11

3.7K 321 139
                                    

"Günaydın."

"Günaydın Levi." dedim gülerek. Dün animeyi izlediği için hâlâ sinirli olmalıydı. Çantamı çıkarıp sıraya asarken de kızgın bir şekilde bana bakıyordu.

"Sen ne-" derken aklıma gelen şeyle sözünü kestim.

"Bak sırf senin için bugünlük Mikasa'nın yanına geçiyorum. Ne olur kızma." dedim çantamı alırken. Kızgın ifadesinin yerine şaşkınlık gelirken dönüp Mikasa'nın yanındaki boş yere baktı.

"Ama-"

"Yarın geldiğimde sinirini çıkarırsın." dedim gülümseyerek ve Mikasa'nın yanına ilerleyip çantamı sıraya koydum.

"Hoşgeldin. Bir günlük de olsa şu bücürün yanından kurtulmuş olursun." dedi Mikasa kenara kayarken.

"Y/N! Lan nereye! Gitme!" dedi Hange elini bana uzatarak.

"Abartma lan yarın yine aynı yerimde oturucam." Oflayıp önüne döndü ve kollarını birleştirdi.

"Oi Y/N! Mangayı bitirdim." dedi Armin arkasına dönerek. Sevinçle bana uzattığı mangayı aldım.

"Off bir tanesin." dedim öpücük atarak. Kıkırdadı ve önüne döndü. Dersin kalanında Jean ve Connie ile birlikte dersi kaynatmak için uğraşmıştık. Sonunda Bay Zacharias'ın kafamıza kalem fırlatmasıyla pes etmiştik.

'°•☆°'•☆•°'°•☆'°•☆°'•☆•°'☆•°'

"Oluo rahat dur! Ah, her neyse bahçeye iniyoruz. Geliyor musun Levi?"

"Hayır, dışarı çıkmayacağım."

"Eh peki öyleyse." dedi Petra üzgün bir sesle. Orospu evladı Levi. Sınıftan çıkmadan önce Petra bana dönüp el salladı. -ya petrayı üzmek istemiyorum birkaç bölüme onu da şeyederim-

"Acıktım ben. Kantine gidiyorum bir şey istiyor musunuz?" Mikasa ve Armin başını iki yana sallayınca ayağa kalktım ve sıramdan çıktım.

"Oi nereye?" Levi'ın sesi ile ona doğru döndüm.

"Kantine." Elindeki kitabı bıraktı ve sandalyesinden kalkıp bana doğru geldi. Yanıma gelip geçmem için bana bakarken inanamayarak onu izliyordum.

"Arkadaşlarına yalan söylemeyi bırak!" Sinirime bir anlam veremedi ve kafamın arkasından ileriye doğru ittirdi.

"Yalan söylemedim ki. Fikrim değişti sadece."

"Aptal çocuk. Kızı üzmekten başka bir şey yapmıyorsun." dedim sinirle. İfadesizce yanımda yürümeye devam etti.

"Bir şey yaptığım yok." Göz devirdim ve kantinciye doğru para uzatıp tostu söyledim.

"Arkadaşlarınla vakit geçirmeyerek onları üzüyorsun."

"Üzüldüklerini sanmıyorum." Tostun ucundan bir ısırık alacakken durup ona uzattım. "Hayır." Teşekkür etsen ölürsün değil mi?

"Neyse onu boşver... Nasıldı anime?" dedim gülerek. İfadesiz suratı bir anda sinirli bir hale büründü ve kafamı ittirdi.

"Aptal seni!" Kıkırdadım ve tostumdan bir ısırık daha aldım. Sınıfa doğru girdiğimizde Levi peşimden ayrılmadı ve ben sırama otururken elleri cebinde sıramın önünde durmaya devam etti.

"Oi yerine geçsene."

"Arkadaşlarınla vakit geçirmeyerek onları üzüyorsun diyen sensin. Arkadaşımla vakit geçiriyorum işte." Göz devirdim ve pencerenin önünde oturup Armin ile sohbet eden Mikasa'ya baktım.

Classmate || Levi x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin