"Şundan da ye." Kenny tabağıma birkaç tane daha börek koymadan önce söyledi.
"Bu çok fazla." dedim gergince. Sabahtan beri tabağımı doldurup duruyordu. Kıkırdayıp hafifçe sırtıma vurdu.
"Güçlenirsin. Levi güçlü se-" Bir anda irkilip sustu.
Bayan Ackerman bana sevgiyle bakarken bakışlarımı sabahtan beri suratıma bakamayan ve konuşmayan Levi'a çevirdim. Çatalıyla önündeki yemekle oynuyordu.
"Okuldaki derslerinin çok iyi olduğunu duydum." Bayan Ackerman'ın sesiyle bakışlarımı Levi'dan ona çevirdim. "Bir ara gelip Levi'ı da çalıştırabilir misin?"
Tam konuşacakken Kenny kahkaha attı. Levi'ın neden Kenny ile tanışmamı istemediğini çok rahat anlamıştım.
"Ahahah! Kuchel onlar genç. Birlikte ders çalışmazlar. Onlar-" Bir anda inleyip ayağını tuttu. Levi'ın alttan tekme attığını bildiğim için gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Kusura bakma Kenny biraz boşboğazdır." dedi dişlerinin arasından. Ne kadar gergin olduğu titreyen sesinden anlaşılıyordu.
"Seni küçük..." Nefesini verip tekrar eski haline döndü ve gülümsedi. "Eheheh neyse! Bunlar son derece normal. Ne de olsa... Levi'ın ilk defa sevgilisi oluyor."
Şaşkınlıkla elimdeki çatalı tabağıma düşürürken Levi alttan bir tekme daha attı. Kenny'e baktığımda tamamen ciddiydi.
Beni sevgilisi diye mi tanıttı amk
"Ah bir yanlış anlaşılma olmalı..." dedi Kuchel ortamı çevirerek. "Kenny sana sadece bir arkadaşı gelecek dedim ya."
Levi kafasını daha da tabağına eğdi. Zorlukla yutkundum. Hayatımda gittiğim en garip akşam yemeklerinden birisiydi.
"Bence siz sevgilisiniz de farkında değilsiniz." Bir tekme daha yerken dudaklarımı birbirine bastırdım. Ulan Kenny
"Arkadaşız." dedim gülümseyerek. Kenny yüzüme yaklaşıp gözlerime iyice baktı.
"Bir yanlışın olmasın?"
"Kenny!" Bayan Ackerman'ın uyarısıyla geri çekilip arkasına yaslandı. "Aman be!" Göz devirirken gerginlikle çatalımı böreğe değdirdim.
"Demek derslerin çok iyi ha..." dedi Kenny daha ciddi bir tonda. "Eheh bizim Levi'ın da çok iyidir."
"Biliyorum." dedim gülümseyerek.
"Böyle göründüğüne bakma ama çok sıcakkanlıdır da." At yalanı
"Evet evet! Düşüncelidir de..." Kuchel de araya katılınca anlamayarak onlara baktım. Neden Levi'ı bana övüyonuz amk
Bakışlarımı onlardan Levi'a çevirdim. Sanki mümkünmüş gibi kafasını daha da eğiyordu.
"Ayrıca çok yakışıklı." Kuchel uzanıp Levi kafasını çekmeden önce saçlarına dokundu. "Onun yanında olan insanların çok şanslı olduğunu düşünüyorum." Büyük ihtimalle Levi'ı sabahtan beri içinde olduğu ruh halinden çıkarmaya çalışıyorlardı.
Gülümseyerek Levi'a baktım. "Bundan şüphem yok." Saatler sonra sonunda kafasını kaldırıp kızarmış yanaklarıyla bana baktı.