0.2

2.8K 173 90
                                    

ben geldim! umarım -şartlar ne kadar kötü olsa da- iyisinizdir.

bölüm sonunda ufak bir not var lütfen okumadan geçmeyin.

keyifli okumalar dilerim.

*

Elimdeki shot bardağı tek değil de çiftti. Bir sorun vardı... Bu bardak ne zamandan beri çiftti? Ya da ben ne zamandan beri öyle görüyordum?

Bunu daha fazla düşünmeyerek bardağı kafama diktim. Midem biz kalkalım kıvamına gelmiş gibi hissediyordum ve kesinlikle yanıldığımı düşünmüyordum.

"Bir tane daha aynısından!" Barmen benim olduğum tarafa geldiğinde hafifçe bana yaklaşarak sesini duyurmaya çalıştı, "Daha fazlasını veremem, sorun çıkarırsan işimden olabilirim."

Suratımı buruşturarak barmene baktım. "Sorun çıkarmak mı?" Barmen soruma karşı gözlerini devirdi, "Bakın hanımefendi burası elit bir mekandır ve taşkınlıklara izin veremeyiz. Size biraz daha içki verirsem ortalığı birbirine katacağınıza eminim."

"Senin bir şey bildiğin yok. Veriyor musun vermiyor musun?"

"Vermiyorum hanımefendi eşyalarınızı toplar mısınız? Güvenlik çağırmak zorunda kalacağım."

Omuzlarım düştüğünde son kez mırıldandım, "Tamam gideceğim ama bir tane daha içeyim?" Aynı zamanda işaret parmağımla da bir yapmıştım ve şu an salak gibi durduğuma oldukça emindim.

"Hanımefendiye neden istediğini vermiyorsunuz?" Yanımdan gelen tok sesin sahibini ona bakmadan önce seçemedim. Kafamı yanıma çevirmemle gözlerim ilk önce mavi gözlerle buluştu. Karşımda duran simâyı tamamen çıkardığımda gözlerim irileşti. "Bay Cavill?"

Beni gördüğüne hafifçe şaşırır gibi oldu fakat büyük bir tepki vermedi. "Ah, Darla? Bu ne büyük sürpriz..."

Elimde olmadan şapşalca güldüğümde kaşlarımı kaldırdım, "Sizi burada görmeyi beklemezdim." Bu dediğime karşı hafifçe güler gibi oldu. O sırada barmen Bay Cavill'ın önüne bira koydu.

Normalde olduğundan farklı görünüyordu. Kıyafetleri biraz daha spor gibiydi, tam olarak yaşı hakkında bilgim yoktu fakat otuzlarının sonunda olduğunu biliyordum. Buna rağmen daha genç gösteriyordu.

"Ne zamandır içiyorsun?" diyerek soru yönelttiğinde buraya ne zaman geldiğimi hatırlamaya çalıştım ancak hatırlayamadım. "Bilmem..." Cevabıma karşı başını salladı ve barmenden bir bira daha istedi, üstelik önündeki bira daha bitmemişti bile.

İstediği bira geldiğinde kafasıyla yavaşça benim önümü gösterdiğini gördüm. Barmen birayı önüme bıraktığında yandan yandan ona baktım ve birayı olduğu yerden aldım. "Teşekkürler Bay Cavill."

"Shot'ın üstüne iyi gider diye düşündüm." Shot içtiğimi nereden biliyor diye sorgularken önümde dizili duran shot bardakları gözüme çarptı. Sessizce mırıldandım, "Siktir."

Kıkırdadığını duydum ama utancımı gizlemek için soğuk birama gömüldüm. "Sarhoşsun değil mi?" Sorusu kafamın içinde döndüğünde dudaklarımı aşağı doğru büktüm. Gülerek elimi başıma yasladığımda aynı zamanda bar tezgahına da yaslandım. "Kesinlikle hayır, Bay Cavill."

Bana döndü, elini yüzüme doğru kaldırdı, "Bu kaç?" Gözlerimi kısıp büyüterek eline bakarken kafamı kaşıdım. İki gibi duruyordu ama bazen beş oluyordu lanet olası! "Hımm," dedim düşünceli bir sesle, "Kesinlikle beş olmalı..." Verdiğim cevaba kahkaha atarak güldü. Bozularak birayı kafama diktiğimde bira bardağının dibini görmüştüm.

light him up • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin