1.Bölüm: İŞTE OYUN BAŞLIYOR

1.7K 59 12
                                    

"Dört çeşit cinayet vardır; canice cinayetler, mazur görülebilecek cinayetler, haklı bulunabilecek cinayetler ve övgüye değer cinayetler..."
- Ambrose Bierce

LİAM

Sonunda beklenen gün gelmişti. Konyağı şişesiyle kafama diktim. Bardak arayacak vaktim yoktu. Kılımı bile kıpırdamayacak kadar yorgundum.

Natasha seksi hareketlerle vücudunu bana sürterken, "Paylaşmaya niyetin yok galiba?" diye takıldı.

Şişeyi ona uzatıp arkama yaslandım ve konyağın kızın boğazından süzülüşünü izledim. Tanrım, bu boynu gerçekten çok özleyecektim. Gerçi bu konuda yapabileceğim bir şey yoktu.

"Çok üzgünüm, Liam." Şişeyi elinden aldığımda kız kaşlarını çattı. Keşke buluşmalarımızdan sonra beni rahat bırakarak çekip gitmeyi de öğrenebilirseydi. Ama itibariyle bu konuda tartışmak da yersizdi çünkü buluşmalarımızı resmen sonlandırmak üzereydim. Eğer bunu yapmazsam, annem taşaklarımı keser, babamda bu işte zevkle ona yardım ederdi.

Natasha yatakta yuvarlanarak üstüme çıktı ve "Kızın adı neydi?" diye sordu.

Yüzüne dökülen sarı saçlarını geriye iterken, bu soruya cevap vermek yerine yapmayı isteyeceğim pek çok şey geçti aklımdan, Ama kendime hâkim olmam gerekiyordu.

Şişeden bir yudum daha alıp, "Melody Nicci Giovanni," dedim.

Kız somurtunca yüzü iyice çirkinleşti. Aslında yüz hatları güzel değildi, ama zaten benim onunla olma sebebim de yüzü ya da zekası değildi.

"Böyle anlaşmalı evlilikler 1800'lü yıllarda kalmadı mı? Nasıl olur da yüzünü bile görmediğin biriyle evlenebilirsin? Ya çok çirkinse? Ya çok şişmansa?"

Eğer ait olduğum aile ve geçim kaynağı gibi meseleler olmasaydı, kız haklıydı.

"Sana bunu defalarca açıkladım, Natasha. Giovanniler, İtalya'nın ve batı yakasının en güçlü ailelerinden biridir, hatta en güçlü ailesi. Babam, İrlandalılar ve İtalyanlar arasında süren düşmanla bir son vermek istiyor. Bu nedenle çirkin de olsa, şişman da olsa, hatta her tarafı iğrenç siğillerle kaplı bile olsa, gerekeni yapacak ve onunla evleneceğim," dedim ve kızı üstümden iterek ayağa kalktım.

Babam Sedric, neredeyse on iki yıldır bu evlilikten bahsedip duruyordu. Bu konu ilk kez gündeme geldiğinde, henüz 15 yaşımdaydım ve kendimi ispat etmek için çılgınca bir arzu duyuyordum bir lanet olası bir ahmak gibi, aile çıkarları için her şeyi yapmak adına fazlasıyla heyecanlı davranıyordum. Aslında bu evlenme işini Declan'a bırakabilirdim ama o sırada Declan, teklonoji konusunda marifetleri sayesinde rusların İsviçre'deki hesaplarını ele geçirecek rüştünü  zaten ispatlamıştı. Neal desen artık iyice yaşlanmış ve çoktan ona buna caka satabileceği bir kızla etrafta takılmaya başlamıştı. Yani cazip bir damat adayı olmaktan uzaktı. Ama diğer tüm erkek çocukları gibi benimde en büyük isteğim, babamın gözüne girmeyi başarmaktı ve bu durumda geriye başka bir seçenek kalmıyordu. Fakat lanet olası bir ahmaktan başka bir şey olmadığımı da tekrar söylemem gerek...

"Benimle evlenebilirdin! Ben de yarı İtalyan'ım." Natasha bir kahkaha atıp yatakta yuvarlandı. Çarşaf, yastık ne varsa yakmalıyım, hatta belki yeni bir yatak bile alabilirdim.

Koltuğun üzerindeki havluyu uzanırken, "Cehennem buz tutup kutuplara dönse, annem toprağın yedi kat dibine girse bile böyle bir şey olmaz," dedim.

ACIMASIZLAR +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin