VII- "Harita Kitabı"

982 628 217
                                    

7. BÖLÜM
''Harita Kitabı''

Zelal arkasına dönüp gözlerini kırpıştırdı; uyanmaya çalışıyordu. Gözlerini araladığı an Atlas'ı gördü ve kaşlarını çattı. Tamamen kendine gelebildiğinde gözlerinin önünde Atlas'ın uyuduğunu fark etti. Eli kendisinin belinde, başı saçlarının üstünde öylece uyuyordu. Zelal, Atlas'ı incelemeye başladı. Uzun uzun baktı. Yüzünde gülümseme oluşuverdi. Kendisinin yanından bir an ayrılmamıştı. Atlas, Zelal için herkesin ortasında ağlamıştı. Yavaş yavaş gözlerini kırptığında ona yakalanma korkusu içinde, olduğu pozisyonda gözlerini kapattı. Atlas uyandığında yanına bakındı. Onu uyurken gördü. Hafiften kafasını kaldırdı; içten bir soluk verdi. Huzurluydu. Çünkü Zelal iyiyse o da iyiydi. Ve şu an yanında uyuyordu. Elini kaldırıp saçlarına doğru uzattığında duraksadı. Sonrasında karar vermiş bir ifade ile elini Zelal'in saçlarına götürdü. Okşamaya başladığında içinden 'Peri Kızı' diye geçirdi. Alnındaki bebek saçlarını sevdi, başının üstünü okşadı. Sonra kendi kendine mırıldanmaya başladı: ''O gün gördüm ya seni. Dedim ki Atlas, Atlas sen bittin.'' Dudakları kıvrılmış konuşurken Zelal'in dudakları oynadı: ''Neden bittin Atlas?''. Bu sesi bekliyormuş gibi hiç irkilmeden daha da yaklaştı. ''Çok güzelsin Zelal.'' Diye mırıldandı. Zelal gözlerini açıverdi. Atlas derin bir soluk alıp devam etti: ''Gözümün gördüğünden daha güzelsin. Herkesten, her şeyden.'' Zelal sessizce dinlerken, Atlas hayranlıkla ona bakıyordu. Sözlerini henüz bitirmemişti. Dişleri göründüğünde devam etti: ''Özdemir Asaf'ın dediği gibi Zelal. Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.'' Söylediklerini beyin süzgecinden geçirirken hislerini bu kadar açıkça ifade etmesinin doğru olup olmadığını tartıyordu. Zelal gülümsedi ve o şok edici cümleyi söyledi:

''Seni seviyorum Atlas.''
''Seni seviyorum Atlas.''
''Seni seviyorum Atlas.''
Beyninin içinde Zelal'in sesi yankılanırken uyandı Atlas. Hepsi rüyaydı. Rüya... 'Ne ben ona güzelliğini anlatacak kadar cesurum, ne de o beni seviyor.' Diye düşündü. İç çekti ve yanında halen uyuyan Zelal'e baktı. Saçlarını koklayıp onu rahatsız etmeden yanından kalktı. Ağır adımlar ile odadan çıkıp koridor sonuna doğru ilerledi. Lavaboya gidip elini yüzünü yıkamalıydı.

Zelal gözlerini açtığında odada kimseyi göremedi. Kendini yalnız hissediyordu. Gözleri Atlas'ı aradı lakin sonrasında vazgeçti. 'Bana değer verse şu an onu arıyor olmazdım.' Diye mırıldandığı saniye kapı sesi duyuldu. Atlas sanıp güldüğü an karşısında hemşire duruyordu.
''Zelal Hanım kendinizi iyi hissediyorsanız çıkabilirsiniz. Gayet iyisiniz.'' Yüzü düşmüştü.
''Evet iyiyim. Çıkacağım, sağ olun. Bi, bir şe.'' Derken hemşire kapıya ilerliyordu. Sesi duyup arkasına geri döndü.
''Bir şey mi diyecektiniz Zelal Hanım?''
''B, ben şey soracaktım. Buraya beni getiren kişi gitti mi?'' Yüzü sorarken kıpkırmızı olmuştu. Hemşire kaşlarını çatıp hatırlamaya çalıştığını belli edercesine baktı.
''Şu sarışın beyefendi değil mi? Iıı neydi adı? A- aras mıydı, at, atlas? Ha evet evet Atlastı.''
''Evet, Atlas.''
''Yani en son buradaydı ama bir bilgim yok.''
''Peki, teşekkürler.'' Zoraki gülümsedi. Hemşire bir şeyden emin olmak ister gibi bakıyordu.
''Zelal Hanım.'' Dudaklarını buruşturdu. ''Şey sevgiliniz miydi acaba?''
''Hayır sevgili değiliz. Neden sorduğunu öğrenebilir miyim?'' Zelal kaşları çatılı halde bakıyordu.
''Yani şeyden dedim ben. Yakışıklı bir beyefendi de.'' Hemşirenin ağzından bu laflar dökülürken Zelal'in üzüntüsü yerini sinire bırakmıştı.
''Evet yakışıklıdır. Ve size en sevmediği şeyi söyleyeyim mi?'' Hemşire, Atlas hakkında bilgi öğreneceğinden çok heyecanlandı. Aniden konuşurken ağzından tükürük sıçradı. Sonra bir şey olmamış gibi devam etti.
''Sö- söyleyin lütfen!''
''Hemşireleri hiç sevmez kendisi. Hatta burayı da.'' Zelal'in alnındaki damarlar belli olurken devam etti: ''Hatta çok konuşan kızları da!'' Hemşire rezil olduğunu anlayarak odadan çıktı. Tam hemşire çıkmışken Atlas içeri giriverdi. Zelal'i kendi kendine konuşurken duydu.
''Yokoşoklo bor boyofondo do. Göstereceğim ben sana yakışıklıyı.'' Atlas hafiften boğazını temizleyip orada olduğunu belli etti. Zelal arkasına döndüğünde göz göze geldiler. Yavaşça yutkundu ve hafiften öksürdü. Gözlerini kısarak gülmeye başladı ve utandı. 'Allahım lütfen duymamış olsun.' Dediği çok belliydi.
''Sen ne yapıyorsun?''
''Ben bir şey mi yapıyorum? Yoo yapmıyorum, ne yapıyorum?'' Atlas Zelal'in bu haline şüphelendi.
''Zelal sen iyi misin?'' Dedi ciddi bir tavırla. O iyiydi de biraz daha kalsa hemşire iyi olmayabilirdi.

ÇERÇEVEYE ASILAN RUHLAR (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin