3

63.4K 5.8K 8.5K
                                    

[DÜZENLENMİŞTİR]
...

It's cold outside
Like when you walked out my life
Why you walked out my life?
I get like this every time
On these days that feel like you and me
Heartbreak anniversary

Giveon - Hearthbreak Anniversary

....

|İzin veresim gelmedi|

Titreyerek, ter içinde uyandığım bir geceydi yine. Ailemi kaybedip evimizde tek başıma yaşamaya başladıktan beri bu çok sık oluyordu, hatta her uyuduğumda oluyor desem abartmış olmazdım herhalde. Fakat bu seferki diğerlerinden farklıydı çünkü kabusumun ardından duş alıp televizyonun karşısında geçerek bir şeyler atıştıramazdım, ne de olsa tanımadığım bir evde tanımadığım insanlar- pardon vampirlerle beraberdim.

Beyaz tenli olan adam, bana uyuyabilmem için salondaki koltuğu hazırlamıştı. Üstündeki yastıkları kaldırınca geniş ve aynı zamanda da yumuşak olduğundan rahat etmiştim ama yine de uykuya dalmak benim için çok zordu.

Onlardan korkmuyorum desem yalan olurdu çünkü basbayağı tüylerim diken diken oluyordu içlerinden herhangi birini gördüğüm zaman. Neticede insan değillerdi, haklarında bildiğim tek şeyin sivri dişli kan emici hayal ürünü yaratıklar olduğunu düşününce korkmam da normaldi bence. Yani...artık hayal ürünü olmadıklarını anlamış olmakla birlikte acaba onlardan daha ne kadar var diye düşünmeden de edememiştim. Görünüşleri normal insanlardan farksız olduğundan belki de hayatım boyunca birkaç vampirle karşılaşmış olabilirdim.

Salonun girişinden gelen adım sesleri nedeniyle daldığım hayallerden çıkıp üzerimdeki örtüye daha çok sarlmıştım, korkudan kalp atışlarım öylesine hızlanmıştı ki yanımda oturan biri olsaydı rahatlıkla duyabilirdi. Adım sesleri yaklaştığında gözlerimi sıkıca kapatmış ve çaresizce beklemeye başlamıştım.

"Hey?" fısıltısıyla bu sesin o beyaz tenli adama ait olduğunu anlamıştım. Pekala, içlerinden en güvenilir ve uslu bulduğum kişi oydu bu yüzden rahatlamadım desem yalan olurdu. Burnuma kadar çektiğim battaniyeyi yavaşça indirdikten sonra aynı yavaşlıkla bakışlarımı tepeden beni izleyen adama yönelttim.

"İyi misin?" diye sordu usulca ben ise bu soruya çokça şaşırmakla beraber cevap veremeden başımı sallamıştım.

"İyi olduğuna emin misin?"

"E-evet? Neden ki?" fısıldadım onunla aynı şekilde. Griye kaçan irisleriyle daha fazla temas halinde kalamayacağımı düşünüp tekrardan önüme döndüm.

"Ses çıkarıyordun ağlıyor gibi, bir de sırılsıklam olmuşsun."

Çıkardığım sesleri duyduğu için biraz utanmıştım doğruyu söylemek gerekirse. Kendimi hiç kabus görürken izlemediğim için bilemiyordum nasıl bir hale girdiğimi, o yüzden yattığım yerde iyice kıvrılıp ses çıkarmadım.

"Duş almak istersen?"

"Teşekkürler ama bana iyi davranmanıza gerek yok bayım." dedim cümlesini tamamlamasına izin vermeden. "Buradaki temizlik bitince ölüp gideceğim, böylece ne kabus kalacak ne de terli hissedeceğim."

"Bak küçük insan." söylediği şeye rağmen merhametli tonda çıkan sesine aldırmamayı tercih edip karşımdaki koltuğa oturuşunu izledim. O bana öyle ciddiyetle bakarken yatmanın saygısızlık olabileceğini düşünüp ben de yerimde doğruldum.

vampire fam |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin