-başlığı görünce diğer bölümleri okumayıp sadece bu bölümü okuyanların anasını kökten-
"Hadi be oğlum! Hadi be!"
Sinirle bağırdığımda Levi kıkırdadı. Yemek sipariş etmiştik ve kurye gelmeden önce oyuna başlamıştık. Hesabı kaybeden ödeyecekti.
"Kol bozuk."
"Aynen." Arabam onun aracını geçerken gülümseyip elimdeki kolu iyice kavradım.
Levi yanımda hafifçe kıpırdanıp boğazını temizlediği sırada giderek koltuğa sinmiştim. Ganyan oynuyor gibi hissediyordum şerefsizim.
"Y/N..." Yan taraftan sesini duyduğumda onu dinlediğimi belli etmek için kafamı hafifçe ona doğru çevirip mırıldandım. Halbuki oyundan başka bir şeyi düşünmüyordum bile.
"Biliyorsun. Sana evlenme teklifi edeli aylar oluyor."
"Evet." Ulan anasını siktiğimin arabası şahin mi sanki ne bu yavaşlık
"Ama sen bu konuda hiçbir şey söylemiyorsun."
Sağ üstte duran haritaya baktığımda bitiş çizgisine çok az kaldığını farkettim. Hâlâ öndeydim. Gülümsemem daha da büyümüştü.
"Ne zaman sana bundan bahsetsem umursamazca davranıyorsun."
"Aynen öyle." Bana doğru baktığında arabam bitiş çizgisini geçti ve ben bir zafer çığlığı atıp ayağa fırladım. "İşte! Kazandım. Eheh!"
Levi koltuktan bana inanamıyormuş gibi baktığında durdum ve kaşlarımı çattım.
"Ne oldu?"
"Gerçekten mi?"
"Ne?"
"Derdin hesabı ödemek mi?"
"İddiaya girdiğimizi sanıyordum?"
"Sana evlilikten bahsediyorum!" Sinirle kolu kenara bırakıp ayağa kalktığında şaşkınca onu izledim. "Bir şeyi de ciddiye alsan ölür müsün? Ben gel evlenelim artık diyorum sen bana bağkur emeklisi olabilir miyiz diye soruyorsun!"
Kaşlarımı çatıp anlamadan ona baktım.
"Ben burada bir saat ne anlattım diye sorsam cevap veremezsin biliyorsun değil mi?"
"Yoo veririm bir kere!" dedim düşünürken. En son evlilik dememiş miydi ya
"Ben gidiyorum." dedi öfkeyle koltuğa ilerlerken. Dudaklarımı büzüp onu izlediğimde gözlerini devirdi ve ceketini giydi. "Yarın öbür gün düğünümüz olsa gelin olduğunu unutup sağdıçlık yapacaksın."
"Ya valla özür dilerim dalmışım." dedim gitmemesi için dilenirken. Koluna yapıştığım sırada zil çaldı. "Bari öde de öyle git."
Gözleri inanamaz gibi daha da açıldığında kendimi tutamayıp gülmeye başlamıştım.
"Yazıklar olsun..." dedi yalandan göz yaşını silerken. "Hanım hanım... Bugünleri de mi görecektim? Tch."