KONAK

Bölüm 2

Bu bölüm ataerkil toplumun iğrenç baskılarına direnen tüm kadınlara ithaf edilmiştir.

Aslanlı Konağında kimin kurban edileceği konuşulurken Dicle , İzmir'de her şeyden habersiz bir biçimde hem TUS'a hazırlanıyor hem de bir hastahanede çalışıyordu. Nöbetin son saatlerinde gelen bir hasta nedeniyle evine gidememişti. Şuan ise on dakikalık bir molada hızlıca karnını doyurmaya çalışıyordu. Osırada telefonuna düşen bildirimle birlikte odağı değişmiş gözleri telefona bakmaya başladı .

Gönderen:0544*******
Baban kalpkrizi geçirdi. Durumu çok kötü. Seni istiyor.

Dicle numarayı tanımada da kimin bu mesajı attığını anlamıştı . Üvey annesi... Dicle gelen mesajı defalarca okudu . Okudu, okudu,okudu... Her okuyuşunda bir anısı canlandı. Her okuyuşunda babasına olan öfkesini hatırladı. Her okuyuşunda yine adına lanetler etti. Fakat ne yapmalıydı ? Onu istemeyen , yıllarca aramayan babasının belki de son isteğini yerine getirmeli miydi? Belki de gitmeliydi. İçinin yangınını babası da bilmeliydi . Alacağı son nefesleri o adama dar edecekti. Kendi evladı onun azraili olacaktı. Evet tam olarak öyle yaptı.

Beklemekten kurumuş tostunu çayla yumuşatarak yemeye çalıştı. Tostunu bitirdiğinde kafasındaki tilkiler dolanıyor . Ona intikamı için çeşitli kelimeler fısıldıyorlardı. Apar topar bir izin kağıdı aldı. Bulabildiği ilk Antep uçağına bilet aldı. Evine gidip küçük bir bavula bulabildiği en önemli eşyalarını tam anlamıyla tıkıp havaalanına yetişmeye çalıştı. Ve bunu başardı da  o adama gidip kim olduğunu gösterecekti

Sevgili okurlarım merhabalar. Sizlere kendimi bu hikayeyle tanıtmak isterim. Hikayemiz klasik olamayacaktır . Esas kız başta eziğin teki hikayenin sonunda da bir "hanımağa" olmayacaktır. Elimden geldiğince Dicle karakterini başı dik ve özgüvenli bir kadın olarak yazıcam. Çünkü kadınlar güçlendikçe değişen varlıklar değiliz . Kas kütlemizin ortalama bir erkeğin altında olması istemediğimiz  hiçbir şeyi kimse için yapmak zorunda değiliz.