25

53.6K 4.2K 6.4K
                                    

[DÜZENLENMİŞTİR]
...

You make me glow
But I cover up, won't let it show
So I'm putting my defenses up
'Cause I don't wanna fall in love
If I ever did that, I think I'd have a heart attack

Demi Lovato- Heart attack

....

|Doğum günü|

Jeongguk'un yarınki yirmi birinci yaş doğum günü için abilerim ile birlikte tam olarak üç saattir hazırlık yapıyorduk. Açıkçası üçümüz de ilk defa doğum günü planlanladığımızdan dolayı bu işler bize oldukça yabancıydı.

1 Eylül...
Bu günü eşimle baş başa kutlamak için ısrar etsem de abilerim, hep bir arada olmanın Jeongguk'u daha çok mutlu edeceğini ve yalnız hissetmeyeceğini söylemişti. Yani...şu an salonu süslüyorduk.
Yarın hiçbir şey yokmuş gibi davranıp işe gidecek ve yine hiçbir şey olmamış gibi onun evinde buluşacaktık. Daha sonra Seokjin hyung arayıp bizi oraya davet edecek ve gittiğimizde ise bum! Jeongguk, unuttuğumuzu sandığı doğum günü organizasyonuyla karşılaşacaktı.

...

"Taehyung...bari bu gün iş yapmayayım." dedi elindeki toz bezini ilaç rafının üzerinden alarak. Ona temizlik yapmasını söylediğimdeki yüz ifadesi görülmeye değerdi, şaşırmış ve hayal kırıklığına uğraşmış gibiydi. Ben yine bir şey çaktırmamaya devam ediyordum.

"Bari bugün? Bugünün ne ayrıcalığı var ki?"

Tekrar yüzü düştü ve hüzünlü hüzünlü baktı yüzüme, sonra da elindeki bezle rafların tozunu almaya başladı. "Hiç..." dedi usulca. "Hiçbir ayrıcalığı yok."

Onu üzdüğüm için kötü hissediyor olsam da gün sonunda mutlu olacağını bilmek beni rahatlatıyordu. Yine de dayanamayıp fazla iş yaptırmamıştım, tozları aldıktan sonra onu kasaya geçirmiş ve kendim laboratuvara girmiştim.

Öğlen olana kadar laboratuvarda kalıp teslim etmem gereken ilaçları tamamen bitirdikten sonra üzerimdeki ekipmanları çıkardım. Beşer dakika aralıklarla duyduğum of'lamalar, son zamanlarda daha da artınca yanına gittim nihayet. Onu görmek beni rahatlatıyordu, kokusunu içime çekmek, ince belini sarmak...

"Ne yapıyorsun?" dedim oturduğu sandalyenin önüne geçip kalçamı masaya yaslayarak. Bu şekildeyken bana bakmak için daha da yukarı kaldırması gerekiyordu boynunu fakat o, bundan şikayet etmek yerine sandalyesinden kalkmış ve asmamaya özen gösterdiği çok belli olan yüz ifadesiyle birlikte bacaklarımın arasına girerek kollarını belime sarmıştı. Başını göğsüme yaslamış usul usul soluklanırken konuştu nihayet.

"Taehyung...işin uzun sürdü. Çok yoruluyor musun?"

"Sonunda böyle sarılacaksan günlerce bile çalışırım."

Kollarını daha da sıkılaştırdı. "Bugün iki numarayı çöpe attım."

"Evet...duydum sesini ama verenler insan olduğu için müdahale etmedim. Zaten sen bu durumla baş edebiliyorsun anladığım kadarıyla."

"Evet, en önemli madde oydu sonuçta. Bizi dolandırmaya çalışan ne çok insan var Taehyung. Herkesin gözü var burada."

Herkesin gözü burada değil senin üzerinde diyemedim. O kadar kendine çeken bir havası vardı ki, bebek yüzü ve tatlı tavırlarıyla tam bir gay çekiciydi. Böyle dedim çünkü bu güne kadar ona numara veren herkes erkekti. Jeongguk onların flört etmek amacıyla numara verdiğini bilmediği için kendine verilen numarayı alıyor ve hiç renk vermeden direkt çöpe atıyordu. İşime geliyordu tabii.

vampire fam |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin