Agalar
Connie: Yağmur çok fena yağıyo trafik var yok yazdırmayın sikerim
Jean: Mikail yavaş lan
Eren: Çarpılıcak şimdi o olucak amk cenabeti
Jean: sg 31 ci
Mikasa: sj
Armin: Sınav notlarını not grubuna attım tekrar etmeyi unutmayın
Sasha: Adam geldi adam
Connie: Sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışım çözülmüyor Armin
Bertoltotlto: Annie neredesin?
Annie: Sana ne
Betroturtle: Tm
Reiner: yazık lan
Çantamdan kitaplarımı çıkarıp masaya koydum. Bugün biraz daha erken gelmiştim. Uykum olduğundan başımı kollarımın arasına gömdüm.
"İyi misin Y/N?" Mikasa'nın sesiyle kafamı kaldırıp gülümsedim.
"Uykum var sadece." Başını sallayıp saçımı karıştırdı. Gidince tekrar kafamı gömdüm. Hange gelmeden biraz uyuyabilirdim bir ihtimal.
Birkaç dakika sonra boğaz temizleme sesiyle başımı kaldırdım. Levi çantasını sırasına koyup bana baktı.
"Günaydın." Şaşırarak kaşlarımı havaya kaldırdım.
"Sen günaydın der miydin? Kıyamet mi kopacak yoksa?"
"Tch." dedi ve çantasını açıp içinden ona dün verdiğim şemsiyeyi çıkardı. "Dün vermiştin, al." Uzattığı şemsiyeyi alıp kendi çantama koydum. Sırasına oturdu ve tedirgin bir sesle konuştu. "Teşekkürler."
"Önemli değil." dedim ve o bir şey diyemeden eski poziyonuma dönüp gözlerimi kapattım.
Hange'nin beni sarsmasıyla küfrederek uyandım ve uykulu gözlerle ona baktım.
"Yavaş olsana hayvan!" Masummuş gibi ellerini kaldırdı ve sırıtıp önüne döndü. Göz devirdim ve saate baktım. Dersin başlamasına 10 dakika vardı. Elimi cebime attığımda paramın olmadığını farkedince küçük bir kalp krizi geçirdim ve aceleyle ceplerimi yokladım.
"Lan param yok."
"O numaraya bir daha gelmezler." dedi Eren yan taraftan. Boş ceplerimi dışarı çıkarıp gösterdim.
"Vallahi yok. Bana bir su alsanıza." Connie arkadan el hareketi çekerken Sasha kendi suyunu gösterip içmeye başladı.
"Orospu çocukları alacağınız bir su lan." Hange'yi dürttüm. Dönüp bakmadı bile kaşar. En son istediğinde ona almadım diye intikam alıyordu.
"Reiner sen alsana benim en sevdiğim arkadaşım." Sinsice bakıp sırıttı.
"Karşılığında bana ve-"
"Siktir git."
Ofladım ve sırtımı arkaya yasladım. Armin gelene kadar beklemekten başka çarem yoktu. Gözlerimi kapatıp sırama yaslandım. Zaman böyle de geçmeyince telefonumu elime aldım.
Arumin
Benim tatlı Armin'im neredeymiş?
Yoldayım Y/N. Trafik olduğundan biraz geç kalabilirim. Sen bir şey mi isteyeceksin?
Aa ayıp ediyosun ben bir şey istediğim için mi yazarım sadece?
"Oi velet." Gelen sesle telefondan kafamı kaldırıp ayakta duran Levi'a baktım. İfadesizce bana bakıp elinde duran su şişesini fırlattı. Son anda düşmeden yakalarken şaşkınca ona baktım.