OYUN

17

İyi okumalar, bol öpücükler.

Bölüm biraz gecikti canlarım, sağolsun misafirler 4 gündür boş bırakmıyor evi ksnsosndkwmdlwkd

"Güzel kızım benim."

Yanağımda hissettiğim yumuşak dudaklar ile gözlerimi yavaşça araladım. Mavi gözler ışıltı ile beni izliyordu, bir eli yanağımda gezinirken dudaklarında eşsiz bir gülümseme vardı.

Gülümseyip dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.

"Bana olan aşkından uyuyamadın mi hiç?"

"Bir insan hiç mi değişmez." Kahkaha atıp başını sağa sola salladığında bende güldüm.

"5 ay boyunca neden hiç yazmadın?" Başımı çıplak göğsüne yaslayınca saçlarıma küçük öpücükler kondurmaya başladı.

"Beni istemiyordun, bensiz daha iyi olacağını düşünüyordun ki olmuşsun da." Derin bir nefes aldı "İşe başlamışsın, dövüş kursuna gitmişsin, silah kullanmayı öğrenmişsin...bunların hepsini ben yokken yaptın." sesi alındığını açık bir şekilde belli ediyordu.

"Sen etrafımda oldukça sana olan öfkem ve kırgınlığım gün geçtikçe artacaktı."

"Dövüş kursunu anlarım Afra, silah kullanmayı neden öğrendin?"

Çenemden tutup gözlerine bakmamı sağladığında yutkundum. Yalan söylediğimi anlayınca bana çok kızacaktı ama her şeyi bilmesine gerek yoktu.

"Canım öğrenmek istedi Ateş özel bir sebebi yok. Çalışırken kendimi güvende hissetmek istedim."

"Umarım öyledir Afra." Dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı.

"Ceylin'i gördün mü nasıl kudurdu." Konuyu değiştirmek istediğim için rastgele bir şeyi ortaya attım. Ceylin'in biz bardan çıkarken ki bakışlarını tekrar görmek için her şeyimi verebilirdim.

"Buna alış sevgilim." Saçlarını bilmiş bir tavırla düzeltip sırıttığında omzuna bir tane geçirdim. "Hayvan herif." Bir tane daha vurunca yüzünü buruşturdu. "Senin elin niye ağırlaştı ya." bunu duyunca sırıtmadan edememiştim. Ah,ah minik sevgilinin 5 ayda neler yaptığını duysan küçük dilini yutarsın Ateş'im.

Ağzımı açacağım sırada kapımız tıklatılınca gözlerimi devirdim. Burak mesaisine hız kesmeden devam ediyordu, bizi basmalarını hiç özlemediğimi fark ettim.

"Müsait misiniz? Gözlerimi kapatarak giriyorum."

Kapı açılınca gerçekten de elini gözlerine siper etmiş bir adet Burak içeriye damladı.

"Soru soruyorsun cevabını beklemeden neden içeriye giriyorsun pezevenk." Ateş sinirle yataktan kalkıp beyaz tişortünü üstüne geçirdiğinde kıkırdadım. En çok özlediğim şey bu ikisinin tartışmalarıydı.

"Abi cevap verseydin o zaman salak mısın amına koyayım?"

"Burak!" yürek mi yedin sen annem ses tonlamamla bağırıp kahkaha atınca gözündeki elini çekip bana göz kırptı. Şebek.

"Ağzını topla ben toplarsam dilini keserim." Ateş'in klasik tehditvari ses tonu ikimizide etkilememişti. "Anlat amına koyayım. Bu sefer hangi ecdadını siktiğim rahat vermiyor." Ateş'in bir anda bu kadar küfür etmesine gözlerimi belertsemde belirmeye başlayan damarlarından sinirinin sahte olmadığını anlamıştım.

"Ya anasını satayım erkek pezevenklerle uğraştığımız yetmiyor bir de kadınlar çıktı başımıza." Kaşlarımı çatıp Ateş'e baktığımda o da aynı şekilde Burak'a bakıyordu.