaya vurdum.
"Yeter!" Ortamda bir anlık sessizlik olurken herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Tehdit etmekten vazgeç. Eğer benimle şuan anlaşmayı fes edersen yüklü bir miktarda tazminat ödersin, üstelik senin kariyerin benim iki dudağımın arasında. Farkında mısın bilemem ama şuan Türkiye divası gibi bir şeyim herkes benim için çıldırıyor, herkes benimle çalışmak, konuşmak için deli oluyor. Benim bir yazı paylaşmamla röportaj yapmamla senin bu geçici saltanatın yıkılır. Unutma iş dünyasın da yıkılmak bir darbeye bakar." Adam karşımda renkten renge girerken kurumuş dudaklarımı ıslatıp ellerimi masanın her iki yanına koyup öne doğru eğildim. "Unutma dışarıda şuan yüzlerce kanalın yüzlerce muhabiri var." Cihan karşımda öylece bana bakarken sinirle tısladım. "Sakın işime karşıma. İstediğim film de oynar, istediğim dizi de rol alırım, istediğim müziği istediğim zaman çıkarır istediğim zaman konser veririm. Sen buna karışamazsın senin işin benim adımı duyurmak senin işin paranı alıp yerine oturmak unutma benim üzerimden prim kasıyor benim üzerimden para alıyorsun." Sözlerimi bitirdiğim an hızla çantamı alıp oda dan sert adımlarla çıktım. Güzel ahkâm kestim. Yani bence güzel.
