Winter Rabbit in Wonderland [Novel Çevirisi]

59. Bölüm

Kısa bir süre sonra yol ayrıldı. SoYoon evinin yönüne doğru sağa yöneldi. Sola gitmesi gereken Kalp de sağa döndü ve onu takip etti. Durdu ve ona döndü.

"Gitmen gereken yol bu değil."

"Bu kirli duyguyu bir an önce temizlemek istiyorum. Senin evine benimkinden çok daha yakın."

"Sadece beş dakikalık bir fark."

"Yani? Duşunu ödünç almama izin vermeyecek misin? Senin için üzerime bu kadar kan döküldüğünde bile mi?"

SoYoon horladı.

"Tabii ki yaptın."

Kalp, "Bana inanmayabilirsiniz, ama ben buraya ceza dağıtmaya gelmedim. bu... Evet, bu berbat bir intikam."

Parmağını kurumuş kanla bağlanmış beyaz saçlarına doladı. Hareketi, ince, iplik gibi saçlarının uçlarını kafasındaki sinirlere kadar takip ediyor gibiydi.

Parmaklarını saçından çıkardı. Ona bakarken kalbin gözleri güldü. Doğal olarak kırmızı gözleri patlayıcı görünüyordu. Arkasını döndü ve dedi ki, "Sadece soğuk suya aldırmazsan."

"Bunun doğru olmadığını biliyorum. Yalan söylemek kötüdür, Whitey."

"... İkiniz benim hakkımda hangi bilgileri paylaştınız?" diye sordu ve daha hızlı yürümeye başladı. Onun ayak sesleri onun arkasından geldi.

Geldiklerinde, Heart'ı banyoya sokmaya niyetlenmişti ama giyecek bir şeyi olmadığını fark etti. Muhtemelen bunu zaten biliyordu ve evine bakmaya devam etti.

Kapıya yöneldi ve ona dedi ki, "Gidip kıyafetlerini getireceğim, o yüzden yıkan..."

Heart ona arkadan sarıldığı için cezasını tamamlayamadı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Sana kıyafetlerini getirmek için evine gidiyorum."

"Yardakçılarımdan bunu istemenin daha verimli olacağını düşünmüyor musun?"

Parmakları yavaşça kıyafetleriyle oynamış ve altlarına kaymış. Nefesi kesildi.

"Ve garip bir şekilde gergin görünüyorsun."

"Ellerinizi çekin..."

"Benim yüzümden, değil mi?"

Bu bir soru değildi. Kendinden emin, SoYoon'ı kaldırdı ve banyoya gitti.

"Kalp!"

Bağırdı ama Heart dikkat etmemiş.

Banyoda, Heart SoYoon'u yere yatırdı, kan lekeli kıyafetlerini yırttı ve bir köşeye attı. Sonra üzerine kan sıçramış giysisini attı. O, artan cilt gösterisinden başını çevirdi, ancak duş kolunu açtı ve yüksek sesle güldü. Sesi akan suyun sesiyle net bir şekilde çaldı.

"Şimdi masummuş gibi davranmaya çalışmıyorsun, değil mi Whitey? Yoksa utanıyor musun?" Kalbi kulağına fısıldadı.

Pürüzsüz dudaklarının üstündeki anız onu gıdıkladı. SoYoon yavaşça sırtından ateş eden elektriği görmezden gelmeye çalıştı. Kalp, nasıl hissettiğini bilerek, ıslak elleriyle kulaklarını ovuşturdu.

"Burada kan var."

"... Oraya benim bilerek gittiğim gibi gitmedin, değil mi?"

"Whitey, yoğunluğun bile çok şirin."

Eve giderken bunu merak ediyordu ama o bunu kolayca reddetti. Beyaz saçlarını geri süpürdü. Ortaya çıkarılan vizyonu sayesinde Heart'ı açıkça gördü. Suyla ıslanmış kızıl saçları, şimdi ona bakan güzel profilini göstermek için geri süpürüldü.