Telefonumun titremesiyle başımı koyduğum camdan kafamı çektim ve elimi cebime attım. Bir yandan da sessizce dinlediğim şarkının sözlerini söylüyordum.
Agalar
Hange: Lan ödevi yaptınız mı?
Mikasa: Evet
Eren: Hasiktir ben evde unuttum
Mikasa: Sana elli kere mesaj attım Eren. Nasıl unuttun?
Jean: Ben yaptım ehe
Connie: Ödev mi vardı?
Ben de yaptım. Ağla keltoş
Connie: Ulan ne olursun gösterin kurbanınız olayım.
Sasha: Lan ne ödevi
Erwin: Olmaz herkes kendisi yapacak. Hem hoca anlar senin yapmadığını.
Connie: Ya anlamaz nereden anlayacak aq
Ymir: Senin gibi malın ödev yapmayacağını anlar hemen amq
Historia: Ben sana ödevimi veririm Connie.
Ymir: Ah altın kalpli Historia'm! Ödevlerin kontrolünden sonra evlen benimle!
Reiner: Bu arada ben zırhlı dev bu da muazzam dev @bertotlotlotlo
Berturtle: ne diyon aq
Sırıtıp telefonu kapattım ve cebime koydum. Okula neredeyse varmak üzereydim. Üstüme çeki düzen verdikten sonra kenara koyduğum çantamı taktım ve oturduğum yerden kalkıp düğmeye bastım.
Otobüsten inip okula doğru hafif tempolu adımlar atmaya başladım. Bugün sebepsiz içimde bir neşe vardı. Öylece yürürken birden birisi koluma dokununca o tarafa döndüm. Armin'in sarı saçlarını görmemle kulaklığı çıkardım ve gülümsedim.
"Günaydın Y/N." dedi neşeyle yanımda yürürken.
"Günaydın Armin."
"Ödevi yaptın mı? Bay Shadis dün üç kere tekrarladı bu ödevi. Unuttuysan hemen ilk derste yapalım."
"Yaptım yaptım. Hatta okul çıkışında yaptım unutmamak için. En son ödevi unuttuğumda beni bahçede 20 tur koşturmuştu manyak. Okul değil askeriye sanki..." diye homurdandım. Bu arada okulun bahçesine girmiştik.
Sohbet ederek binaya girip sınıfın olduğu kata çıktık. Connie ve Sasha ağlayarak Historia'nın ödevini geçiriyordu. Bu hallerine gülüp sırama oturdum.
"Oi acele edin. Matematikçi gelir şimdi mal gibi kalırsınız." dedi Jean dalga geçerek. Bay Shadis'in verdiği ödevler dışında hiçbir ödevi yapmazdı. Buna da gururlanıyordu.
"Eren nerede bu arada?" dedi Armin çantasından kitaplarını çıkarırken.
"Ödevini almak için yarı yolda geri dönmüş salak ahahah!" Jean'ın kahkahası üzerine Mikasa sırasında öne eğilip kafasına bir tane vurdu.
Bir süre sohbet ettikten sonra sonunda Matematik hocamız derse girmişti. Eren son anda yetişmiş ve Mikasa'nın yanındaki yerine oturmuştu.