sigara | texting

19

Elime aldığım kaçıncı şişe olduğu hakkında fikrim olmamasına rağmen masadan kaptığım birayı tepeme diktim. Üzerimde Ahu'nun bakışları olsa da umursamadım, bugün ayık olmak istemiyordum.

Biten şişeyi masaya bıraktım. Başka bir şişeye uzanacağım sırada Ahu elimi havada yakaladı. "Abartma." dedi, elimi çekerek.

"Abartmıyorum." Tekrar uzandım şişeye fakat yine engelledi. "Rahat bırak, Ahu."

"Ölmek mi istiyorsun sen? Vücudunun alkol oranı tüm şehre yeter şu an."

Boş boş güldüm. "İstemekle olmuyor ne yazık ki."

Gözleri irice açılırken iki kolumu da sıkıca kavradı. İyice bana doğru yaklaştı ve gözleri gözlerime kenetlendi. "Neler oluyor?"

Yayvan bir şekilde güldüm. "Dünya dönüyor."

Gözlerimi devirdi. Bakışlarını üzerimden çekerek tüm gruba tek tek baktı. "Biriniz bile ayık değil misiniz lan?"

Aslı atıldı. "Mekana geldik, ayık olmak isteseydik cafede otururduk."

"Kızım be." diyerek yanağına doğru uzandım ve sıktım. Cilveli bir şekilde sırıtarak göz kırpmasıyla öpücük attım.

Ahu, kafamı ona doğru çevirmesiyle bakışlarım da kaydı. "Taksi çağıracağım ve eve gideceksin. Anladın mı?"

"Hayır." dedim net bir şekilde. "İçmek istiyorum." Şişeye doğru tekrar yaptığım atağın önünü kesmesiyle öfkeyle ona döndüm. "Bir anneye ihtiyacım yok, Ahu. Sal beni!"

Onu iteleyerek oturduğum yerden kalktım ve bir şey sahasına izin vermeden hiddetle mekandan çıktım. Sarhoş kafam, durmadan dengemi kaybetmeme neden olsa da bazı şeyleri kavrayacak kadar ayıktım. İstemediğim şeydi fakat ne yazık ki izin vermiyorlardı.

"Siktiğimin gereksiz duyarı." diye söylene söylene sokakta yürümeye başladım. Kendi kendime gözlerimi devirdim. "Sanki biz neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyoruz amına koyayım, bi' akıllı da sizsiniz!"

"Şş, güzelim? Kim kızdırdı seni?"

Arkamdan gelen sesle durup ona baktım. Baştan aşağı beni süzerken yavşak bir gülümseme vardı yüzünde. Salına salına yanıma doğru geldi. "Yalnız misin?" dedi, birkez daha beni süzerken. Gözleri, göğüs dekoltemde dolandı.

"Değilim." derken kafamla yanımı gösterdim. "Arkadaşım, tanıştırayım."

Kaşları çatılırken yanımdaki boşluğa baktı. "Nasıl?"

Sanki yanımda birisi varmış gibi sarıldım. "Görmüyor musun?" Dudaklarını bükerek ona baktım. "Gözlerin mi bozuk?"

"Bir dakika," Gözlerini ovaladı ve tekrar bir bana bir de sahte sarılmama baktı. Ayık olmayan kafası, hareketlerimle daha da karmaşık bir hale gelirken gülmemek için kendimi tuttum. "Birisi var mı?"

"Olmasa nasıl sarılacağım?" Kaşlarım havada ona bakarken yanımdaki kişiye vuruyormuş gibi yaparken elim havada savruldu. "Değil mi, bebeğim?"

Kafasını ellerinin arasına aldı. "Kaçak içki..." dedi kendi kendine. "Körlük yapıyor diyorlardı." Başını iki yana sallaya sallaya arkasını döndü. Kendi kendine konuşmaya devam ederken sarsak adımlarla ilerlemeye başladı.

Güldüm. Gerizekalı sayısı her geçen gün artıyordu.

Ay yavaş yavaş Neva'nın hayatına gireceğiz, hazır mıyııızz?

Kurgu hakkında fikirleriniz neler?