Liam Callahan ve Melody Giovannai ezeli birer rakip ve Amerika'nın iki büyük mafya ailesinin liderleridir. Biri İrlandalı, diğeri İtalyan bu iki ailenin arasındaki amansız düşmanlığınsa, babaları tarafından ayarlanan evlilikleriyle sona ermesini bek...
"Cinayet için iki kişi gereklidir. Kurban olarak doğanlar vardır, boyunları kesilsin diye doğanlar. Katiller ise asılmak için doğarlar."
{Bu bölüm cinsellik içermektedir. Rahatsız olanlar olacaksa kitaba hiç başlamasın zaten konusunu anlamazsınız.}
•Yorum ve Oy atın lütfen..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
LİAM
Bana karşı kayıtsız değildi. Gitgide derinleşen bakışlarındaki şehveti görebiliyordum. Gözlerini kısarak, "Giysilerimi yırtmamaya çalış." dedi. ve bu sözler aklımın başımdan gitmesine neden oldu. Onu bileğinden yakalayıp dizimde bacaklarını araladım. Artık ona sahip olmama birkaç santim kalmıştı.
Vücutlarımız birbirine o kadar yakındı ki, terden nemlenen teninin ıslaklığını hissedebiliyordum. Parmaklarımla önce yanaklarını, sonra da dudaklarını okşadım. Ardından saçlarından tutup başını sertçe geri çektim ve dudaklarını güzel boynunu da kenetledim. İkimizde konuşmaya gerek duymuyorduk. Ne istediğimizi iyi biliyor gibiydik.
Melody boynumu tatlı tatlı ısırıyor, diliyle beni mest ediyordu. Vahşi bir hayvan gibiydim ama gömleğimin düğmelerini çözüp sıcacık ellerini göğsümde dolaştırmaya başladığında tam bir çılgına döndüm.
Onu sertçe itip lanet olası kıyafetlerini yırtmamamı istediği için elimden geldiğince dikkatli ama hızlı bir şekilde üstündekileri çıkardım. Ama öyle bir açlık hissediyordum ki önce küçük bir yırtılma sesi duyuldu, ardından da bluzu boydan boya yırtıldı.
Nefes nefese "Aldırma Liam!" diye bağırdı Melody. Durdum ve nefesini dudaklarımda dolaşırken derin kahverengi gözlerine baktım.
Sütyenin üzerinden göğüsünü okşarken, "Bir daha söyle!" diye mırıldandım. Doğrusu spor bir sütyendense, dantelli, seksi bir sütyeni tercih ederdim ama altında saklı göğüsler o an bana her şeyi unutturmuştu.
"Neyi?"
Şehvetle dudaklarını öpüp, alt dudağını hafifçe ısırdım. Sonra yanaklarını öpüp kulaklarına uzandım ve kulak memesini yavaş yavaş emmeye başladım. Aklımı kaçıracak gibiydim. Arzuyla kıvranan o güzel vücudun her parçasını yalayıp yutmak istiyordum.
Kulağına, "Adımı." diye fısıldadım ve arzuyla ürperdiğini hissetim. "Adımı bir daha söyle. Ama nefretle, öfkeyle değil şimdi söylediğin gibi. Seni zevkin doruğuna çıkarabilecek dünya üzerindeki tek adam benmişim gibi."
Evet, o adam kesinlikle bendim. Başımı eğip tekrar boynunu öpmeye başladım. Ama o sertçe saçlarımı asılıp başımı yukarı çekti. Tek bir söz bile etmeden bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra büyük bir arzuyla beni öpmeye başladı. Kendimden geçmişçesine o anın tadını çıkarırken, beni itip sırtüstü yere yatırdı ve gömleğimi çıkarıp bir süre beni seyretti. Daha sonra sütyeninden kurtulup usul usul göğüsümü öpmeye ve yalamaya başladı.
