vampire fam |taekook✔️

11

[DÜZENLENMİŞTİR]

...

Lui, il est tout mon monde, et bien plus que ça
Seule je crie son nom quand vient le désarroi
Et puis tout s'effondre quand il n'est plus là
J'aimerais tellement lui dire mais je n'ose pas

İndila- Tourner Dans Le Vide

....

|Hediye |

On beş dakikadır Jung Hoseok'un alaycı bakışlarına maruz bir halde kahvaltı yapmaya çalışıyordum. Seokjin hyung işe gitmeden önce bana yiyecek bir şeyler hazırlayıp Kim Namjoon ile birlikte evden çıkmıştı yarım saat önce. Şu an ise yeni tanıştığım vampir çift ile birlikte masada oturuyordum ve Taehyung da tezgaha yaslı halde bize bakıyordu.

Neden alaycı bakışları üstüme aldığıma gelecek olursak sebebi, Jung Hoseok'un beni ve Taehyung'u beraber uyurken basmasıydı. Her şey bir anda gelişmişti, ben uyuyor numarası yaparak Taehyung'a sokulu halde duruyor ve Taehyung da gerçekten uyuyorken odanın kapısı birden açılmış ve ardında Jung Hoseok görünmüştü.

Bize imalı imalı baktığı için fena halde utanıp kendimi hemen yatağın diğer yanına atmıştım ama çoktan görmüştü işte göreceğini. Taehyung ise bu durumdan hiç rahatsızlık duyuyor gibi görünmüyordu, üstelik bu durumun sebebi o iken. Evet durumun sebebi o idi çünkü dün, adama benim dokunma fobim olduğunu söylemişti ama adam sabah bizi sarmaş dolaş uyurken yakalamıştı.

"Jeongguk hadi bitir de gidelim."

Bu baskı altında hiçbir şey yemediğim ve hâlâ aç olduğum gerçeklerini bir kenara bırakarak yemeyi bitirdiğimi söyleyip hızla kalktım masadan. Taehyung ise sorar gözlerle bakıyordu bir bana bir de tabağıma, çünkü cidden tek bir lokma bile yememiş sadece oyalanmıştım.

"Ne yedin?"

"Dünden tokum ben."

Bu tavrımın sebebinin masada oturan çift olduğunu anlamış gibi baktı o tarafa. Sonra ise bana dönerek elini kürek kemiğim üzerine koydu ve hafifçe ittirdi ilerlemem için.

"Biz çıkıyoruz, siz takılırsınız."

"İyi eğl- yani iyi çalışmalar." dedi Jung Hoseok yine o alaycı gülüşünü takınarak. Ardından ise nişanlısı Min Yoongi söze girdi. "Ufaklığı çok yorma, dün uyuyordu az kalsın Jin'in omzunda. Yazık."

Min Yoongi, Jung Hoseok'tan daha sıcak gelmişti bana, yani en azından dalga geçer gibi konuşmuyordu bizimle. Fakat yine de ikisini de görmeye meraklı olduğum söylenemezdi, Taehyung her ne kadar onların bana zarar vermeyeceği konusunda ısrar etse de öyle iştahlı bakıyorlardı ki sanki dünyada kana sahip olan tek canlı bendim.

Gelen soruyu cevapsız bırakmayı tercih eden vampir beni takip etti ve önüme geçerek koridorun sonundaki ağır kapıyı açtı. Sahi, neden bu tür bir kapı kullanma ihtiyacı duymuşlardı ki?

"Neden bu kapı bu kadar ağır?" diye sordum arabaya binip onun da yerine yerleşmesini bekledikten sonra.

"İnsanlar açıp içeri giremesin diye."

"Sanki hiç güçlü insan yok mu? Birisi açar elbet."

"Öyle değil, büyülü bu kapı. Sadece izin verilen girebilir."

"Bana izin verilmedi mi öyleyse?"

Bir yandan arabayı sürerken diğer yandan da benimle konuşuyordu gözünü yoldan hiç ayırmadan.