Liam Callahan ve Melody Giovannai ezeli birer rakip ve Amerika'nın iki büyük mafya ailesinin liderleridir. Biri İrlandalı, diğeri İtalyan bu iki ailenin arasındaki amansız düşmanlığınsa, babaları tarafından ayarlanan evlilikleriyle sona ermesini bek...
"Bir kez cinayet işleyen katil, milyonlarca cinayet işleyen ise kahraman olur. Sayı arttıkça insanlar günahlarından arınırlar dostum." -Monsieur Verdoux
•Yorum ve oy atın lütfen..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MELODY
Şu Callahan denen adamda farklı bir şeyler vardı. Hem son derece çocuksu, hem de otoriter ve sabırsızdı. Tarçın, baharat ve elma karışımı bir parfüm kullanıyordu. Bu kokudan hoşlandığımı itiraf etmem gerekirdi.
Fiziksel görünüşü de hoşuma gitmişti tabii. Sürekli kaşlarını ortaya çıkarması, gergin olduğunda muştasını eklemleri bembeyaz olacak kadar sıkması da etkileyiciydi.
Emrim altında bir ordu adam vardı. Hatta bazısı gerçek fiziksel görünümleri, gerekse zekalarıyla oldukça dikkat çekici tiplerdi. Ama Liam Callahan denen adamda hepsinden farklı bir hava vardı.
Odasından çıktığında üzerini değiştirmiş, koyu renk pantolon ve göğüs kısmına C harfi işlenmiş, yeşil-siyah bir gömlek giymişti. Bana sanki orada ne aradığımı sorar gibi şaşkın bir ifadeyle baktı. Kollarında kavgamızdan kalan morluklar ve çizikler göze çarpıyordu. Ahmak herif onları kapatmanın bir yolunu bulabilirdi, ama umursamamıştı bile.
Beni orada görmenin şaşkınlığını üzerinden atamamıştı henüz. "Nedenini bilmiyorum, ama bu modele seksi saçlar deniyor. Gerçi benim amacım günün modasına uymak değil. İnatçı saçlarıma ancak böyle şekli verebiliyorum."
Cevap vermeme fırsat kalmadan koridorda Fedel belirdi ve, "Helikopter hazır, hanımefendi. Bu arada Monte de iyi." diye bilgi verdi.
"Biliyorum, konuştum. Ben yokken ne yapacağımızı da o söyleyecek." Fedel'in gözleri kocaman oldu. Sözlerimin artık sağ kolum olmadığı anlamına geldiğini oda biliyordu. "Bir dahaki sefere kendini keskin bir kılıcın üzerine atmanı söylediğimde bi an bile tereddüt etme, Fedel. Sayıca azız diyerek zamanımı boşa harcadığın gibi, karar verme yeteneğime de hakaret etmiş oldun. Şimdilik bu kadar."
Fedel başka bir şey söylemeden başını sallayıp uzaklaştı ve beni Bay Seksi Saçlar ile yalnız bıraktı. Liam bir süre Fedel'in arkasından baktıktan sonra öfkeli bakışlarını bana yöneltti.
Bir şey söylemesine fırsat vermeden, "Helikopterle Delaware'e gidiceğiz. Uçuşumuz bir saat sürücek. Oradan bir sürat motoruyla kuzeye hareket edeceğiz. GPS cihazı kıyıdan 15 mil uzağa kadar olan sinyalleri alıyor. Bu arada eminim Valero da o harika kararı kimin verdiğini almayıp zararını azaltmak için çoktan adamlarını yollatmıştır." Liam'ın bir adım önüne geçerek bunun bir oyun olmadığını ve patronun kim olduğunu hatırlattım.
