20

150 16 33
                                    

"Orospu çocuğundaki cesarete bak amına koyayım." Ateş alnındaki teri silip sinirle soluduğunda ağzımı açmadan üçünü dinliyordum.

"Şu Cengiz çok olmaya başladı piç elimde kalacak yemin ediyorum." Burakta Ateş'i taklit ettiğinde daha fazla dayanamadan dudaklarımı araladım.

"O benim, benim elimde kalacak o pezevenk."

"Afra!"

"Ne var Ateş ya? Sinirini benden çıkarma." Sitemle konuşup kollarımı göğsüme bağladığımda başını koltuğa yaslayıp sinirle ofladı.

"Kontrolsüz güç sadece sana zarar verir Afra. Biz seni düşünüyoruz."

Ateş ve Burak, Yankı'yı onaylarcasına başını salladığında omuz silktim. Sabaha kadar üçüylede konuşmayacaktım.

Saçlarıma dolanan elleri sinirle itip yatakta diğer tarafa döndüğümde bu sefer saçım daha sert çekilmeye başlamıştı.

"Ne var ya ne!" Çemkirerek yorganı itip başımda dikilen Ateş'e öfkeyle baktım.

"Kalk eğitim yapacağız."

"Şafak operasyonu mu bu? Saat kaç ya manyak mısın sen!"

"Saat sabah 6, 5 dakika içinde aşağıda olmazsan balkondan atarım seni."

Ateş umursamazca konuşup odadan çıktığında ağlamaklı bir tavırla yorganı üstümden attım. Banyoda yüzümü yıkayıp Ateş'in peşinden bahçeye çıktım.

"Günaydın yavrum, takip et beni."

"Hangi deli sikti seni ya."

Homurdana homurdana Ateş'in peşinden yürürken o sadece bana gülmekle yetiniyordu. "Madem mafyacılık işlerine girdin, cezasını çekeceksin."

"Girmedim vallahi girmedim. Gidip uyuyayım mı?"

"Hayır." Sert bir sesle konuşup ormanın içine doğru yürümeye başladığında gözlerimi devirdim. Bu da ayak üstü bizi sikecekti. Sabahın altısında ormanda ne işimiz vardı Allah aşkına ya.

"Sen burada beni bekle. Silahları almayı unutmuşum, geleceğim şimdi."

Yanağıma küçük bir öpücük bıraktığında omuzundan ittim. "Allah belanı versin, çekil git." kahkaha atıp tekrar bahçeye girdi. Yüzsüz ya, insan utanır biraz. Herhangi bir ağacın altına oturup çaresizce Ateş'i beklemeye başladım. Gözlerimden uyku akıyordu şimdi düşüp bayılacaktım şuraya.

Arkamdan gelen çalı sesleri ile mutsuz mutsuz yerimden kalktım. "Lütfen ver cezamı-" karşımda gördüğüm tanınmadık beden ile cümlem yarıda kalmıştı. Elinse tuttuğu silah ile doğrudan bana bakıyor, dümdüz bakışlarını yüzümden çekmiyordu. Siyah tişörtü ve siyah pantolonu ile bile aşırı derecede korkutucu görünüyordu.

Yutkundum "Ateş ne zaman gelecek?" ellerim gerginlikten terlemeye başlamıştı.

Esmer adam alayla dudaklarını kıvırdığında kalbim küt küt atıyordu. Bir yandan ormanın girişine doğru bakıp Ateş'i kolaçan ederken, diğer yandan sakin durmaya çalışıyordum.

"Sadece sen ve ben varız Afra Çetin." Adam gitgide bana daha çok yaklaştığında ne yapacağımı bilmediğim için arkamı dönüp koşmaya başladım. Arkama baktığımda adamın peşimden son sürat koştuğunu görmüştüm. Benim bir adımım onun beş adımına eşitti resmen. Artık bacaklarımın kendini taşımayı bıraktığı sırada adam beni kolumdan çekince ikimiz birlikte bayır aşağı yuvarlanmaya başladık. Bir yandan çığlık atıyor bir yandan da üstümdeki adamı itmeye çalışıyordum.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin