Bu bölüm ve sonraki bölümlerde çok fazla +18 sahneler olacak. Rahatsız olan varsa burada bırakabilir.
Burnuma ulaşan kahve kokusu ile gözlerimi araladım. Boş bakışlarım, içinde bulduğum odada bir süre gezindi. Yabancı mobilyalar, tanıdık gelmeyen duvarları kısa bir süre inceledim. Ağrıyan başımı umursamadan yavaşça üstümdeki yorganı yan tarafa atarak kalktım. Ani kalkışım gözlerimi karartsa da bir süre durup komple ayaklandım.
"Günaydın."
Arkamdan gelen sese doğru döndüm. Kapının önündeki Erva elinde kocaman bir bardakla bana bakıyordu.
Kaşlarım havaya kalktı. "Günaydın." Dik dik yüzüne baktım. "Neden buradayım?"
"Dün sızdın ve evinin adresini öğrenemedim." Elindeki kahveyi bana uzattı. "Evime getirmek zorunda kaldım. Ve kahve ayılmana yardımcı olur."
Kahveden bir yudum alırken hâlâ onu dinliyordum.
"Kahvaltı yapmayı sevmediğim için bir şey hazırlamadım. Aç isen bir şeyler yapabilirim?"
Omuz silktim. "Kahve yeterli."
"Pekâlâ." dedi uzatarak. "Ben içerideyim. Odanın içinde küçük bir banyo var, dolabımdan da kıyafet alabilirsin."
Sadece başımı sallamama karşılık daha fazla uzatmadı ve odadan çıktı. Yatağa tekrar otururken önce kahvemi bitirdim, sonra da kalkıp kısa, sıcak bir duş aldım. En sonunda dediği gibi dolabından kendime uygun bir şeyler aradım fakat bulamadım.
Erva, benim aksime minyon ve zayıf bir kızdı. Omuzlarıma gelen boyu, incecik bedeni benim yanımda küçücük bir nokta gibi kalmasına neden oluyordu. Böyle olunca da onun hiçbir kıyafeti bana olmuyordu.
Sıkıntıyla solurken üzerimdeki havluyu ters bir bakış atarak odadan çıktım. Birkaç odaya girsem de en sonunda onu bulmuştum.
Odaya girmemle hızla bakışları bana döndü ve bir an donup kaldı. Sertçe yutkundu. Kendime mâni olamadan sırıttım.
"Bana uygun bir kıyafet yok." dedim direkt. "Çıplak kaldım."
Dilini dudaklarının üstünde gezdirdi. "Böyle de iyi aslında."
Kaşlarım havaya kalktı. "Öyle mi?"
Başını sallarken gözleri her bir noktamda geziniyordu. Aniden gelen hissiyatla havluyu tutan elimi çektim ve ayak ucuma düşmesine izin verdim. Çırılçıplak karşısında dururken gözleri irice açıldı, öylece bakakaldı.
Hınzırca sırıttım. "Böyle kalıyorum o zaman?"
Yutkunmak ister gibi bir süre durdu fakat konuşamadı. En sonunda derin bir nefes alarak oturduğu yerden kalktı ve direkt gözlerime baktı. "Ben sana kıyafet ayarlayım."
Yüzümdeki gülümseme silinmeden ona bakmaya devam ederken hızla yanımdan geçerek odaya gitti. Yerdeki havluyu alıp tekrar bedenime dolarken ben de arkasından ilerledim.
Odaya girmemle bir etek ve kazak uzattı. Bir şey demeden aldım ve ilk önce iç çamaşırlarını ardından verdiği eteği giydim. Arkası dönük bir şekilde beklerken küçük kazak bir türlü üzerime geçmiyordu.
"Erva," dedim bıkkınlıkla. "Bu kazak bana olmuyor."
Yavaşça bana dönerek bir kolum havada bir kolum aşağıda duran halime bakarak güldü.
"Gülme." dedim huysuz bir şekilde. Gülmeye devam etti. "Başlarım böyle işe!"
"Dur, dur." dedi hızla yanıma gelerek. Kazağı tuttu ve yavaşça üzerime geçirdi.
Sabırlı bir şekilde bana küçük gelen kazağı düzenledi. O sırada o kadar yakındı ki kafamı eğmemle burun buruna geldik. İş yapan elleri durdu ve dip dibe oluşumuza karşılık nefesini tuttu.
Bir anda dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bu anı bekliyormuş gibi karşılık verirken uzun ve soluksuz bir öpüşme bahşettim ona.
İkimizde hemen yanımızdaki yatağa uzanırken olacak şeyler umrumda bile değildi. Anın hissettirdikleri etki altına almıştı bile. Nefes almak için ayrılan dudaklarımız zaman kaybetmeden yeniden birleşti. Yavaşça itekleyerek üstüne çıktım ve tişörtünün altından göğüsünü avuçladım. İnleyerek dudağımı ısırırken geri çekildim ve boyunu emmeye başladım.
"Dur," diye inledi. Durmadım. Hareketlerim daha da hızlı ve sert bir hâle gelirken tekrar bağırdı. "Dur!"
Durdum. Hareketlerim tamemen yok olurken bir süre öyle kaldım. Birden üzerinden kalkarak ayaklandım ve tepeden ona baktım. Yüzü kıpkırımızı olmuştu.
Alayla güldüm. "Ne istediğini bilmeyen çocuklarla işim olmaz."
Komidinin üzerindeki çantamı aldığım gibi evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sigara | texting
Short StoryTexting | girlxgirl 05: bunu yapma Siz: neyi? 05: neden itiyorsun beni? 05: biri seni sevemez mi? Kendi kendime gülerken elimi cebime attım ve sigara paketini çıkartıp bir dal aldım. Sigarayı yakarken tek elimle de mesaj yazıyordum. Siz: ya siz sal...