0.0

5.1K 187 34
                                    

yeni bir henry cavill hikayesiyle herkese merhaba... sanırım henry'i yazarken aldığım zevki başka hiçbir şekilde almıyorum ve bu muazzam bir şey.

umarım light him up'ı da just hold me kadar seversiniz...

başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz.

keyifli okumalar dilerim.

**

Ajanstan haber geldiğinde ofisten çıktım. Yine bir ünlü havaalanına iniş yapmıştı ve onu fotoğraflayacaktım. Hep böyle bir değeri olmayan haberler için fotoğraf çekmekten bıkmıştım.

Beni idare eden arabama bindim, aceleyle gitmek istediğim yere geldiğimde havaalanı çıkışında bir arbede olduğunu gördüm. Gazeteciliğin verdiği olağanüstü merakla birlikte koşarak arbedeye doğru ilerlemeye başladığımda korumaların hayranları engellemeye çalıştığını yeni yeni fark ediyordum.

En azından olaylı bir havaalanı haberi yapma hayallerim suya düşmüştü ve boş boş etrafın fotoğrafını çektim. Tahminime göre de gelecek olan ünlü çoktan aracın içindeydi. Tamamen niteliksiz bir haberle bütün ajansı kendime güldürecektim.

Siktir...

Umarım kovulmazdım.

Kalabalığa biraz daha girerek arabaya yaklaştığımda filmli camlara bir kez daha lanet ettim. Sağdan soldan ittirilen bedenim dengesini iyiden iyiye kaybederken sinirle söylendim.

Gözlerimi kısarak içeri görmeye çalıştım ancak bu imkansız gibi bir şeydi. Korumalar ve güveklik o esnada kalabalığı büyük ölçüde dağıtmıştı, en azından araba artık hareket edebilecekti.

"Hanımefendi, gazeteci misiniz?" Duyduğum sert sesle arkamı döndüğümde korumalardan biri olduğunu görmemle, "Evet," dedim, "İzin varsa birkaç fotoğraf almam gerekiyor."

Koruma kaşlarını kaldırdı, "İzin mi? Hangi gazetecinin izin alarak fotoğraf çektiğini gördün?"

Alayla güldüm, "Özel hayatın gizliliği adı altında bir kanun maddesi var, eminim biliyorsunuzdur."

Korumanın sert ifadesi anlık olarak yumuşadı. Her ne kadar işim bu olsa da benim bir iş etiği kuralım vardı ve herkes gibi olur olmadık yerde saçma sapan fotoğraflar çekip, sırf ünlüler diye onlara hayatı zindan etmiyordum.

Ben hâlâ beklerken koruma kulaklığına doğru bir şeyler söyledi. Çok geçmedi ki lüks arabanın arka camı yavaş bir şekilde kayarak aşağı indi. Sonunda bir haber yapabileceğim düşüncesi ile keyfim yerine gelmişti bile.

Pencere tamamen indiğinde gördüğüm yüzle siktir çektim... Ünlü Hollywood yıldızı Henry Cavill şu an karşımdaydı ve fotoğrafını çekmek için iznim vardı!

Onun ne kadar yakışıklı ve karizmatik bir adam olduğunu bütün dünya biliyordu ancak onu yakından görmek mi? Bu dizlerimi bile titretmişti...

"Bay Cavill birkaç fotoğrafınızı alacağım, olabildiğince doğal olmasına ihtiyacım var." Heyecanla direkt olarak söze girdiğimde gözleri yüzümde dolaştı ve yaka kartımda durdu. "Darla Martin," diye mırıldanır gibi oldu ama bu çok sesli sayılmazdı. Boğazını temizleyip sesini bulduğunda net bir şekilde konuştu, "Hızlı olursa sevinirim Bayan Martin."

Onaylar biçimde başımı salladığımda biraz önceki ifadesizliğinin yerini oyunculuğunu konuşturur gibi daha samimi bir ifadeyle doldurdu. Kameraya çekici diyebileceğim bir bakış attığında tam o anı fotoğrafladım. Çektiğim fotoğrafa benzer birkaç fotoğraf daha aldığımda dünyayı kurtarmış gibi bir ifadeyle dikleştim. "İyi geceler dilerim Bay Cavill."

*

bir sonraki ve daha uzun olacak olan bölümde görüşmek üzere, seviliyorsunuz.

light him up • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin