BÖLÜM 5

182 19 1
                                    

     "Bunun işe yaradığına inanamıyorum!"

     Felia kahkahalar atarak atının dizginlerini çekti. Hayvan kişneyerek durduğunda mavi gözleri heyecanla etrafa bakıyordu. Yüzündeki sırıtış abisininkinden daha da parlaktı. Onun kahkahalarını dinlerken hafifçe gülen Avena başlığını açıp terleyen yüzünü pelerinine sildi. Hâlâ kir içindeydi. İki kardeş başarının tadını çıkarırken kısrağının böğrünü okşayarak onları izledi.

     Berbat bir plandı ama bu, başarılı olmasını engellememişti. "Geride asker bırakmadan gittiklerine inanamıyorum," diye Felia'ya karşılık verdi. Kasabada kargaşa çıkarıp atlarını sınıra sürdüklerinde askerlerin görev yerlerini çoktan terk ettiklerini görmüştüler. Dev kapıyı aralayıp atlarla dışarı çıkacak fırsatları olmuştu. Gerçi planı gerçekleştirmek için geceyi ormanda geçirip ertesi gün batımını beklemeleri gerekmişti ama başarmıştılar.

     Sahipsiz bölgede atlarını Okenos'a doğru sürüyorlardı. Kendiyle övünmüyormuş gibi görünmeye çalışan Viyolen'in yüzünde zafer gülümsemesi vardı. Alatar kardeşleri deli gibi sırıtırken Avena huzursuzca etrafa bakıyordu. Yılların getirdiği deneyim ve bedenindeki ürperme onu tetikte olmaya zorluyordu. Yine de iki eşlikçisi de öyle mutluydu ki Avena da gülümsemek için kendine izin verdi. Gülümsemeyi unutmuştu neredeyse. Arada bir gülmekte sorun olmamalıydı.

     Atının dizginlerini çekerek ilerlemeye son veren Viyolen de onun gülümsediğini fark etmişti. "Gülebiliyormuşsun." Sırıtması genişledi. Avena yüzünü asarak başını çevirdi. Felia hâlâ bunu nasıl başardıklarını sorguluyordu. Üçü de dikkatsizdi. Bu yüzden Avena sırtından aşağı inen ürpermeyi hissettiğinde her şey çok hızlı gelişti.

     "Felia!" diyerek gelen oku durdurmak için yanındaki kızın üstüne doğru atıldığında eli çoktan hançerini kavramıştı. Aynı anda bağırıp kardeşine doğru atılan Viyolen, Avena'dan önce davrandı. Okun önünü kesip kardeşiyle birlikte atından düştü ve yere kapaklandılar. Yerde yuvarlanıp ağaçlardan birinin arkasına siper alan Avena ikisini korumak için yayını gerdi. Gözleri deli gibi saldırganları arıyordu. Yeni bir okun eşlikçilerini hedef aldığını fark edince saklandığı yerden çıktı ve yayındaki oku fırlattı. İki ok havada çarpışıp yere düştü. Başka bir oku yayına geçirdi ve iki kardeşi arkasına alırken "Abini kaldır!" diye bağırdı. Omzu feci hâlde acıyan Felia, Viyolen'in beline sarılarak onu yukarı çekti.

     Birkaç fgren ağaçların arasından çıktığında Avena ağacın arkasına geçmek üzereydi. Fgrenlerden ikisi erkek, ikisi kadındı. Kadınlardan biri elindeki bıçakları büyük bir hızla üzerine fırlatınca Avena hançerini çekip bıçaklara karşı önünde tuttu. İlk bıçağın yönünü değiştirince diğer bıçağa vurmak için bileğini çevirdi. Her şey saniyeler içinde gelişiyordu. Başını çevirip Felia'ya baktı. Abisinin sol omzuna saplanan oku çıkarmaya çalışıyordu. "Kılıcını çek," dedi sert bir sesle. Başka bir oku fgrenlerin üstüne yolladı ama adam kılıcını savurarak oku etkisiz kıldı.

     "Felia, ayağa kalk. Ona bir şey olmaz."

     Burnunu yalayıp geçen kılıç yüzünden dikkatini yeniden fgrenlere vermek zorunda kaldı. Hançeri alinun çeliğiyle çarpışınca şıngırtılar duyuldu. Dişlerini gıcırdatan adam bütün gücüyle kılıcına yüklenirken kadınlardan biri de yanlarına varmıştı. Avena bir yandan hançeriyle kılıcı durdurmaya çalışırken diğer yandan da kendisine bıçak saplamaya çalışan kadına tekme atmak için bileğini çevirdi. Karnına tekme yiyen fgren geriye sendelediğinde boştaki eliyle kadının bıçağını kaptı ve adamın boğazını kesti. Onu üstünden atar atmaz başka bir bıçakla saldırıya geçen kadına saldırdı. Diğer kadının fırlattığı okun önünü, boğuştuğu fgreni kendine çekip siper alarak durdurdu. Sırtına saplanan okla inleyen kadının göğsüne bıçağı sapladı.

KÜLKURDU | SYREN EFSANESİ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin