2

74.7K 6.1K 15.2K
                                    

[DÜZENLENMİŞTİR]
...

Never got the chance
To say a last goodbye
I gotta move on
But it hurts to try
Every night i'm dancing with your ghost

Sasha Sloan- Dancing with your ghost

....

|Korkmuyorum|

Buraya nasıl geldiğinden, tüm bu şeylerin ne zaman gerçekleştiğinden ya da şuan başında neden üç tane adam olduğundan emin değildi Jeongguk. Tek bildiği, tanımadığı bir odadaki geniş bir yatakta yatıyor olduğuydu. Tabii belki de ona göre genişti, çünkü karşısında pür dikkat onu izleyen üç adamı biraz inceleyince kendisinden ne kadar daha iri olduklarını anlamak zor değildi.

Şimdi geriye, sorulacak tek bir soru kalmıştı.

Bu adamlar kendisinin anlamadığı bir dilde konuşurken neden bu kadar ürkütücü görünüyorlardı?

Ha bir de... Neden yüzlerinde şu cerrahi maskelerden vardı?

Jeongguk ilk başta onların organ mafyası olduğunu düşünmüş olsa da etrafta herhangi bir ameliyat malzemesi görmediği için bu fikrini daha sonra değerlendirmek üzere askıya almıştı. Hemen ardından ise tekrardan o tuhaf dilde konuşmaya başladıklarını duymuştu.

"Daha ne kadar birbirimize bakıp duracağız? Hazır eve kadar gelmiş yiyelim gitsin." dedi gamzeli esmer adam diğer bir esmer adama bakarak.

"Yemek yok dedim hyung. Açsan mutfak orada."

Gamzeli olan esmer adamın, gözlerini devirerek diğerlerinin yanından ayrılması sonucu konuşmaları da bitmişti.

"Yatağını beğendin herhalde? Kalkmaya niyetin yok gibi."

Genç, uyarıcı tonda kulağına ulaşan ses sayesinde hızla doğruldu yattığı yerde. Bu ses, inanılmaz derecede beyaz tenli ve geniş omuzlu olan adama aitti. Yüzlerinin yarısı bir maske tarafından kapandığı için ifadelerini gözlemleyemiyordu, haliyle bu da nasıl hissetmesi gerektiği konusunda epeyce kafasını karıştırıyordu.

"B-ben... En son... Yani çatı?"

İki kelimeyi bir araya getirmekten aciz hissediyor ve başındaki feci ağrı nedeniyle doğru düzgün düşünemiyordu. Eğer karşısındaki adamlar kötü adamlarsa neden onu dün intihar etmekten alıkoymuşlardı? Eğer iyi adamlarsa neden onu yemeye hazırlanıyor gibi bakıyorlardı? Kafasında hiçbir şey netleşmiyor, ısrarla pürüz kazanıyordu.

"Ölmek istiyordun değil mi?" dedi bu sefer de esmer olan adam kendisine bakarak. Zümrüt yeşili gözleri neredeyse içinde bulundukları bu loş odayı tamamen ışıklandırmaya yetecek kadar parıldıyordu.

Kalın sesli bu adamın sorduğu soruyu yalnızca usulca başını sallayarak onayladı. Ölmek istemişti çünkü, ama içlerinden birisi onu engellemişti. Hangisi olduğunu ise bilmiyordu dünkü karanlık sebebiyle.

"Seni bu yaşta ölmek istemeye iten şeyi merak ediyorum." dedi beyaz tenli adam yatıştırıcı bir tonda.

"Annesinin onu bekleyeceğini sanıyor."

Jeongguk, araya giren esmer tenli adama kaşlarını çatarak öfkeyle baktı. Demek o idi dün gece ölmesine engel olan kişi. Onun yüzünden geç kalmıştı ve artık bir sene daha beklemek zorundaydı. Hoş, bekleyebilir mi ondan da emin değildi gerçi ama neyse.

"Bekleyecek!"

"Sana bağırmaman gerektiğini söylemiştim." adamın tıslarcasına söylediği sözler üzerine yatakta olabildiğince geri gitti Jeongguk. Ondan korkmuyordu ama yine de ne yapacakları belli olmazdı ve riske atmaya gerek yoktu.

vampire fam |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin