3

4.5K 378 771
                                    

"Suyun var mı?"

Ymir'e başımı salladım ve çantamdan suyumu çıkarıp ona uzattım. Önüme dönecekken yanımda oturan Levi'ın bana tiksinircesine attığı bakışı farkettim.

"Ne oldu?"

"Birbirinizin ağzının değdiği şeyleri mi içiyorsunuz? İğrenç." Göz devirip önüme döndüm. Sanane lan dalyarak

Onu umursamayıp derse odaklanırken defterimi çıkarıp birkaç not aldım. Hange hafifçe bana döndü ve not aldığımı görünce konuştu.

"Bana da verirsin."

"Yarramın başını alırsın." dedim el hareketi çekerken.

"Karaktersiz." dedi ve önüne döndü. Kıkırdadım.

"Sessiz ol." Levi'ın sesiyle ona döndüm. Bugünlerde benimle birkaç kelime konuştuğu oluyordu. Ama çoğu bana kaba şeyler söylemekten ibaretti. İlk başta sohbet etmeye çalıştığını sansam da kısa sürede yanıldığımı anlamıştım. Amacı birisine çatmak ve rahatsız etmekti. Şanslı kişi olarak da beni seçmişti.

"Kusura bakma." dedim sinirlenmemeye çalışarak. Gerçi dersi dinlemek istediği için haklıydı ama bu aralar sürekli bunu yapıyordu.

Yerinde huzursuzca kıpırdandığında ona dönüp bakmamak için zor durdum. Bir süre böyle devam ettikten sonra sonunda pes edip bana döndü.

"Silgin var mı?"

"Sessiz ol." dedim suratına bakmadan. Beni takmayıp uzandı ve silgimi aldı. Eşek herif.

Ders devam ederken bir süre sonra uykum gelmeye başladı. Gözlerim kapanmasın diye zor dayanırken oflayıp geriye yaslandım. Rahat edemeyip tekrar eski poziyonumu alırken Levi bir anda çıkıştı.

"Hareket etmesene!" Tek kaşımı kaldırıp ona bakarken bir an afallayıp şaşkınca baktı. Sonra defterini burnuna kadar çekip gözlerini açıkta bırakarak bana baktı. Kaşlarım çatık bir şekilde bu ne yapıyor aq diye izliyordum onu.

Kafayı yemişti bu çocuk. Tek açıklaması buydu. Ürküp sandalyede biraz yana kaydım. Sınıfın sessiz çocuğu dedikleri kişi kesin buydu. Bir gün school shooting yaparsa hiç şaşırmazdım.

Ders bitince Levi arkadaşlarıyla yanımdan gideceği için bir şükür çekmiştim. Cidden ruh hastası olduğunu düşünmeye başlamıştım.

O yanımdan kalkıp gidince Hange hızla bana döndü.

"Bu yarrak sana neden kaba davranıyor?" Omuz silktim.

"Bilmiyorum ki. Normalde hiç konuşmuyordu bile. Şu birkaç gündür konuşmaya başladı ama onlar da bana sövmesinden ibaret."

"Alayım mı paçasını aşağı?" dedi yanımıza gelen Jean.

"Sen daha kendini koruyamıyorsun aq"

"Sus amk keli"

"Bir şey yapmaz diye umuyorum." dedim sıradan kalkarken.

"Ne oldu?" Mikasa'ya döndüm. Şu an ortada çok büyük bir şey yoktu. Eğer Mikasa'ya söylersem kesin gider Levi'a saldırırdı.

"Bir şey yok."

"Levi Y/N'i rahatsız ediyor." dedi Jean araya girip. Mikasa kaşlarını çatıp bana baktı.

"Doğru mu?"

"Ya hayır öyle değil. Sadece arada sataşıyor o kadar. Büyütülecek bir yanı yok. "

"Büyüyemez zaten. Bir şey yaparsa o bücürün ağzını burnunu kırarım."

"Tatakae."

"Ne diyon amk?"

Eren omuz silkti ve gidip Armin ile çizgi roman oynamaya devam etti. Konuyu kapatmak için dikkatlerini yaklaşan sınavlara çevirdim. Hepsi bana hatırlattığım için sövüp dağılınca yerime oturup telefonumu elime aldım.

Zil çalınca bacaksız sınıfa gelip yerine oturdu. Onu takmamaya karar verip Hange ile sohbet etmeye başladım.

"Bir tane anime buldum var ya çok iyi."

"Adı ne?"

"Attack on titan."

"Hee biliyom onu yeni mi izledin aq?"

"Orda zırhlı dev karakterini gördünüz mü lan tam orospu çocuğu ya." diye araya girdi Reiner.

"Harbiden ya tam şerefsiz."

Hocanın sınıfa girmesiyle Reiner yerine geçti. Hange de önüne dönünce sıkılıp elime kalemimi aldım.

Not alırken telefonum titreyince kalemi bırakıp elimi cebime soktum.

Agalar

Eren: Çıkışta bir şeyler yapak

Armin: Olur

Hange: Sen ısmarlarsan olur

Eren: sg

Hange: oc

Jean: Bu göt daha giyecek donu zor buluyor bir de sana yemek mi ısmarlayacak

"Telefona mı bakıyorsun sen?" Bir anda kulağımda Levi'ın fısıltısını duymamla irkildim. İfadesizce bana baktı.

"Sana ne?"

"Hocaya söylerim." Hele yarrama bak ya

"Ya bir siktir git."

Bana birkaç saniye baktıktan sonra birden elini söz almak için havaya kaldırdı. "Efendim Y/N bana-" havadaki elini yakaladım ve susması için sıktım. Hoca göz ucuyla bize baktı.

"Rahat dur Y/N." diyip önüne döndü. Lan bir şey yapmadım aq

"Derdin ne senin?" dedim sinirle. Levi elini benden kurtarıp tiksinerek baktı.

"Bir daha bana dokunma sakın." dedi mendilini çıkarıp dokunduğum yer silerken. Göz devirdim ve hoca bakıyor mu diye kontrol ettim.

"Benimle uğraşmayı bırak." dedim önüme dönerken.

"Seninle uğraşmıyorum asıl sen benim sinirlerimi bozuyorsun. Git başka yere otur." Şaşkınlıkla ona baktım.

"Pardon? Asıl sen git lan sonradan gelen sensin." Bir şey söylemeyince oflayıp önüme döndüm. Beyinsiz cüce

Sikeyim böyle işi diye geçirdi Levi içinden. Lanet olası kız bir türlü pes edip başka yere oturmuyordu. Yan yana otururken onu çizmek daha zordu. Görmemesi için defteri saklamak çizerken ona sıkıntı çıkarıyordu.

Onu çizerken normalde çizdiği resimlere göre daha iyi bir iş çıkardığını farketmişti Levi. Onu ilk çizdiği günden bu yana birkaç çizimini daha yapmıştı. En rahat otobüste çizebiliyordu çünkü hareketsiz durduğu tek yer orasıydı. Sınıftayken bir türlü yerinde durmuyordu.

Ders bittiği anda sırama basıp masanın üzerinden atlayarak yerimden çıktım. Az kalsın Hange'nin kafasını ezecektim ki son anda kurtulmuştum.

"Lan deli misin napıyosun?" Üstümü silkeleyip Hange'ye baktım.

"Şu malla muhattap olmak istemediğimden öyle yaptım."

"Oi velet! Bir daha sıranın üzerine basayım deme!" diye bağırdı Levi sırayı silmeye başlarken. Kafasına bi tane yapıştırmamak için zor duruyordum.

Nefesimi verip Hange'yi çekiştirerek peşimden sürükledim. Biraz daha üstüme gelirse patlayacağımdan korkuyordum.

"Oi! Ne oldu?"

"Bir şey yok. Sen şu animeden bahset." Başını sallayıp anlatmaya başladı. Bir süre sonra aptal bücür kafamdan tamamen çıkmıştı.

Classmate || Levi x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin