"Ne işin var senin?"
Omuz silkelerken yanımdaki yere oturdu. "Burası halka açık bir park, hesap vermek zorunda değilim."
Bakışlarım karşıya odaklanmış öylece dururken sözlerine karşılık boş bir şekilde güldüm. "İyiymiş."
"Neler oluyor? Çocukları izlemek için parka geldiğini sanmıyorum."
Güldüm. "Neden? İçimde o kadar hissiz birisi mi yatıyor?" Bakışlarım ona dönmesi ile göz göze geldik.
"Bilmem," dedi. "Seni tanımadığımı söyleyen sendin, nereden bilebilirim ki?"
"Bilemezsin."
"Anlatırsan öğrenirim ama."
Yandan ona baktım. "Şansını zorlama."
"Denemedim demem." dedi, küçük bir çocuk gibi heyecanla. Bakışlarım ona kayarken güldüm. "İçimde kalmamış olur."
Kaşlarım havaya kalktı. "İçinde kalmasın diye mi yapıyorsun her şeyi?"
Gözlerini düşünceli bir şekilde yukarıya doğru kaydırdı. "Bazen, evet. Bir kez geleceğiz bu dünyaya, denemeden ölmemek lazım."
Güldüm. "Korkak birisine göre fazla iddialı."
"O gün için pişmanım."
Bakışlarım yeniden onu buldu. "Fark etmez."
"Soğukluğun bana özel mi?"
Kafamı iki yana sallarken yeniden önüme döndüm. "Kendine fazla anlam yükleme, sana özel bir şey yok."
Bir süre sessiz kalsa da bir şey demedi. Boş bakışlarım parktaki çocukların üzerinde gezinti fakat daralan ruhumla beraber ayaklandım. Tepeden, sessiz kalan Erva'ya baktım. "Kendine iyi bak, pembe saçlı kız."
Parkın çıkışına doğru ilerliyordum ki adımı seslendi. Duraksayıp ona döndüm. "Ne demek o?"
Kaşlarım çatıldı. "İyi bak demek."
"Gidiyor musun?"
Yolu işaret ettim. "Gördüğün üzere."
Gözlerini devirdi. "Ne demek istediğimi anladın."
"Belki de anlamak istemiyorumdur, hiç bunu düşündün mü?"
"Gitme." diye fısıldadı. "İzin ver elini tutayım."
Gözlerim, gözlerine odaklandı. "Şu renk saçmalıklarıyla hep dalga geçerdim ama..." Nefesimi dışarıya verdim. "Fırçaya bir kez siyah boya bulaşırsa hiçbir renk kendi olamaz, o siyahlık hep daim kalır."
Gözlerinin dolmasıyla boğazıma bir yumru otursa da mimiksiz kalmaya devam ettim. "Bir gün o renkte biter, sıradaki renk ortaya çıkar."
Tebessüm ettim. "O renk ortaya çıksın diye feda ettiği renklere ne olacak?"
Kollarını sıkıca boynuma dolamasıyla ben de beline sarıldım. Bir süre sıkı sıkıya birbirimize sarıldık. En sonunda geri çekilirken tekrar gülümsedim ve arkamı dönerek onu gözyaşları ile baş başa bıraktım.
Kime hak veriyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sigara | texting
Short StoryTexting | girlxgirl 05: bunu yapma Siz: neyi? 05: neden itiyorsun beni? 05: biri seni sevemez mi? Kendi kendime gülerken elimi cebime attım ve sigara paketini çıkartıp bir dal aldım. Sigarayı yakarken tek elimle de mesaj yazıyordum. Siz: ya siz sal...