0.1

3.1K 189 46
                                    

hoş geldiniz!

bölüm için güzel yorumlarınızı bekliyorum, satır araları boş kalmasın...

keyifli okumalar dilerim.

*

Ajansa gelip çektiğim fotoğrafları bilgisayara aktardığımda fotoğrafları açtım. Çektiğim kareleri incelerken açıların ve fotoğrafların ışık kalitesiyle gülümsedim. Kedi olalı bir fare tutmuş muydum yoksa?

Kesinlikle evet...

Rahat koltuğumda geriye yaslandım. Ekrandaki Henry'le göz göze geldiğimde kıkırdadım. "Prim alırsam senin sayende Henry!"

Kendi kendime çektiğim fotoğraflarla uğraşırken karanlık ofisin ışıkları bir anda açıldı. Masanın alt kısmındaki biber gazına sarıldığımda patronun yüzünü görmemle derin bir nefes aldım. Neredeyse kalbime inecekti...

"Darla, ne yapıyorsun?" Rachel yanıma yaklaştığında ekranı gösterdim, "Fotoğrafları inceliyorum patron."

"Haberden sonra direkt eve geçersin diye düşünmüştüm..." Düşüncesine karşı olumsuzca başımı salladım, "Fotoğrafları yarına kadar kontrol edip üzerinde oynamam gerekiyor yoksa patronum beni kovabilir." Son cümlemden sonra güldü. Her ne kadar iş yerinde sert bir patron olsa da ikimiz baş başa kaldığımızda arkadaş gibiydik. Onun sadece sağlaması gereken bir otoritesi vardı.

Eğilerek fotoğrafları inceledi, "Nasıl bu kadar net çekebildin? Hiçbir ajansın bu kadar iyi kareler alabildiğini sanmıyorum."

Çok bilmiş bir şekilde güldüm hemen sonra arkama yaslandım, "Sanırım Hollywood yıldızımızın koruması beni sevdi... Ona sadece izinsiz fotoğraf almayacağını söyledim ve bum! Henry Cavill camını indirdi."

Rachel kıkırdayarak güldü, "İş etiklerin harika fakat her yerde işe yaramayabilir. Neyse..." Arkasını dönerek kapıya yaklaştı. Kapının kolunu tutarak tekrar bana döndü, "Fotoğrafları mailime atarsın, kolay gelsin." Yorgunluğumdan kaynaklı mırıltılı sesimle teşekkür ettiğimde Rachel artık odada yoktu.

Daha fazla beklemek istemediğimden hızlıca fotoğrafları düzenlemeye başladım. Adamın yüzünde tek bir kusur dahi yoktu fakat kareleri daha da pürüzsüz hale getirmek fotoğrafların oldukça kaliteli durmasını sağlamıştı.

Son kontrol için fotoğraflara baştan tekrar bakarken gözümden kaçırdığım bir fotoğrafla karşılaştım. Henry Cavill gözlerini kısmış kamera yerine biraz daha yukarı, bana bakıyordu. Kolunun birini camın bitiş yerine yaslamıştı ve etraftaki yer şey silik çıkmış sadece o tam olarak netti.

"Siktir..." Bu adam tam bir afetti.

Fotoğrafı hızlıca düzenledim. Haberin kapağında kesinlikle bu fotoğraf olacaktı. Hiçbir kaçarı yoktu...

Bilgisayarın ekranında bile deliciliği belli olan bakışlarına odaklandığımda bacaklarımı birbirine bastırmadan edemedim. Ya şu an çok azgın bir anıma denk gelmiştim ya da... Bilmiyordum işte!

Yanıma uzanarak hemen soğuk bir su aldım. Suyu kafama dikerek birkaç yudumda içtiğimde hissettiğim ferahlamışlıkla boğazımı temizledim. "Darla, kendine gel! Sen ergen bir kız değilsin..." Derin birkaç nefes alıp verdim. İyiydim galiba...

Son olarak maili Rachel'a attım. Ofisi toparlayıp çıktığımda arabama binerek hızla eve geldim. O kadar yorgundum ki üstümü değiştir değiştirmez duş almaya fırsatım bile olmadan uykunun kollarına çekildim.

light him up • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin