GÜÇ

6. Bölüm

Keyifli okumalar...

Artık bazı karakterlerin güçlerini söylemem gerekiyor.

Birce -ana karakter-
Kıvılcım -Birce'nin ikizi-
Ediz -4 elementlerden biri olan ateş e hükmetiyor-
Yiğit -elektrik gücüne sahip, bu yüzden kimseye kendini dokundurtmuyor, annesi hariç-
Özgür Abi -zamanı durdurabiliyor, geçmişe, geleceğe gidebiliyor-
Gizem -iyileştirme gücü var-
Ayça -büyü yaparak birinin zihnine girip istediğini yapıyor, özgür abinin kuzeni-
Pars -Ayça'nın sevgilisi, büyüyle istediği kişinin bedenine giriyor-
Sinan - iksir, büyü yaparak aileyi koruyor-
Pınar -sinan'ın sevgilisi, geleceği görüyor-
Karan -düşünceleri okuyor-
.

Gözlerimi açmamla başımın ağrısı şiddetli bir şekilde başıma vurdu. Yüzümün acıdan buruşmasıyla gözlerimi kapattım. Bir elimi başıma koyup yattığım yerden doğruldum. Başımın ağrısı durunca gözlerimi açtım. Kendimi odamda bulmamla aklıma bıçaklandığım geldi. Tişörtümü kaldırıp elimle sırtıma dokundum. Herhangi bir yara iziyle karşılaşmamamla yatağımdan kalktım. Banyoya girmemle aynaya arkamı döndüm. Başımı arkaya çevirip yara izi var mı yok mu diye bakındım. Ne kadar çok baksam da yara izine benzer bir iz göremedim.

Arkamdan bıçaklanmıştım, acıyı hissetmiştim... yan komşumuzun evinde uyanmıştım. Odaların bir tanesinde fotoğraflarım, bilgilerim vardı. O evden kaçıp eve gelmiştim. Sabah olduğunda ise camımdan girmemeleri için kilit yaptırmıştım. Daha sonra ne yaptığımı hatırlamıyordum. Kendimi ne kadar çok zorlarsam zorlayayım işe yaramıyordu. Başımın daha da çok ağrımasına neden oluyordum. Banyodan çıkmadan ellerimi ve yüzümü yıkadım. Havluyla kurulamamla banyonun ışığını kapatıp çıktım. Camımın önüne gelmemle perdeyi araladım. Yan binamıza bakmamla hepsinin bahçede bir şeyler hakkında konuştuklarını duydum. Kapımın çalmasıyla başımı kapıya doğru çevirdim. Kıvılcım'ın içeriye girmesiyle rahatladım.

Kıvılcım başını içeriye doğru çıkardı.

"Ben Gizem'lere gidiyorum, geliyor musun?" Başımı hayır anlamında iki yana sallamamla bir şey demeyip odamdan çıktı. Tekrardan camdan dışarıya baktığımda bu sefer bahçe de farklı yerlere oturduklarını gördüm. Ayça ile Pars hamakta birbirlerine sarılarak yatıyorlardı. Sinan ile Pınar birbirleriye atışıyorlardı. Özgür abi, Gizem ve Yiğit bir konu hakkında konuşuyorlardı. Gözlerim sadece Ediz'i göremedi.

Kıvılcım'ın yanlarına gelmesiyle Özgür abi konuşmayı kesti. Perdeyi kapatmamla iç çektim. Kendimi yatağa atmamla boynumda bir kolyenin takılı olduğunu fark ettim. Kolyeye dokunmamla metalin yıldız olduğunu fark ettim. Yıldızı gözlerime doğru götürünce şaşırdım. Benim hiç böyle bir kolyem yoktu ki...

Kapının çalmasıyla yatağımdan kalktım. Aşağıya hızla inip kapının önüne geldim. Kapının dürbününe bakmadan kapıyı açmamla Ediz'i gördüm. Onu karşımda görmeyi beklemediğimden dolayı şaşırarak ona bakakaldım. Birkaç saniye bakıştık. Ne ben konuştum ne de o. Kendime gelmemle kaşlarımı indirip boğazımı düzelttim.

"Seni buraya getiren nedir?" Soruma bir şey demedi.

"Bizim bahçe de mangal yapıyoruz. Kıvılcım gelmediğini söyleyince bizimkiler seni çağırmam için zorladı." Açıkça o da söylüyordu buraya gelmek istemediğini. Demek ki beni sevmiyordu. Yüzümün düşmesiyle başımı salladım.

"Geliyorum." Yüzüne kapıyı kapatmamla ne yaptığımı daha sonra anladım. Ellerimle yüzümü kapatmamla iç çektim. Ergen kız triplerini yapıyordum. Ne bekliyordum ki Ediz den? Zaten daha yeni tanışmıştık... ilk tanıştığımız gün bana gülümsemesi aklıma gelince başımı iki yana salladım.