BÖLÜM 15

142 18 3
                                    

     "Külkurdu!"

     Avena kendisine böyle seslenilmesinden nefret etmişti ama bir kez daha başlığını kapatmaya yönelik iç güdüsünü bastırdı ve uzanıp ona dokunmak isteyen kasaba halkına gülümsemeye çalıştı. Dikkatleri üzerine çekmek istiyorsa kendini ifşa etmeliydi. Onları sınırdan geçirecek olan tüccarın arazisine giderken başlığını açık bırakmıştı. Ama şimdi bu kararı tekrar sorguluyordu. Hemen yanında yürüyen Felia, ona bakıp kıkırdayınca dayanamayıp başlığını kapatmak için uzandı.

     Diğer yanında yürüyen Viyolen elini yakalamasaydı başlığını kapatacaktı. Ancak Viyolen elini nazikçe aşağı doğru indirdi ve "Saklanmak yoktu," diye hatırlattı. Ah, Avena bunu söylediği için kendinden nefret ediyordu. Ellerini iki yanında yumruk yapıp yürümeye devam etti. Üzerine dikilen onlarca bakışı görmezden gelmek için dişlerini sıktı.

     Tüccarın arazisi geniş bir ovayı kapsıyordu. Kasabalıların gözlerinden uzak bir biçimde gidebilmeleri için kafilesini orman yolundan çıkarıyordu. Avena ve arkadaşları yaklaşırken onları fark etti ve Avena'nın siyah saçlarını görünce "Boşluk aklımı korusun," diye dualar etmeye başladı. "Külkurdu."

     "Bugün bir kez daha bu ismi duyarsam-"

     "Şişt." Himme onu dirseğiyle dürtüp susturdu. Tüccar yanlarına geliyordu.

     Uzanıp Avena'nın elini kavradı ve var gücüyle sıktı. Sıradan bir yverdi. Kısa boylu, kumral saçlı ve ölümsüzlüğüne karşın biraz yaşlı görünüyordu. En azından yanaklarındaki ve alnındaki kırışıklar onu yaşlı gösteriyordu. "Bizi kurtardığın için sana sonsuz minnettarlığımı sunuyorum."

     Avena gülümsemeye çalışarak "Bize yardım etmeyi kabul ettiğiniz için minnettar olması gereken Benim," diye karşılık verdi. Ama tüccar bunu kabul etmeye pek niyetli görünmüyordu.

     "Ben de oradaydım. Sizi arenaya çıkardıklarında diğerleriyle birlikte hakaretler ediyordum. Ama sonra Kraliçe Rigel o canavarları serbest bırakmaktan bahsedince... Ve siz onları birdenbire küle çeviriverdiniz." Adamın heyecanlı sesi çevredeki görevlilere de bulaşmıştı. Hepsi bir ağızdan heyecanla konuşmaya başladı. Bu ilgi Avena'nın tüylerini ürpertti. Bu yverler bir hafta öncesine kadar onu hain olarak nitelendiriyordu. Şimdi bir kahraman olmuştu.

     Zoraki bir şekilde "Teşekkürlerinizi kabul ediyorum," dedi. "Ama acelemiz var. Yola çıkabilir miyiz?" Aryen'in bakışlarını görünce gözlerini kapatıp sabır diledi ve derin bir nefes alıp sözlerini düzeltti. "Hemen yola çıkacağız."

     Arabanın arkasına bindikleri sırada "Eh," dedi Aryen. "Beklediğim kadar iyi değildi ama etkili olduğu kesin." Yüzünde takdir ettiğini gösteren bir ifade yoktu ama Avena onun söylediği gibi otoritesini sergilediğinden emindi. En azından buradan çıkmalarına yetecek kadarını. Eşyalarla birlikte arabaya bindiklerinde Viyolen ve Akrab arasında sıkışıp kalmıştı. Felia abisine sarılıp vedalaşırken Aryen de ikizine bir şeyler tembihliyordu.

     Himme gelip karşısında durunca Avena başını kaldırıp kadının yüzüne baktı. Yeşil gözlerindeki bakış birçok anlama gelebilirdi ama Himme'nin tek söylediği "Dikkatli olun," oldu. Avena başını sallayıp onayladıktan sonra aynı ciddiyetle "Konuştuğumuz gibi," dedi. "Bir hafta. Eliniz boş olsa bile durmayın."

     Araba hareket etmeye başladığında Aryen ve Felia örtüyü üzerlerine çekti. Tahta kutuların arasında birbirlerine yapışık duruyorlardı. Akrab kutulardan birini iterek onlara biraz daha yer açtı. Yoldaki çukurlara girip çıkan tekerler yüzünden sarsılıyorlardı. Viyolen hafifçe homurdanınca başını çevirdi. Oğlan ondan daha uzundu, bu yüzden iki büklüm duruyordu. Diğer yanındaki Akrab da aynı şekilde rahatsız görünüyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp bu durumla eğlenmemeye çalıştı.

KÜLKURDU | SYREN EFSANESİ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin