GÜÇ

1. BÖLÜM

Merhabalarrr!!!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Güzel bir kurgumla karşınızdayım.
Umarım ki kitabı seversiniz.
Kitap hakkında ki yorumlarınızı merak ediyorum ^^
Buraya kitaba başlama tarihinizi yazın lütfen
Medyada şarkı olursa açın lütfen. Çünkü bölümü medyada ki şarkıyı dinleyerek yazıyorum.
Keyifli okumalar...
21.02.24
Not: Lütfen kitabıma ve kitaplarıma REKLAM YAPMAYINIZ

Önemli not: bir bölüme gelene kadar iki de bir aynı sözcükleri kullanabilirim. Mesela "yapmasıyla, etmesiyle, demesiyle" filan. Sizi sinir ederse özür dilerim. Farkında değildim. Düzelteceğim.
.
Ormanın derinliklerinde nereye gittiğimden emin olmayarak ilerliyordum. Şu an gördüklerim gerçek olamazdı. Büyük ihtimalle rüyamın içerisindeyim. Bu ilk değildi, küçük yaşlardan itibaren görüyordum aynı rüyayı, aynı sesi...

"Asude." Tanımadığım birisi sesleniyordu. İşin tuhaf kısmı ismim Birce'ydi. Asude'nin kim olduğunu, neden Asude diye tanımadığım kadın ona sesleniyordu? Kadını görmüyordum ama sanki arkamadaydı ve bana sesleniyordu. Arkama her baktığımda herhangi bir varlığı görmüyordum.

Rüyalarımın gerçekçi olması ve hatırlamam çok tuhaftı. Annemlere bunu söylediğim de beni psikoloğa götürmüşlerdi. Bu rüyaların sık olması ebeveynlerimi korkutmuştu... Tabi bende korkmuştum ama onlar gibi değildim. Onlara rüyamı anlattığım ilk günü her hatırladığım da midem bulanıyor. Yüzlerindeki o ifadeyi unutamıyorum. Sanki... sanki ben başka bir varlıktım.

Ormanda ilerlerken yıllar sonra ilk defa beden gördüm. Arkası bana dönük kadın bedeni. Bedene doğru ilerlerken ona seslendim ama hareket etmedi. Arkasında durduğumda elimle omzuna dokundum. Dokunmamla bana döndü. Dönmesiyle kalbine saplanan bıçağı ve kanları gördüm. Kızın yüzüne bakmamla gözlerim sonuna kadar açıldı. Birkaç adım geriye gittim.

Kendi yüzümü başka bi bedende görmek beni korkutmuştu. Sadece yüzlerimiz aynıydı. Onun saçları sarıydı, benimki ise siyah. Gözleri maviyken benim kahverengiydi. Birçok farklı yönümüz vardı. Bedene iyice bakmamla dövmeler gördüm. Değişik sembollerle kaplanmıştı bedeni. Nedense azıcık boşluklar vardı.

Bedene elimi uzatacakken dürtülmemle gözlerimi açtım. Etrafıma bakındığımda odamda olduğumu gördüm. Kalbimin hızlı attığını, nefes nefese kaldığımı fark ettim. Beni dürten kişiye bakmamla Kıvılcım'ı gördüm. Kollarını birleştirmiş bana bakıyordu.

"Yine aynı rüya mı?" Başımı sallamamla yattığım yataktan doğrulup oturdum. Kıvılcım yatağımın kenarında duran masadan su bardağını bana uzattı. Titreyen elimle bardağı alıp üstüme dökmemeye çalıştım. Suyu içerken Kıvılcım yatağın boş kısmına oturdu. Suyu içmemle masaya koydum.

Kıvılcım eliyle sırtımı okşadı. Ne o konuştu ne de ben. Zaten ne diyecektik ki? Ağzını açıp deli olmadığımı, sadece izlediğim dizilerin, okuduğum kitapların etkisi altında olacağımı söyleyecekti. Kıvılcım'ın bana deli demeyeceğini biliyordum. Çünkü bana nedense herkes gibi davranmadı... deliymişim gibi bakmıyordu. Herkes gibi, normal bir insan gibi bakıyordu. En çok onun yanında rahattım. O olmasa nasıl olurdum bilmiyorum.

Kıvılcım ikizimdi. İkizler birbirlerini herkesten çok iyi tanır. Bu yüzden de bana yapılan her bir iftirayı -çoğunlukla deli olduğum hakkında- duyduğunda sinirleniyordu. Ağzından duymak istemediğim lafları söylüyordu. Onu ne kadar çok uyarsam da konu ben olunca başka birisine dönüşüyordu.

"Hâlâ yatakta mısınız? Kafede sizi bekliyorlar hadi." Annemin odama girmesiyle çıkması bir olmuştu. İkimizden ses çıkmamıştı. Çünkü anneme asla karşı gelemiyorduk. Yataktan kalkmamla dolabımın kapağını açtım. Giyeceğim kıyafetleri çıkarmamla Kıvılcım odamdan çıktı. Üstümü değiştirirken hızlı olmaya çalıştım. Yatağımı toplar toplamaz banyoya girdim. Yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı taradıktan sonra belli bir kısmını ördüm. Salık saçlarımı önüme koymamla aynadan kendime baktım.